Hatay'da yağış, sel ve su baskınlarına yol açtı (2)
AMİK OVASI, SULAR ALTINDA
Hatay'da gece boyu etkisini sürdüren yoğun yağışla birlikte Türkiye'nin en büyük ovalarından biri olan Amik Ovası, sular altında kaldı. Yağış ve baraj kapaklarının açılmasıyla adeta göle dönen ovada, tarım arazileri ile evleri su bastı.
HAVALİMANI ETKİLENMEDİ
Hatay'da gece boyu etkisini sürdüren yoğun yağışın ardından daha önce su birikintisi nedeniyle misafirlerin araçlarını dışarıda bırakıp, otobüsle giriş yapmak zorunda kaldığı Hatay Havalimanı, bu kez yağıştan etkilenmedi. Havalimanı yolunun yapılan çalışmalarla 3 metre yükseltilmesiyle giriş-çıkış yapabilen sürücüler, sıkıntı yaşamadı. Havalimanı çevresindeki binaların giriş katlarını ise su bastı.
Görüntü Dökümü
-----------
-Ovanın sular altındaki görüntüsü
-DHA Muhabiri Akif Özdemir'in anonsu
-Hatay Havalimanı yolunun havadan çekilmiş görüntüsü
-Sular altında kalan yollardan drone görüntü
-Sular altında kalan evlerden drone görüntüleri
Haber-Kamera: Akif ÖZDEMİR - Çağlar ÖZTÜRK/HATAY,
===================
Evdeki yangında 7 kişi dumandan etkilendi
Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde çıkan yangında bir ev kullanılamaz hale geldi. Yangında dumandan etkilenen 7 kişi hastaneye kaldırıldı.
İlçeye bağlı Alsancak Mahallesi'ndeki Kaynak Apartmanı'nın birinci katında elektrikli sobanın devrilmesi sonucu yangın çıktı. Bir anda evi saran alevlerden kaçan bina sakinleri çatı katına sığınarak çevreden yardım istedi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri alevlere müdahale ederek yangını söndürdü. Yangında aralarında söndürme çalışmalarına katılan itfaiye erlerinin de bulunduğu dumandan etkilenen 7 kişi, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
-----------
-Daireden çıkan alevler
-İtfaiyenin söndürme çalışması
-Ev sahibinin konuşması ve kucağındaki çocuk
-Evin içinden detaylar
-Dumandan etkilenen vatandaşların ambulansa alınması
-Ambulansta oksijen verilen vatandaşlar
-Genel görüntüler
SÜRE: 02'15" BOYUT: 249 mb
Haber-Kamera: Mehmet KOCACIK/KIRIKHAN (Hatay),
======================
Yazıcıoğlu davası tanığı: O dönem her şey kaza kırım heyeti üzerinden yürütüldü
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopterdeki GPS cihazlarının sökülmesiyle ilgili davaya devam edildi. Duruşmada tanık olarak dinlenen Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Kaza Kırım Heyeti üyesi Kerem Mumcuoğlu, o dönem hem savcılıkta hem de basında her şeyin kaza kırım heyeti üzerinden yürütüldüğünü söyledi.
Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde 25 Mart 2009 tarihinde BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Sivas Belediye Meclisi Üyesi Adayı Murat Çetinkaya, İHA muhabiri İsmail Güneş ve Pilot Mustafa Kaya İstektepe'nin hayatını kaybettiği helikopter kazasında, Argus 5000 ve Skymap III C isimli GPS cihazlarının sökülmesiyle ilgili davaya devam edildi. Göksun Asliye Ceza Mahkemesi'nde 10 sanığın 'Kişinin ölmesinden yararlanarak hırsızlık' suçundan yargılandığı davanın 5'İnci duruşmasına Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ve çocukları ile Yazıcıoğlu ile birlikte hayatını kaybedenlerin yakınları, ailelerin ve sanıkların avukatları katıldı.
'2 GÜN SONRA CİHAZ YERİNDE YOKTU'
Duruşmaya bulunduğu şehirden SEGBİS yöntemiyle tanık olarak katılan kaza kırım heyetinden Kerem Mumcuoğlu, 29 Mart'ta kaza yerine gitmek istediklerini, ancak helikopterde yer olmadığı için gidemediklerini söyledi. Mumcuoğlu, kaza yerine kaza kırım heyeti başkanı Ferudun Seren ve Şıhmehmet Sevdim ile helikopter firmasının teknisyeni Kenan Köksal'ın gittiğini, kendisinin de Göksun'da kaldığını ifade etti. Mumcuoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"30 Mart'ta hiçbirimiz gitmedik, 31 Mart'ta ise olay yerine tekrar gittik. Yaptığımız kontrollerde helikopterin gösterge panelindeki Argus 5000 CE isimli cihazın yerinde bulunmadığını fark ettik. 2 gün önce giden arkadaşların çektikleri fotoğraflarda cihaz yerindeydi, ancak 31 Mart'ta cihaz yerinde yoktu. Diğer cihaz olan Skymap 3C isimli cihaz helikopterde bulunması gereken bir cihaz değil, pilotların tercihi ile kullandıkları bir cihaz. Bu cihazın da karlar üzerinde olduğunu daha sonra fotoğraflamalardan fark ettik. 31 Mart'ta cihazla ilgili cumhuriyet savcısına sözlü olarak bilgi verdik. Aynı gün Ferudun'un bir tutanak tuttuğunu hatırlıyorum, ancak bu tutanağı yanlış hatırlamıyorsam Mayıs ayına ait bir tarih atarak daha sonra imzaladık."
