Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Keleş."Dünyadaki Hac Organizasyonları İçerisinde Türkiye'nin...

Enes Kaplan - Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ekrem Keleş, Türkiye'nin düzenli bir şekilde hac organizasyonu yaptığını belirterek, "Dünyadaki hac organizasyonları içerisinde Türkiye'nin organizasyonu üst sıralara yerleşen bir yapıya sahip" dedi.

Ekrem Keleş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Şubat ayı sonunda Suudi Arabistan'la Hac Protokolü'nün imzalanacağını ve sorunların çözümüne ilişkin görüşmeler yapılacağını bildirdi.

Hac mevsiminde 5 milyona yakın insanın kutsal mekanlarda bulunduğunu ifade eden Keleş, Suudi Arabistan'ın hac konusunda belli bir tecrübeye sahip olduğunu dile getirdi.

Haccın dar bir zamanda yapılmak zorunda olduğunu Suudi Arabistan'ın dar zamanda ihtiyaca cevap vermeye çalıştığını hatırlatan Keleş, "Onlar açısından da kolay değil gerçekten. Bir anda dışarıdan gelenler, içeriden gelenler yani 5 milyona yakın insan aynı yerlerde toplanmış oluyor. Bu 5 milyon insanın iskanı, iaşesi, ulaşımı çok kolay bir şey değil. Mekke-i Mükerreme coğrafi yapı itibarıyla dağlık bir yer. Bir de Haremi Şerif'in yanına büyük binalar yapılınca, etrafında indirme bindirme yerleri kalmadı. Dolayısıyla özellikle ulaşımda çok önemli sıkıntılar yaşanıyor" diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın özellikle ulaşımda yaşanan sıkıntılar konusunda elinden gelen gayreti gösterdiğini ifade eden Keleş, bu sıkıntıları görüştüklerini ve imkanlar ölçüsünde çözüm getirmeye çalıştıklarını bildirdi.

-"Sokaklarda yatan hacımız yok"-

Türkiye'nin hac konusunda tecrübesinin örnek nitelikte olduğunu anlatan Keleş, hacıların karşılanması, iskanın planlanması gibi işleri kendilerinin yaptığını dile getirdi. Keleş, "Dünyadaki hac organizasyonları içerisinde Türkiye'nin organizasyonu üst sıralara yerleşen bir yapıya sahip. Yani hamdolsun ki bu organizasyonlarla hiç kimse açıkta kalmıyor. Sokaklarda yatan hacımız yok" ifadelerini kullandı.

Diyanet'in hac organizasyonunda sabah kahvaltısı ve akşam yemeği gibi hizmetlerin de olduğunu hatırlatan Keleş, 5 kişilik banyolu ve tuvaletli odalarda kalabilme imkanının olmasının, milyonlarca insanın toplandığı bir yerde çok önemli olduğunu söyledi.

Hacıların havaalanlarında mağdur olmaması için çaba harcadıklarını anlatan Keleş, "Biz Suudi Arabistan'la gerekli görüşmeleri yapıyoruz. İşlerin kolaylaştırılması ve işbirliği içerisinde hacılarımızın rahat edebilmesi, havaalanlarında bekletilmemesi gibi konularda ama bazen onların da elinde olmayan şeyler olabiliyor. Söz gelimi havaalanında Afrika ülkelerinden birisinin uçağı zamanında kalkmayınca ondan sonra aynı perondan kalkacak Türk uçağı yanaşamıyor. Uçakta gecikme olabiliyor belki başka sebeplerden bu da sıkıntılara yol açabiliyor" dedi.

- Türk Hava Yolları'na teşekkür-

Türk Hava Yolları'nın aldığı tedbirlerle iki yıldır ciddi bir sıkıntı yaşanmadığını kaydeden Keleş, "Türk Hava Yolları'na bu anlamda gerçekten çok teşekkür ediyorum. Büyük gayretler gösterdiler, çok düzenli bir şekilde işledi iki yıldır. İnşallah önümüzdeki süreç içerisinde de sıkıntı yaşamayız" dedi.

-Hac mekanlarındaki inşaat ve çalışmalar-

Haccın ifa edildiği mekanların sınırlı olduğunu ifade eden Keleş, Arafat bölgesinde alınan tedbirler sonrası eskisi gibi sıkıntıların yaşanmadığını söyledi.

Müzdelife bölgesinin dar bir alan olması nedeniyle hacıların tamamını almadığını belirten Keleş, "Söz gelimi Türk hacılarına ayrılan kısım en fazla Türk hacılarının 3'te birini alabilecek konumda bir alan. Dolayısıyla biz hacılarımızın bir kısmını vakfelerini yaptıktan sonra sevketmeye başlıyoruz ki arkadan gelenler de vakfelerini orada yapsınlar. Normalde Hanefi mezhebine göre şafak vaktine göre bekleyip şafak vaktinden sonra vakfe yapmak lazım. Kalmak isteyenlere biz müsaade ediyoruz ama normal kafilelerden gitmek isteyenleri belli bir saatten sonra diğer müçtehit imamlarımızın, diğer mezheplerin içtihatları doğrultusunda sevk etmeye başlıyoruz" diye konuştu.

Halk arasında "şeytan taşlama" olarak bilinen cemerat kısmında önceki dönemlerde mekan darlığı nedeniyle ezilmeler ve ölümler yaşandığını hatırlatan Keleş, yeni yapılan inşaatlarla buradaki sorunun çözülmüş olduğunu dile getirdi.

-Tavaf alanı genişletiliyor-

Harem-i Şerif bölgesinde halen inşaatın devam ettiğini bildiren Keleş, inşaatın bir genişletme projesi olduğunu ve projenin tamamlanmasının ardından tavaf alanının da genişlemiş olacağını belirtti.

Keleş, şunları söyledi:

"Tavaf alanında izdiham yaşanıyor. Say alanı vardı. Say alanı genişletildi bir sıkıntı yaşanmıyor. Tavaf alanı da genişletildikten sonra muhtemelen tekrar Suudi Arabistan diğer İslam ülkeleriyle toplantı daha yapıp kontenjanların artırımı gibi bir karar da alınabilir. 1987'de Amman'da alınan karar gibi. O daha sonra ortaya çıkacak bir husus ama şu anda kontenjanlar maalesef son derece sınırlı, her ülke nüfusunun binde bir oranında."

Yayıncı: Selçuk Aval - ANKARA