Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın, Cenevre'de yapılacak Suriye görüşmelerine PYD'nin katılması iddiasına ilişkin, "Orada fiili durum yaratan, diğer grupların üzerine baskı kuran ve şu ana kadar Suriye muhalefetinin yanında yer almayan, rejimle şaibeli ilişkilerine devam eden, PKK terör örgütüyle kirli ilişkilerine devam eden bir grubun orada Suriye Kürtlerini temsilen bulunma iddiası elbette kabul edilebilir bir şey değil. Bu sadece Türkiye'nin değil diğer ülkelerin de kabul ettiği bir nokta olduğu için de dün itibarıyla nihai karar verildi. Müzakerelere, dediğim gruplar çerçevesinde başlanacak, orada da biz en üst düzeyde temsil edileceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde basın toplantısı düzenledi, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kalın, "Güvenlik güçlerine karşı yapılan saldırılar terör değildir, sivillere karşı yapılan saldırılar terördür" gibi bir anlayışın yayılmaya çalışıldığını, bu anlayışın terör örgütünün propagandasını yapmaktan başka bir şey ifade etmediğini söyledi.
Kalın, "Nasıl DAİŞ'le mücadelede birileri çıkıp, DAİŞ terörünü meşrulaştırmak adına açıklamalar yapsa, adımlar atsa, temaslar kursa buna herhalde herkes büyük tepki gösterir. Biz de aynı noktadayız. Aynı şey hem DAİŞ terörü hem de PKK terörü için geçerlidir, bunlar arasında bir ayrım söz konusu değildir" dedi.
DAİŞ ile mücadele ve yabancı terörist savaşçılar konusunda sınır güvenliğini sağlamak için ilave tedbirler alındığını belirten Kalın, "Bu tedbirler çerçevesinde Ocak 2016 itibarıyla DAİŞ'le mücadele kapsamında 125 ülkeden 36 bin 656 kişiye ülkeye giriş yasağı kondu, 93 ülkeden 3 bin 65 yabancı sınır dışı edildi. DAİŞ'le mücadele kapsamında yürütülen soruşturmalarda yaklaşık bin 800 kişi göz altına alındı, bunlarla ilgili de adli, hukuki süreçler şu anda devam etmektedir. Gerek Suriye'de gerekse Irak'ta DAİŞ'le mücadele koalisyonuyla beraber ortak hareket etmeye devam ediyoruz" diye konuştu.
"Suriye halkının iradesini sandıkta, güvenli bir ortamda yansıtması hedeflenmektedir"
Dış politika konularında da açıklama yapan Kalın, Suriye'deki gelişmelerin yakından takip edildiğini, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 18 Aralık 2015 tarihli ve 2254 sayılı kararı çerçevesinde yeni bir müzakere sürecinin bu cuma başlayacağını anımsattı.
Cenevre'deki müzakere sürecinin amacının Suriye'de bir siyasi geçiş sürecinin sağlanması ve bunun şartlarının temin edilmesi olduğunu vurgulayan Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun için de 18 aylık bir süre öngörüldü. Ateşkesin sağlanması, bir geçiş hükümetinin, tam yetkili bir geçiş hükümetinin kurulması, yeni bir anayasa yazılması ve seçimlere gidilmesi, böylelikle Suriye halkının iradesini sandıkta, güvenli bir ortamda yansıtması hedeflenmektedir. Bu noktada uluslararası toplumun Suriye halkının yanında olduğunu açık ve net bir şekilde ifade etmesi ayrıca önem taşımaktadır. Zira son dönemde maalesef 'Suriye halkının yanındayız, Esed rejimi meşruiyetini yitirmiştir, artık gitmelidir' dendikten sonra adeta suni teneffüs yapmaya çalışan teşebbüslerle karşı karşıyayız. Halbuki bu rejim meşruiyetini yitirmemiş, bir çok uluslararası örgüt, mahkeme ve insan hakları kuruluşunun raporlarına göre büyük savaş suçları işlemiştir ve işlemeye de devam etmektedir."