ARALARINDA GEÇEN TELEFON GÖRÜŞMELERİNİ SORDU
Mumcuoğlu'nun ifadesinin ardından Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz, Şıhmehmet Sevdim ve kendisi arasında geçen telefon konuşmasının kayıtlarından bazılarını okudu. Görüşmelerde Şıhmehmet Sevdim'in kendisini ikna etmeye çalıştığını ifade eden Yavuz, "Kerem Mumcuoğlu Ferudun Seren'le ilgili şunu söylüyor, 'Bak, biz ona bir şey olsun ya da olmasın, biz ona söylemedik mi, bunları biz rapora yazalım diye. Bize danalar gibi bağırmadı mı?' Neden danalar gibi bağırmış Ferudun Seren, problem ne?" diye sordu.
Mumcuoğlu ise "Ferudun Seren'le herhangi bir tartışmamız olmadı, ancak daha sonra ilerleyen zamanlarda olaydan sorumlu tutulabileceğimiz düşüncesi ile ve kaza olayının şaibe olarak görülmesi nedeniyle cihazın yerinde olmadığı hususunun kaza kırım raporuna alınması konusunda Ferudun Seren'le aramızda ihtilaf olmuştur. Ben Ferudun'a cihazın kaza kırım raporunda bulunması gerektiğini söyledim. Ancak Ferudun cumhuriyet savcısına bilgi verildiğini, olayın raporda geçmesine gerek olmadığını söyledi" dedi.
'BİZİM ÜZERİMİZDEN ÇALIŞIYOR HERKES'
Şıhmehmet Sevdim ile Kerem Mumcuoğlu arasındaki görüşmenin ses kayıtlarını okumaya devam eden Yavuz, Mumcuoğlu'nun Sevdim'e, 'Korku yaratıp çözmeye çalışıyorlar. Büyük ihtimalle bunlar blöf yapıyorlar ağabey. Bu işi yapanlarla arada bir bağlantı var mı, yok mu bir şeyler yapılıyor' dediğini belirterek, "Kim korku yaratıyor, neyi çözmeye çalışıyorlar? Kim korkuttu, sizi tehdit mi ettiler? Neden şüpheleniyor, kim bunlar? Arada bağlantısı olanlarla olmayanlar kendilerinin karşısında, kendilerini tehdit eden, korkutan kim?" diye sordu. Mumcuoğlu, ise bu soru üzerine "Büyük ihtimalle basından çıkanlar. Basında sürekli hep kaza kırım heyetinden bahsediyorlardı. Belki ondan da bahsetmiş olabilirim. O telefon görüşmesindeki her şeyi net hatırlamamı benden beklemeyin, aradan 10 sene geçmiş. Bu sözleri hatırlamıyorum ama korkutmaktan kastımız basında bizle ilgili çıkan haberlerden başka bir şey yoktu. Bu konuda zaten bizimle alakalı en başından bu yana zaten sürekli haberler çıkıyordu. Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcı Vekiline 'Bizi neden alıyorsunuz? Bize bu görevi verenleri niye almıyorsunuz?' dedimö diye konuştu.
Herkesin kendileri üzerinden çalıştığını belirten Mumcuoğlu, "Kafalarında bir senaryo var birilerinin, 'Şunu yaptı veya şunu yaptırdı' diye. Bizim üzerimizden çalışıyor herkes. Basında da öyleydi, savcılıkta da öyleydi. ve söylediğim bununla alakalı ve hala aynı şeyi söylüyorum. Farkındaysanız sürekli kaza kırım heyeti üzerinden gidiyor her şey" dedi.
KÖKSAL: ANTENİ BEN TAKMADIM
Kerem Mumcuoğlu'ndan sonra duruşmaya SEGBİS ile diğer tanık Kenan Köksal katıldı. Kaza kırım heyetinde yer alan ve helikopter firmasının teknisyeni olan, aile avukatlarının kanunen heyette yer almaması gerektiği belirtilen ve helikopterdeki ELT cihazını söktüğü öne sürülen Köksal, kendisini şöyle savundu:
"Normal şartlarda hava aracı kazalarında aracın sahibi şirkette çalışan bir teknisyen bulundurulur. Buna engel bir düzenlemeleri bilmiyorum. Kaldı ki sivil havacılık ekibiyle birlikte gittim, onlardan önce gitmişliğim yoktur. Sivil havacılık ekibinin yönlendirmesiyle onlara yardımcı oldum. ELT anteninin orada değiştirildiği veya olmayan antenin orada benim tarafımdan takıldığı iddialarını kabul etmiyorum."
