Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Geri Kabul Anlaşması, göçün yasal ve düzenli olması için bir çerçeve çizer ancak Geri Kabul Anlaşmasının olabilmesi için aynı zamanda da Türk vatandaşlarına Schengen uygulamasının başlaması lazım. 2017 için planladığımız bu konuyu 2016 içinde gerçekleştirmek için tabii tek başına Almanya değil, AB ile birlikte, ciddi bir çalışma yürütüyoruz. Ümit ederiz ki 2016 Temmuzu itibarıyla hem Geri Kabul Anlaşması hem de Schengen vize uygulaması aynı anda devreye girer. O vakte kadar da Sayın Merkel, Türk vatandaşlarına özellikle vize kolaylığı bağlamında bazı adımları ikili olarak atabileceklerini ifade etti" dedi.
Davutoğlu ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde çalışma yemeğinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
İkili ve heyetler arası görüşmede birçok konuda ortak bir perspektifi paylaşmaktan, Türk-Alman ilişkilerinin taşıdığı önemi konusunda aynı yaklaşımı görmekten memnuniyet duyduklarını ifade eden Davutoğlu, tarihi dostluğa sahip Türkiye ve Almanya'nın geçmişte olduğu gibi bugün de sorunlara tarihi dostluk perspektifinden baktığını dile getirdi.
Davutoğlu, iki ülkenin siyasi, ekonomik olarak yakın ilişkileri bulunduğunu ve NATO'da ortak savunma sisteminin parçası olduğunu anlattı.
Berlin'e bu yıl yaptığı ziyarette Türkiye ve Almanya arasında ilişkilerin daha da sistematik bir boyut kazanması için stratejik iş birliği konseyi şeklinde çalışabilecek bir mekanizma üzerinde mutabık kaldıklarını dile getiren Davutoğlu, "Bugün ilişkilerimize yeni bir boyut kazandıracak önemli bir adım olarak bu toplantının gelecek ocak ayında Berlin'de yapılması konusundaki mutabakatımızı bildirmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Böylece Sayın Angela Merkel'in İstanbul ziyaretine de mütekabiliyet anlamında güzel bir karşılık vermiş olma imkanında bulunacağız. Bu toplantı için ayrıca savunma, dışişleri ve ilgili ekonomi bakanlarımızın katılımıyla ön hazırlıkları çok iyi yapılmış ve Türkiye ile Almanya'nın ikili ilişkilerini stratejik bir perspektife oturtan bir boyut kazandırılması da önemli bir adım olacaktır. Bu çerçevede ilişkilerimiz hem yapısal bir karakter kazanacak hem de bu arada gündeme gelen krizleri çözmek babında, çerçevesinde de son derece vizyoner bir perspektifi hayata geçirmiş olacağız" diye konuştu.
Davutoğlu, görüşmede ikili ilişkilerdeki pozitif gündem çerçevesinde atılacak adımların ele alındığını, küresel ve bölgesel sorunların da kapsamlı şekilde görüşüldüğünü söyledi.
Ortadoğu'daki gelişmeler ve Suriye sorununa değindiklerini aktaran Davutoğlu, "Suriye'de son 5 yıl içinde insani bir trajediye dönüşen soruna cevap bulunmaması hususunda her ikimiz de iki ülke de duyduğumuz rahatsızlığı ifade ettik. Suriye sorunu çözülmeden mülteciler sorununun çözülmesi çok zor. Nihayet Suriye'de sorun olmamış olsaydı bugün Türkiye, Almanya ve Avrupa bir bütün olarak da bir mülteci akınına maruz kalmayacaktı. Bu çerçevede Suriye'deki son gelişmeleri kapsamlı şekilde ele aldık. Bütün ülkeleri Suriye'deki gelişmeleri daha da olumsuz yönde seyretmemesi konusunda duyarlı davranma çağrısı hususunda da ortak bir perspektifi dile getirdik" dedi.
"Göçü kaynağında engellemek için de Suriye sorununa çözüm bulma konusunda da iş birliği şart"
Başbakan Davutoğlu, mülteciler konusunun görüşmenin ana unsurunu oluşturduğuna işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yasa dışı göç, bugün hiçbir ülkenin tek başına başa çıkabileceği bir husus değildir. Suriye ve mülteciler konusu ne bir Türkiye meselesidir ne bir Almanya meselesidir ne de sadece bir Avrupa ya da Ortadoğu meselesidir. Artık karşı karşıya kaldığımız sorun, küresel bir sorundur ve bütün ülkelerin, uluslararası örgütlerin, yapıların, bu soruna çözüm bulması konusunda iş birliği yapması şarttır. Bugün Türkiye, 2 milyon 200 bini aşkın Suriyeli mülteciyi bünyesinde barındırıyor, ev sahipliği yapıyor, 7,5 milyar doları aşkın bir mali külfet üstlendi. Şunu görmekten memnuniyetimi ifade etmek isterim: Son aylarda Avrupa'da ve dünyada bu konuda çok ciddi bir duyarlılık oluştu. Bu duyarlılık konusunda da Sayın Angela Merkel'in yaptığı öncülüğü ve takındığı cesur tavrı takdir ediyoruz. Çünkü böyle bir sorun karşısında gözlerini kapatmadılar, mültecilerin sorunlarına bigane kalmadılar ve Avrupa'da birçok ülke lideri mültecilerin kapı dışarı edilmesini söylerken, kendisi mülteciler konusunda son derece insani bir tavır sergiledi. Bu çerçevede de Türkiye ile Almanya arasında iş birliği konusunda da New York toplantısında çok güzel bir mutabakat oluşmuştu."