Kalın, Türkiye-Suriye sınırında hiçbir terör örgütünün fiili bir durum yaratmasına müsaade edilmeyeceğini belirtti.
"Türkiye'nin Suriye Kürtleri ile herhangi bir sorunu yoktur"
Cenevre'de yapılacak Suriye görüşmelerinde, Suriye Kürtlerinin de diğer gruplar gibi temsil edildiğini aktaran Kalın, "Bizim karşı olduğumuz PKK iltisaklı grupların Suriye Kürtlerinin temsilcisi gibi masaya oturma talebidir. Bunun sahada böyle olmadığını biliyoruz. Bu örgütün ve ilgili grupların bir tarafta Esed rejimiyle bir tarafta PKK terör örgütüyle, başka gruplarla ne tür ilişkiler içerisinde olduğu herkesin malumudur. Dolayısıyla burada özellikle Suriye Kürtleri bağlamında yer yer Türkiye'ye yönelik ithamların da aslının olmadığının bir kez daha altını çizmek isterim. Türkiye'nin Suriye Kürtleri ile herhangi bir sorunu yoktur" değerlendirmesinde bulundu.
Kalın, Suriye Kürtlerinin haklarının, nüfus cüzdanı ve pasaportlarının verilmesi konusunu gündeme getiren ilk kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğuna işaret etti. Kalın, Kobani olayları olduğu sırada orada bulunan yaklaşık 195 bin insanın Türkiye'ye gelmesi için de gerekli talimatı da Erdoğan'ın verdiğini ve bunların insani kaygılarla yapıldığını vurguladı. Kalın, Suriye ve Irak'a etnik ayrım yapılmadan insani yardımların ulaştırıldığının bilgisini verdi.
Suriye Türkmeleri konusundaki süreci de yakından takip ettiklerine dikkati çeken Kalın, "Rusya'nın Suriye Türkmenlerine yönelik saldırılarının hiçbir meşru tarafı yoktur. Bunu pek çok defa ifade ettik. Cenevre görüşmelerinde de bu konunun altını tekrar çizeceğimizi ifade etmek isterim" dedi.
" Riyad'da Cenevre görüşmelerine katılacak gruplar ilan edildi"
Cenevre konferansında Türkiye'nin temsil edilmesi ve PYD'nin katılması konusuna da değinen Kalın, toplantının 25 Ocak'ta başlamasına karar verildiğini ancak toplantıya hangi grupların katılacağı meselesinin uzaması nedeniyle cuma gününe alındığını ifade etti.
Kalın, şunları kaydetti:
"Orada müzakerelere katılacak grupların kimler olacağı çok önceden belirlenmişti. Hatırlarsanız Riyad'da Suriye muhalefeti toplantısı yapıldı ve oraya Cenevre görüşmelerine katılacak bütün gruplar davet edildi, bunların kim olduğu ilan edildi. Bunlardan bir Suriye istişare heyeti ya da müzakere heyeti oluşturuldu. Bunun başına da Riyad Hicab getirildi. Bu dediklerimiz aralık ayında yapıldı ve bitti.
Şimdi o süreçte PYD konusu hiç gündeme gelmemişken yani geldiği halde devre dışı bırakılmışken şimdi tekrar bir son dakika hamlesiyle PYD'yi Cenevre görüşmelerine katmaya çalışmak şu ana kadar yürütülen çalışmalara ve müzakerelere aykırı bir durum. Biz bunu açık bir şekilde ifade ettik. Orada fiili durum yaratan, diğer grupların üzerine baskı kuran ve şu ana kadar Suriye muhalefetinin yanında yer almayan, rejimle şaibeli ilişkilerine devam eden, PKK terör örgütüyle kirli ilişkilerine devam eden bir grubun orada Suriye Kürtlerini temsilen bulunma iddiası elbette kabul edilebilir bir şey değil. Bu sadece Türkiye'nin değil diğer ülkelerin de kabul ettiği bir nokta olduğu için de dün itibariyle nihai karar verildi. Müzakerelere bu dediğim gruplar çerçevesinde başlanacak, orada da biz en üst düzeyde temsil edileceğiz."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: (3) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?