YAVUZ: HEYET VE SANIKLAR AYNI EL TARAFINDAN YÖNLENDİRİLDİ
Tanıkların dinlenmesinin ardından avukatlar ve ölenlerin yakınları dinlendi. Avukat Kemal Yavuz, enkaz üzerinde keşif yapılmasını talep ederek, "Biz olayın organize şekilde idare edildiğini, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü kaza kırım heyeti üyeleri ile askeri helikopterin kaza kırımına giden sanıkların aynı el tarafından yönlendirildiğini düşünüyoruz. Hatta askeri Sikorsky helikopterinin bilerek kaza kırıma uğratıldığını iddia ediyoruz. Cihazları sökenler de askerlerdir" diye konuştu.
YAZICIOĞLU: ADALETE GÜVENİN KALMADIĞI KANAATİNDEYİM
Muhsin Yazıcıoğlu'nun ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu ise, "Adalet mülkün temelidir ancak ben Türkiye'de adalete güvenin kalmadığı kanaatindeyim. Mahkemenizin sanıklara ve tanıklara 'Bu iş kaza mıdır, suikast midir?' diye soru sormasını yadırgıyorum. Kaç yıllık hakim olduğunuzu da merak ediyorum" dedi.
Davanın duruşması, Ağustos ayına ertelendi.
Görüntü Dökümü
----------
-Göksun Adliyesi
-Yusuf Yazıcıoğlu'nun (ceketli beyaz gömlekli solda) adliyeye gelişi
-Yusuf Yazıcıoğlu'nun adliyeden çıkması
-Adliyeden ayrılanlar
-Gülefer Yazıcıoğlu'nun adliyeden ayrılması
-Adliye önünden detay
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 282 MB
Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)
===================
Ormandan yükselen dumanı görünce 'uçak düştü' ihbarı yaptılar
Gaziantep'te, ormanlık alandan yükselen dumanları görenler itfaiyeye 'uçak düştü' ihbarında bulundu. Olay yerinde inceleme yapan ekipler dumanın yakılan lastikten kaynaklandığını belirledi.Öğle saatlerinde Gazikent Mahallesi'ndeki Kıraçtepe ormanlık alanından dumanların yükseldiğini gören vatandaşlar, itfaiyeye bölgeye planör tarzı uçağın düştüğü ihbarında bulundu. İhbar üzerine bölgeye itfaiye, polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Bölgede detaylı araştırma yapan ekipler dumanların yakılan lastik ve atık malzemelerden kaynaklı olduğunu belirledi.Valilik kaynakları da ihbarın asılsız olduğunu bildirdi.
Görüntü Dökümü
--------------
-Olay yeri
-Polis ve itfaiye ekipleri
-Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 95 MB
Haber-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)
====================
AFAD ve jandarma, 4 yaşındaki Furkan'ı arıyor
ERZURUM'un Karaçoban ilçesinde, 4 yaşındaki Furkan Yiğit dün öğle saatlerinde kayboldu. Furkan'ı bulmak için köy korucuları ile jandarma ve AFAD ekipleri seferber oldu. Kar sularının erimesiyle yükselen Kocasu Çayı'nda da arama yapılıyor.
Karaçoban ilçesi Budaklı Mahallesi'nde yaşayan Gülberi- Fehim Yiğit çiftinin çocukları Furkan, dün saat 13.00 sıralarında evden çıktı. Annesi, hastanede yatan ağabeyinin yanında refakatçi kaldığı için babaannesi ve dedesi tarafından bakılan Furkan, kayboldu. Aile önce köylüler ile birlikte küçük çocuğu aradı ancak sonuç alamadı. Bunun üzerine jandarmaya kayıp başvurusunda bulunuldu. Bölgeye jandarma ile Erzurum Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü'ne bağlı 16 kişilik ekip gönderildi. Dün saat 19.00 sıralarına başlatılan arama kurtarma çalışmalarına gece saat 01.30'da ara verildi.
Arama kurtarma çalşmaları bu sabah erken saatlerde ikinci kez başlatıldı. 20'ye yakın köy korucusu ve köylülerin destek verdiği 80 kişilik jandarma ekibi arazide iz sürerken, AFAD ekipleri kar suları nedeniyle yükselen Kacasu Çayı'nda botlarla arama yapıyor.
Jandarmaya ait iz köpeğinin de kullanıldığı arama kurtarma çalışmalarında şu ana kadar küçük çocuğa ait bir ize rastlanamadı.
Haber: Hümeyra PARDELİ - Zafer KUMRU/ERZURUM, -
=======================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni -9 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?