İkili bağlamda mutabakatın neticesi olarak Türkiye ile Almanya arasında ortak bir çalışma grubunun 15 Ekim'de toplandığını ve son iki toplantının da bu hafta içinde Almanya'da yapılacağını bildiren Davutoğlu, soruna birlikte, el ele çözüm bulabilmek için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.
Davutoğlu, "Türkiye bu kadar çok sayıda mülteci ağırlarken -yine kendisine teşekkür ediyorum, teröre karşı gösterdiği dayanışma için- buralardan kaynaklanan terör saldırılarıyla karşı karşıya kaldı ve 100 vatandaşımızı Ankara'da kaybettik. Taziyelerini ifade ettiler Sayın Merkel, ben de teşekkür ediyorum. Son 2 gün içinde de PKK terörü sebebiyle Dağlıca'da ve Tunceli'de 6 şehidimiz oldu. Bunlar, terör saldırılarının hepimiz için bir tehdit oluşturduğunu gösteriyor" dedi.
Ahmet Davutoğlu, yabancılara yönelik insani yaklaşım ve iş birliği nedeniyle bıçaklanarak yaralanan Köln belediye başkan adayı Henriette Reker'e acil şifalar dilerken, saldırının insanlık vicdanına yöneldiğini, bu konuda Merkel'e de "geçmiş olsun" dileklerini ifade ettiğini aktardı.
En öncelikli hedefi, "İllegal göçün engellenmesi ve sınırlardan diğer sınırlara geçen göçmen sayısının mümkün olduğu kadar düşürülmesi" şeklinde açıklayan Davutoğlu, bunun için Türkiye-AB arasında verimli görüşmeler olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Brüksel ziyaretinde de söz konusu görüşmelerde ilerleme kaydedildiğini, Merkel ve diğer Avrupalı liderlerle BM Genel Kurulu çerçevesinde yapılan görüşmelerde belli noktalarda uzlaşma sağlandığını anlattı.
Davutoğlu, "Özellikle birlikte bir eylem planı çerçevesinde katettiğimiz mesafeyi takdir ediyorum ancak daha konuşulması ve çözüme kavuşturulması gereken hususlar var. Biz, Türkiye olarak yasa dışı göçle mücadelede, çaresiz insanları istismar eden insan kaçakçılarına karşı mücadelede birlikte çalışmaya hazırız. Bu konuda da Türkiye olarak her türlü iş birliğini hayata geçirmeye kararlıyız. Göç, bir vaka ancak bunun düzenli ve yasal olması lazım. Düzenli ve yasal göç sağlanabilmesi için de Türkiye ve Almanya omuz omuza birlikte çalışacak. Göçü kaynağında engellemek için de Suriye sorununa çözüm bulma konusunda da iş birliğimiz şarttır" diye konuştu.
- "Rakamlar ikinci derecede önemli"
Türkiye'nin bu çerçevede önem verdiği konuları da dostça ele aldıklarını belirten Davutoğlu, göçün ve mülteciler sorununun külfet paylaşımı çerçevesinde adil bir külfet paylaşımı olması gerektiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Rakamlar ikinci derecede önemli ama esas itibarıyla külfet paylaşımı konusunda ortak bir irade sergilememiz... Son 4 yıl içinde maalesef Türkiye, uluslararası toplum tarafından külfet paylaşımı konusunda yalnız bırakılmıştır ve bu insani trajedinin, kendisinin hiçbir payı olmadığı böyle bir sorunun maliyetlerini öder konumda kalmıştır. AB ile yaptığımız son görüşmelerde ve Sayın Merkel ile yaptığımız ikili görüşmelerde bu konuda oluşan yeni tutumdan memnuniyet ifade ediyoruz. Külfet paylaşımı sadece 3 milyar avroluk bir rakam değil, önemli olan bundan sonraki süreci beraber yürütmemiz itibarıyla önemlidir."
Başbakan Ahmet Davutoğlu, ikinci konuyu "on yıllardır süren vize konusunda görüşmelerin nihayete ermesi" şeklinde tanımlayarak, şöyle konuştu:
"Sayın Merkel'e teşekkür ediyorum. Bu konuda da karşılıklı anlayış içinde görüşmeler gerçekleştirdik. Geri Kabul Anlaşması, göçün yasal ve düzenli olması için bir çerçeve çizer ancak Geri Kabul Anlaşması'nın olabilmesi için aynı zamanda da Türk vatandaşlarına Schengen uygulamasının başlaması lazım. Bu bizim Suriye krizi ortada yokken mutabık kaldığımız bir husustu. 2017 için planladığımız bu konuyu 2016 içinde gerçekleştirmek için AB süreci içinde tabii tek başına Almanya değil, AB ile birlikte, ciddi bir çalışma yürütüyoruz. Ümit ederiz ki 2016 Temmuzu itibarıyla hem Geri Kabul Anlaşması hem de Schengen vize uygulaması aynı anda devreye girer. O vakte kadar da Sayın Merkel, Türk vatandaşlarına özellikle vize kolaylığı bağlamında bazı adımları ikili olarak atabileceklerini ifade etti. Bundan duyduğumuz memnuniyeti de ifade etmek isterim."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Davutoğlu-Merkel Ortak Basın Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?