Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, " (Türkiye teröre teslim oldu) demek, teröristle terör örgütleriyle aynı safta yer almaktır. Çünkü terör örgütlerinin tüm amacı birilerine işte bu sözü söyletmektir. Bu sözü ifade eden kişi siyaset yapmıyor sadece kendi ülkesinin karşısında oluşturulan şer ittifakının değirmenine de su taşımış oluyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen 33. Muhtarlar Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bugün Türkiye'nin yeni bir istiklal mücadelesi içinde olduğuna dikkati çekti.
"Bu mücadeleyi kazanırsak, 2023 hedeflerimize de ulaşacağız, 2053 ve 2071 vizyonlarımızı da şekillendireceğiz. Kaybedersek, 100 yıl önce başarılamayan, buranın altını çiziyorum, bir Sevr tezgahı yeniden önümüze getirilecek. Tüm vatandaşlarımızın, sorumluluk sahibi herkesin bu bilinçle meseleye yaklaşması, üslubunu, tavrını, sözünü ona göre belirlemesi gerekiyor." diyen Erdoğan, bulundukları makamın getirdiği mesuliyetlerinden uzak tavır ve ifade içinde olanların hezeyanlarının, milletle birlikte kendilerini de üzdüğünü vurguladı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok açık konuşuyorum, 'Türkiye teröre teslim oldu' demek, teröristle terör örgütleriyle aynı safta yer almaktır. Çünkü terör örgütlerinin tüm amacı birilerine işte bu sözü söyletmektir. Bu sözü ifade eden kişi siyaset yapmıyor sadece kendi ülkesinin karşısında oluşturulan şer ittifakının değirmenine de su taşımış oluyor. Türkiye'nin kendi güvenliği için bölgesinde yürüttüğü mücadeleyi 'başka devletlerin içişlerine karışmak' olarak gören bir kafa, olup bitenlerden hiçbir şey anlamıyor demektir. DEAŞ'a karşı en etkili mücadeleyi veren bir ülkeyi, hala 'bu alçak örgüte destek sağlıyor' imasıyla suçlamak, tam da terör örgütleri üzerinden Türkiye'ye saldıranların istedikleri türden bir söylemdir. Üstelik bu zihniyet sadece kendi ülkesine iftira atmakla kalmıyor, milletin arasına fitne sokmak için de her türlü yola başvuruyor."
"Dertleri çukur eylemleriyle ortaya çıkmıştır"
"Türkiye'de etnik kimlik ve inanç üzerinden siyaset yapılmasına benim kadar karşı çıkan başka birisi daha var mıdır bilemiyorum." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm siyasi hayatım bu mücadeleyle geçmiştir. Ülkemizde yıllarca Kürt sorunu kavramını istismar edenlerin dertlerinin Kürt kardeşlerimin olmadığı çukur eylemleriyle ortaya çıkmıştır." dedi. Erdoğan şöyle devam etti:
"Bunların Kürt kardeşlerimin sorunlarıyla bir ilgisi, alakası yoktu. Bunlar hep bu işi istismar ettiler, dürüst davranmadılar, hep yalan söylediler ama şimdi gerçekler ortaya çıkıyor. Mezhepçilik üzerinden kendilerine alan açmaya çalışanların dertlerinin de aslında bu vatandaşlarımız olmadığı her cinayet ile kurulan her yeni ittifakla o da ortaya çıkıyor. Her konuda olduğu gibi bu meselede de yanlış yapan varsa hesabını güvenlik ve adalet kurumlarına verir, zaten veriyor da. Bölücü örgüte, dinimizi istismar eden Feto gibi, DEAŞ gibi örgütlere fiili, yazılı, sözlü destek verenlere ne yapılıyorsa, mezhep ayrımcılığı veya hayat tarzı üzerinden milletimizin bir kesimini istiskal etmeye çalışanlara da aynı muamele yapılacaktır, bu böyle bilinmeli."
"Biz sorumluluğumuzun dört dörtlük farkındayız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEAŞ'ın Gaziantep'te bir kına törenine yönelik saldırısını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"DEAŞ'ın yarıdan fazlası çocuk 56 masum vatandaşımızı katlettiği canlı bomba saldırısı ile her yönüyle profesyonel bir eylem olduğu görülen Ortaköy saldırısı arasında Allah aşkına ne fark var? Şu anda Ortaköy'le ilgili bu kadar feveran edenler, bu kadar farklı şekilde yazanlar, söylemde bulunanlar acaba Gaziantep'teki o 56 kişiyle ilgili ne yazdılar ne söylediler ne konuştular, soruyorum. O da büyük bir vahşet, büyük bir katliam değil miydi? Orada niye sustunuz? Orada niye konuşmadınız? İşte bizim farklılığımız burası. Bizim Gaziantep'teki olay da canımızı yakar, Ortaköy'deki olay da Beşiktaş'taki olay da Kayseri'deki olay da canımızı yakar, çünkü biz sorumluluğumuzun dört dörtlük farkındayız."
Bu olayların hepsinin terör eylemi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Mesela Gaziantep saldırısına gösterilmeyen bu türden tepkiler ve yapılmayan değerlendirmeler, Ortaköy saldırısına yapılınca oraya soru işaretini koymamız gerekiyor. Hemen bunu yaşam biçimleri vesaire buraya kaydırmanın hiçbir anlamı yok bunlar tamamıyla ülkemizi veya ülkemizdeki siyasi iradeyi bir kenara öteleme, ülkemizi bölme operasyonundan başka bir şey değildir veya zihin karıştırmadan başka bir şey değildir." dedi.
"Saldırgan o gece orada değil de ertesi gün mesela bir pazar yerinde aynı eylemi yapsa, aynı sayıda insanı katletse yine benzer tavırlar sergilenecek miydi acaba?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Buradaki amacın Ortaköy'de ölenlerin hakkını korumak onların yasını tutmak değil olaya atfedilen değerler üzerinden bir çatlak oluşturup toplumu kutuplaştırmak olduğu çok açıktır." ifadesini kullandı.
"Türkiye'de kimsenin hayat biçimi sistematik bir tehdit altında değildir"
Erdoğan, bu gerçeği görmek için aynı çevrelerin her iki olayla ilgili ifadelerini yan yana koyarak bakmanın kafi geleceğine inandığını belirterek, şunları söyledi:
"En iğrenç istismar, Ortaköy saldırısında olduğu gibi, ölü bedenler üzerinden yapılmaya çalışılan istismardır. Bir kez daha söylüyorum, Türkiye'de kimsenin hayat biçimi sistematik bir tehdit altında değildir. Buna asla müsaade etmeyiz. Buna 14 yıllık iktidarımız döneminde fırsat vermedik. Aksini iddia eden varsa somut örnekleriyle bunu ortaya koymak mecburiyetindedir. Ben daha yakın zamanda, 6-8 Ekim olayları sırasında sadece ve sadece sakalından, kıyafetinden dolayı sokaklarda dövülen hatta hayatını kaybeden insanlara dair örnekler verebilirim. Yine halen kıyafetleri yüzünden aşağılanmaya maruz kızlarımıza, kadınlarımıza dair örnekler verebilirim."
Hayat tarzı hassasiyetiyle hareket edenlerin bu yöndeki iddialarının medyada günlerce işlendiğini ve gerçek olması halinde failin kısa sürede tespit edilip en ağır şekilde cezalandırıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bize göre de böyle olmalıdır. 79 milyon vatandaşımızın tamamının Cumhurbaşkanı olarak herkesin hakkını, hukukunu, özgürlük alanını korumak benim görevimdir." dedi.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Muhtarlar Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?