CHP Grup Toplantısı... - Son Dakika
Güncel

CHP Grup Toplantısı...

"Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi baskıyı kurarlarsa kursunlar, ister polisleri, ister jandarmaları, ister milletvekilleri, istersen doğrudan sen Recep Tayyip Erdoğan, gelirsen, bütün barikatları yıkacağız" dedi.

19.02.2013 15:25

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ergenekon" davasının dünkü duruşması sırasında izleyici olarak Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde girmek isteyenlerle güvenlik güçleri arasında yaşananlara ilişkin,

"Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi baskıyı kurarlarsa kursunlar, ister polisleri, ister jandarmaları, ister milletvekilleri, istersen doğrudan sen Recep Tayyip Erdoğan, gelirsen, bütün barikatları yıkacağız" dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"Ergenekon" davasının dünkü duruşması sırasında izleyici olarak Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde girmek isteyenlerle güvenlik güçleri arasında yaşananları hatırlatan Kılıçdaroğlu, burada yaşananları dram olarak nitelendirdi.

Gizlilik kararı alınmadığı sürece yargılamaların aleni olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Silivri'deki duruşmayı izlemek isteyenlerin engellenmesinin kabul edilebilir bir durum olmadığını söyledi.

Duruşma salonuna girmek isteyenlere tazyikli su ve biber gazıyla müdahale edildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bu ülkede adaleti aramak bu kadar zor mu- Ağır bedeller ödettiriliyor arkadaşlarımıza. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi baskıyı kurarlarsa kursunlar, ister polisleri, ister jandarmaları, ister milletvekilleri, istersen doğrudan sen Recep Tayyip Erdoğan gelirsen, bütün barikatları yıkacağız.

Oturuyorsun, talimat veriyorsun, 'milletvekilleri girmeyecek içeri' diye. Kimsin sen- Milletin vekili, yetkisini milletten almış. Senden yetki falan istediğimiz yok. Otur adam gibi başbakanlık yap bu ülkede."

-"Özgürlükler ayağımızın altından kayıyor"-

Sanıkların kendi tanıkları olan devletten umur görmüş kişilerin duruşmada dinlenmediğini, buna karşın tecavüz gibi suçlardan mahkum olmuş kişilerin tanıklıklarına itibar edildiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "Türkiye zor koşullardan ve zor günlerden geçiyor. Herkesin bunu çok iyi bilmesi lazım. Demokrasi ayağımızın altından kayıyor. Özgürlükler ayağımızın altından kayıyor. Polis devleti var şimdi. Otoriten bir yapılanma var şimdi. Bütün alanlarda baskı uygulanıyor. Adeta sürek avına çıkmış bir iktidar var Türkiye'de 'Kim muhalifse ezip geçmek istiyorum' diyor. Senin gücün yetmez buna Recep Tayyip Erdoğan" şeklinde konuştu.

-"Kabahat bende değil, seni yetiştirende"-

Kılıçdaroğlu, ülkede yaşanan adaletsizlikleri sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde anlattıklarını, Başbakan Erdoğan'ın da bundan rahatsız olduğunu ifade ederek, "İnsan hakları ihlalleri, insanların ortak şikayet alanıdır. Senin bunu bilecek birikimin yok. Kabahat bende değil ki... Kabahat, seni yetiştirende" ifadelerini kullandı.

Adaletsizlikleri ve insan hakları ihlallerini dünyanın her yerinde anlatmaya devam edeceklerini aktaran Kılıçdaroğlu, bunun Türkiye'yi şikayet etmek değil, Türk insanının demokrasiye özlemini dile getirmek olduğunu söyledi.

"Adalet mülkün temelidir" sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Mülk yara alıyor, devlet yara alıyor. Adalet çok yüce bir kavramdır. Adalet duygusunun yok olduğu yerde, devleti yok edersiniz. Devletin fay hatlarını dinamitliyorsunuz siz. Ne oluyor orada- Yargılama mı- Adam gibi yargılarsınız. Biz hiçbir zaman niçin yargılıyorsunuz diye sormadık- Neden hukuku ihlal ederek yargılıyorsunuz diyoruz" diye konuştu.

Özel yetkili mahkemelerin adalet dağıtmadığını CHP olarak defalarca dile getirdiklerini, sonunda iktidarın da bu gerçeği görerek, bu mahkemeleri kaldırdığını anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi kalkmışlar, 'tutuklu milletvekilleri tutulmamalı, askerler bu kadar tutulmamalı, öğretim üyeleri bu kadar tutulmamalı.' Seni başbakan yaptılar 'otur o koltukta şikayet et' diye mi- Tutulmayacaksa getirirsin yasa teklifini Parlamento'dan çıkar ve Türkiye bir demokrasi ayıbından kurtulur. Niye getirmiyorsun- Çünkü iki yüzlü politika güdüyorsun sen. Çünkü sen samimi değilsin. Çünkü sen demokrasiye inanmıyorsun. Çünkü 'demokrasi benim için ayak bağıdır' diyorsun sen. O nedenle iki yüzlü politikalarını dünyanın her yerinde anlatacağız. Dünyanın bütün demokrasi raporlarına girecek bu. İstediği kadar kızsın. Gazeteciler sorduğunda Lizbon'da eleştirmiştir. Dedim ki İngiltere'den dönünce kesin Recep Tayyip Erdoğan'ı kavakta göreceksiniz. 'Niçin-' Daha fazla eleştireceğim."

