Depremlerden Sonra En Fazla Canı Sel ve Taşkınlar Alıyor"

HÜSEYİN GAZİ KAYKI - Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Hanifi Avcı, Türkiye'de, depremden sonra en fazla can kaybının yaşandığı felaketin sel ve taşkınlar olduğuna işaret ederek, bunu önlemek için Yukarı Havza Sel Kontrolü Eylem Planı'nı hayata geçireceklerini bildirdi.

Avcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de son yıllarda sel ve taşkınlarda artış meydana geldiğini ifade ederek, bunun, iklim değişikliğinin Türkiye'ye olumsuz yansımalarından biri olduğunu vurguladı.

İklim değişikliği sonucunda yağışların şiddeti ve frekansında değişiklik olduğunu, ani ve şiddetli yağışların artmaya başladığını dile getiren Avcı, "Sele sebep olan bu durumun önlenmesinin en kalıcı yolu, yukarı havzalarda doğal dengeyi tekrar eski haline getirmek. Onun için yukarı havzalarda yapılacak çalışmalar, sel ve taşkınların zararlarını azaltıcı en önemli ve kalıcı tedbirlerdir" değerlendirmesinde bulundu.

Hanifi Avcı, "Siz normal şartlarda şehir geçişlerinde dere ıslahları yaparsınız, şehir içerisinde tedbirler alırsınız. Ancak bu fazla gelen suyu her zaman kaldırmaz, yine taşkınlar meydana gelebilir. Ama siz alacağınız tedbirlerle yağan yağışın bir miktarını arazide tutarsanız ve büyük miktarını da geciktirirseniz yağan şiddetli yağışların hepsi aynı anda aşağı inmeyecektir" dedi.

Türkiye'de, depremden sonra en fazla can kaybının yaşandığı felaketin sel ve taşkınlar olduğunu vurgulayan Avcı, ani ve şiddetli yağışlarda mutlaka selin meydana geleceğini vurguladı.

Avcı, sözlerine şöyle devam etti:

"Ama siz bunun miktarını azaltırsanız, zararınızı azaltmış olacaksınız. Yani bu tedbirler zarar azaltıcı tedbirlerdir. Ani yağışları geciktirici, yavaşlatıcı olduğu için, insanların tedbir alması için zaman kazandırmış olacaksınız. Yani aniden hemen su aşağıya inmeyecek, insanların olduğu yere gelmeyecek. Bunun için bizim mutlaka yukarı havzalarda tedbir almamız lazım. Bu çerçevede biz yamaç arazi ıslahları yapıyoruz. Suyu tutacak şekilde meralara teraslamalar yapıyoruz. İki saat içinde yağan yağmuru olduğu yerde tutacak şekilde teraslar yapıyoruz, ebatları ona göre belirliyoruz. O bölgenin yağış karakteristiklerini, yağış miktarlarını ve en yüksek yağışları dikkate alıyoruz. Ona uygun yapılan hesaplamalar sonucunda, tedbirleri ona göre belirliyoruz."

Öte yandan oyuntu ıslahlarının da yapıldığını kaydeden Avcı, oyuntulardan kaynaklanan sellerin ve taşınan rüsubatın çok daha fazla olduğuna dikkati çekti.

Bunun yanında boş arazilerde ve ıslahı mümkün olmayan meralarda ağaçlandırmalar gerçekleştirdiklerini de anlatan Avcı, "Bozuk orman alanlarını, suyu daha fazla tutmaları için ıslah ediyoruz. İlkbaharda ani hava ısınması sonucu karın eriyerek taşkına sebep olduğu yerlerde de karın erimesini geciktirici tedbirler alıyoruz" diye konuştu.

"227 sel havzasında çalışmalar gerçekleştirilecek"

Bu kapsamda, 2013-2017 yıllarını kapsayan Yukarı Havza Sel Kontrolü Eylem Planı'nı yürürlüğe koyduklarını belirten Avcı, 4 milyon 155 bin hektar alanda ve 227 sel havzasında çalışmalar gerçekleştireceklerini söyledi. Avcı, çalışılacak havza sayısının, Eylem Planı kapsamında zamanla artabileceğini de sözlerine ekledi.

Eylem Planı çerçevesinde, sel eğitimine yönelik Ankara ve Mersin'de iki model havza oluşturduklarını ve buralarda her türlü tekniğin eğitiminin verildiğini aktaran Avcı, Yukarı Havza Sel Kontrolü Eylem Planı ile öncelikle can ve mal kaybının azaltılacağını dile getirdi.

Sel ile gelecek taşkının azaltılması sonucu tarım alanlarının su altında kalmaktan kurtulacağına ve tarımsal verimin azalmasının önleneceğine dikkati çeken Avcı, eylem planı ile erozyonun da azaltılacağını, toprağın yerinde kalmasının sağlanmasıyla biyolojik çeşitliliğin korunacağını anlattı. - Ankara