Devlet Mülke Ortak Olacak!

Geçtiğimiz günlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan 'Eylem Planında' yer alan çevre yerel yönetimler ve kentsel dönüşüm reform paketi çerçevesinde yapılacak olanların ayrıntıları netleşmeye başladı.

Başbakan Davutoğlu'nun, "Çevre yerel yönetimler ve kentsel dönüşüm reform paketi çerçevesinde Su Kanunu ile Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu çıkarılacak. Büyükşehir Belediyesi Kanunu gözden geçirilecek ve büyükşehir ilçe belediyelerinin kaynakları artırılacak. Gayrimenkul sertifikası modeli hayata geçirilecek. Kentsel dönüşüm alanlarına imkan tanıyan devretmeye imkan tanıyan sertifika modelini getiriyoruz. Kentsel dönüşüm olan yerlerde de bu şekilde devir işlemleri daha rahat yapılabilecek. Sermaye Piyasası Kurulu gerekli düzenlemeleri burada yapacak. Şehirlerde kişi başı yeşil alan şartı miktarı artırılacak. Önümüzdeki 6 ay içinde inşallah bu zikrettiğim alanlardaki bütün reform paketleri tamamlanacak, hayata geçirilecek ve kanunlar Meclis'e sevk edilecek" ifadeleriyle açıkladığı çevre ve kentsel dönüşüm ne gibi yenilikler getiriyor?

AÇAR: KİŞİ BAŞI YEŞİL ALAN 15 METREKARE OLACAK

Eylem planında çevre ve kentsel dönüşümle ilgili yapılacak olan reformları Gazete İpekyol'a değerlendiren Şehir Plancıları Odası Şanlıurfa İl Temsilcisi Selim Açar, "Sayın Başbakanın açıkladığı eylem planını incelediğimizde yapılması düşünülen reformların bir kısmının mevcut yönetmeliklerde zaten olduğu, bir kısmının ise fizibilitesiz yapıldığı taktirde kamunun mağduriyetine neden olacağını düşünüyorum. Örneğin 'yeşil alan kişi başı 15 metre olacak' deniliyor. Zaten mevcut mevzuatta yani Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinde 15 metrekare. İki yıl önce değişmişti bu, daha önceki yönetmelikte bir yerleşim alanında kişi başı 11 metrekare yeşil alan düşmesi gerekiyorken şu anda 15 metrekare alan ayrılması gerekiyor. Kentimiz için bu durumu düşünecek olursak vahim sonuçlarla karşılaşıyoruz. Keza Urfa'da kişi başına düşen yeşil alan 2 buçuk metrekare. Olması gerekenin altıda biri. Önemli olan eylem planlarının açıklanması veya kanun ve yönetmeliklerin çıkarılması değil bunların uygulanmasıdır. Yeterli sağlık alanı, yeterli eğitim tesis alanı, kültürel tesis alanları, yeşil alanların,dini tesislerin yani kentsel donatı alanlarının orada yaşayan nüfusa göre hesaplanıp taksiminin yapılması gerekiyor.Eylem planında açıklanan başka bir konu Büyükşehir Belediyeleri ile ilçe belediyeleri arası koordinasyon eksikliğini gidermek ilçe belediyelerinin yetkilerini artırmaktan bahsediyor. Bence bu elzem bir durum.Çünkü uygulamalarda mevcut 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ile 6030 sayılı yasanın gerekliliği Büyükşehirlerle İlçe Belediyeleri arasında yetki karmaşalarına neden olabilmektedir. Bu durum düzenlemelere gidilmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. Ama nasıl bir çalışma yapılacak bu irdelenmeli." diye konuştu.

GAYRİMENKUL SERTİFİKA MODELİ

Gayrimenkul sertifikası modelinin geleceğiyle ilgili eylem planında yer alan paketle ilgili olarak Açar, "Bu bir gayrimenkulün değerinin tespitine dayanan bir sistem. Almanya ve Rusya'da kullanılıyor bildiğim kadarıyla. Belediyenin vereceği bir karar (imar düzenlenmesi-yeni toplu ulaşım güzergâhı gibi) bu gayrimenkulümüzün fiyatını etkiliyorsa devlet bu etkilenmeden pay veya vergi alıyor. Yani bir tür mülkiyet hakkı ortaklığı gibi. Diyelim ki, 100 liralık bir gayrimenkulümüz var. Uygulama sonrası 120 lira oldu, artan 20 lirayı vatandaşla devlete paylaştıran bir sistem yani." dedi.

Artışın devletle mülk sahibi arasında paylaşılacağını belirten Açar, "Yine diyelim ki, 3 kat imar 5 kata çıktı. Devlet buradaki artıştan yine payını alıyor. Kısacası gelinecek durumda devlet imar uygulaması veya genel bir karardan gelen artışlara yani kent rantına ortak olacak" diye kaydetti. Böyle bir uygulamada artış oranın ne kadarının devletle vatandaş arasında paylaşılacağı konusunda net bir oranın henüz belli olmadığını da kaydeden Açar, eylemde yer almasına rağmen yapılan bir çalışma olduğunu da sanmadığını ifade etti.
(Kaynak: Gazeteipekyol)