-"Tarihimizde gazilik ve şehitlik şandır, şereftir"-

Türkiye'nin onur ve şerefi olan gaziler ve şehit aileleri ile yakınlarının grup salonunda bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şehit ve gazilerin hiçbir çıkar beklemeden ülkeyi korumak için canlarını siper ettiklerini kaydetti.

Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'ndaki dizelerini aktaran, gaziliğin Türk tarihinde şan ve şeref olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, onlara sahip çıkmanın her yurtseverin, her milliyetçinin görevi olduğunu vurguladı.

Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Bizim tarihimizde gazilik ve şehitlik şandır, şereftir. Şan oldu, şeref oldu ama bizim tarihimizde hiçbir zaman asla ve asla gazilik ve şehitlik sektör olmadı. Diyeceksiniz ki 'bu nasıl laf-' Bu sözü ben söylemiyorum. Gazilerimiz de şehit aileleri de çok iyi biliyor, bu sözü söyleyen Recep Tayyip Erdoğan.

31 Ağustos 2012'de Kanaltürk televizyonunda bir programa çıkıyor bu değerli arkadaşımız, 'Gazilik de şehitlik de sektör oldu' diyor. Nasıl sen bunu söylersin- Hangi akılla, mantıkla bunu söylersin- Ağır bedeller ödemiş bu insanları incittiğini farkında değil misin- Bu laf nasıl senin ağzından çıkar-"

-"Bu kuyruklu yalanı da ötesinde bir şey"-

Kılıçdaroğlu, bir gazinin bu konuya ilişkin düşüncelerini aktardığı metinden de bölümler okudu. Gazinin metninde "Bu nasıl sektördür ey Başbakan- Ülke için kolunu, bacağını vereceksin, şehit olacaksın, sonra da o ülkenin başbakanı bu olaylara, ticari sektör olarak bakacak. Madem bu iş, bu güzel iş, karlı iş, o zaman başbakan olarak oğluna gemicik alacağına, oğlunu askere gönderseydin ya. Bu sektöre neden girmedin- Madem bu iş karlı, o zaman AKP milletvekilleri de bu işe girsin" dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, gazini metninde doğruları ifade ettiğini söyledi.

Bu sözlerle, gazilerde ve şehit yakınlarında "açılan yarayı pansuman etmek için müjde olarak duyurulan toplu taşıma araçlarından ücretsiz faydalanma hakkının verildiğini" belirten Kılıçdaroğlu, "Hani yalan olur ama bir de kuyruklu yalan var. Samimi söylüyorum bu kuyruklu yalanı da ötesinde bir şey. Gazilerimizden rica ediyorum, bu yalana bir isim bulun" dedi.

-"Gaziler haklarını bilmiyor mu-"-

Başbakanlık koltuğunda oturan bir kişinin halkına yalan söylemesini kabul edilemez olduğunu ifade edene Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Ne söyleyeyim- Recep Tayyip Erdoğan'ın diline biber mi süreceğim- Çocuk değilsin, devleti, ülkeyi yönetiyorsun sen. Gazilere söylüyorsun. Gaziler kendilerine tanınan hakları bilmiyor mu- Bu açıklamayı televizyon kanalları, gazeteler 'gazilere müjde' diye verdiler.

Gaziler, şehit aileleri ve yakınlarına toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanma hakkı 1983 yılında verilmiş. Yeni değil yani. 'Vereceğiz' diyor, verilmiş zaten. Ayrıca Harp ve Vazife Malulleri var. Onlara da toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanma hakkı 1994 yılında verilmiş. Şimdi Beyefendi yeniden verecek. Zaten verilmiş. Ayrıca şehit ailelerinin trenden, ücretsiz yararlanmalarına da 1932 yılında karar verilmiş. Yani Mustafa Kemal Atatürk hayattayken. Hadi Mustafa Kemal Atatürk'ten korkmuyorsun, utanmıyorsun diyelim, bari Allah'tan kork. Sen 1932'lerde, 83'de, 93'de verilen yetkiyi, nasıl 'şimdi veriyorum' diyorsun-"

(Sürecek)

Muhabir: Seval Güler

Yayıncı: Kudret Topçu - TBMM

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement