Demokratikleşme Paketi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından dün açıklanan Demokratikleşme Paketi'nde yer alan Mor Gabriel Manastırı arazisinin vakfa iade edilmesine ilişkin karar, Süryani ve Ermenilerce memnuniyetle karşılandı.

Paketi demokratikleşme ve insan hakları adına önemli bir adım olarak değerlendiren Ermeni ve Süryani cemaaati temsilcileri Mor Gabriel Manastırı'na ilişkin kararın diğer araziler için emsal olmasını bekliyor.

Meryem Ana Kilisesi Vakfı Başkanı Can Şakarer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, paketin demokratikleşme adına önemli olduğunu belirterek, eksiklerinin de zaman içerisinde tamamlanacağına inandığını söyledi.

"Herşeyin zaten bir anda mükemmel olması mümkün değil" diyen Şakarer, paketin beklentilerini karşıladığını belirtti.

Şakarer, şöyle dedi:

"Şimdiye kadar demokratikleşme ile ilgili açılmamış bir paket. Şahsen beklentilerimin de üzerinde. İnsan hakları ile ilgili gelişmeler memnuniyet verici. Bizi artık kimse ötekileştirmeyecek, aşağılayamayacak. Seçim barajına 3 alternatif getirilmesi de son derece önemli. Mor Gabriel Manastırı arazisinin manastır vakfına iade edilmesi bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir. En büyük sevincimiz budur. Senelerdir oralara baktık. O manastırın etrafındaki arazileri ekip biçtik. Başbakanımıza ve bu paketin hazırlanmasında emeği geçenlere müteşekkiriz, kendilerine teşekkür ederiz. Beklentimiz Heybeliada Ruhban Okulu için beklentinin de bir aşamaya getirilmesiydi. O da herhalde ileride bir açıklığa kavşuturulacaktır. Bu paket başkaları için yetersiz olabilir ancak Süryaniler olarak son derece memnunuz."

-"Emsal oluşturacak bir karar"

Diyarbakır Mardin Metropoliti Saliba Özmen, Mor Gabriel Manastırı arazisinin Süryani Vakfına iade edilmesi kararını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Karar için "gereken bir iade" diyen Özmen, "Türk vatandaşları olarak bundan mutluluk duyduk. Geçmiş yıllarda birçok arazimiz ile kilisemizi kaybettik. Onlar için de emsal oluşturacak bir karar olacak. Çok memnun olduk" dedi.

"Uygulamalarını görmeliyiz"

Surp Giragos Ermeni Kilisesi Vakfı Başkanı Ergün Ayık, beklentilerin bir paketle karşılanamayacağını belirterek, "Asıl olan insanların değişmesidir. Pakette yer alan konuların uygulamalarını görmeliyiz" dedi.

Ayık, paketi olumlu bulduğunu ancak rahatladıklarını söylemek için henüz erken olduğunu vurgulayarak, "Nefret suçları artırılıyor ama asıl olan ortam öyle bir hale gelmeli ki böyle suçların işlenebileceği, insanların aklından dahi geçmemeli" diye konuştu.

Pakette yer alan konuların tartışmaya açılacağının belirtildiğine dikkati çeken Ayık, bu tartışmanın ne kadar süreceği ve sonucun ne olacağının merak edildiğini belirtti.

Ayık, şöyle konuştu:

"Bizi ençok ilgilendiren konulardan biri vakıf mallarının iadesiydi. Biri iade edildi. 250 de vakıf malından bahsediliyor. Bu iade edilen mallar vakıf malları olduğu bilinen fakat başkalarının tasarrufunda veya resmen tescil edilmeyen yerlerdi. Binlerce yıl bu topraklarda yaşamış insanların kurdukları vakıfların mallarından bazılarının iade edilmesi ne ifade eder? Vakıflarca bu malların birçoğunun yerleri bile bilinmiyor. Çünkü elimizde ne evrak, ne belge kaldı. Bunu en iyi bilen devlettir. Devlet isterse bir kurul oluşturur, bu kurul kadastro ve tapu müdürlükleri ile çalışarak vakıflara ait yerleri tespit eder. Sonra da vakıflara, 'ecdadınız siz kullanın, fakirlerinize ve çocuklarınıza faydalı olun diye bu malı bırakmışlar. Niye ilgilenmiyorsunuz? Gelin, alın, kullanın' der. Bu bir jest olur. Bizim bu malları bulmaya ne kadromuz, ne zamanımız ne de ekonomik durumumuz elverişli. Vakfın mensupları bu devletin vatandaşı ise onları bu haktan yararlandırmak devletin görevidir. Vakıf malları bize bırakılan başlı başına bir emanettir. Temennimiz diğer mallarla ilgili karar yetkimiz olursa onları değerlendirmektir." - Diyarbakır