Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Danıştay üyesi Edat Yücel Seyhan hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, sanık Seyhan ve avukatı Erol Aras katıldı.
İddianamede, sanığın örgütün talimatıyla Danıştay üyeliğine seçildiği, FETÖ'nün çeşitli adlar altında düzenlediği toplantılarına katıldığı, Danıştay üyesi olduğu dönemde örgüt lehine kararlar çıkmasını sağladığı, sivil imamlarla çeşitli tarihlerde bir araya geldiği belirtildi.
Savunma için söz verilen Edat Yücel Seyhan, hakkındaki suçlamaları reddetti. Terör örgütü üyeliği suçlamasını da kabul etmeyen Seyhan, "Terör bir insanlık suçudur. Hain darbe girişimini de lanetliyorum. Her zaman darbelere karşı durdum." diye konuştu.
Seyhan, aleyhinde ifade verenler hakkında da aynı suçtan soruşturma yürütüldüğünü hatırlatarak, bu kişilerin kendilerini kurtarmak için ifade verdiklerini ve bu beyanların hükme esas alınamayacağını iddia etti.
Örgüt mensuplarının düzenlediği sohbet toplantılarına katılmadığını öne süren Seyhan, meslektaşlarıyla yaptığı aile toplantılarının örgüt toplantısı olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi.
Örgütün talimatıyla Danıştay üyesi seçildiği iddiasını da reddeden sanık Edat Yücel Seyhan, 22 yıllık meslek hayatında disiplin cezası bile almadığını, kamu ihale hukuku alanında uzman olduğunu ve yüksek yargıya üye seçilmek için gereken şartları taşıdığını savundu.
Seyhan, kamu ihale hukuku uzmanlığı nedeniyle üye seçildikten sonra Danıştay'ın rekabet, özelleştirme, imtiyaz gibi konularına bakan 13. Dairesinde görevlendirildiğini öne sürdü.
Fatih Üniversitesi Hastanesi ile ilgili dava
Kapatılan Fatih Üniversitesi Hastanesinin Sosyal Güvenlik Kurumuyla (SGK) sözleşmesinin feshedilmesi ve MEDULA'dan (reçete onay sistemi) çıkarılmasıyla ilgili davada örgüt talimatıyla yürütmeyi durdurma kararı vermekle de suçlanan Seyhan, bu suçlamayı da kabul etmedi.
Seyhan, ByLock kullanmadığını, buna ilişkin bir tespitin de iddianamede bulunmadığını ifade ederek, bazı kişilerin ByLock yazışmalarında, "Fatih Üniversitesine ilişkin dava dosyasının Daireye geldiği, dosyaya ilişkin yürütmenin durdurulması kararının verilmesinin istendiği" şeklinde beyanlar bulunduğunu hatırlattı.
Danıştay 13. Dairesi üyesi iken 29 Ocak 2016'da Danıştay 15. Dairesi'nde görevlendirildiğini, konuya ilişkin ByLock yazışmasının ise 21 Ocak 2016 tarihli olduğunu iddia eden Seyhan, "Bu tarihte 13. Daire Üyesi idim. Yazışmalarda adım da geçmemektedir. Bu nedenle yazışmalarla ilgim yoktur." dedi.
15. Daire'de görevlendirildiği ilk gün dairenin kıdemli tetkik hakiminin araması üzerine, daire başkanının isteğiyle bu dosyanın görüşüldüğü heyette yer aldığını ileri süren Seyhan, "Bu Dairede ilk heyetimdi. Anılan hastanede tedavi gören kanser, kalp hastalarının mağdur olmaması için yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Davacının kim olduğuna bile bakmadan bu kararı verdim. Aynı durumda olan Başkent Üniversitesi Hastanesi için de aynı yönde karar çıkmıştı. Kimseden emir ve talimat almadım. Kararı hukuka uygun olduğunu düşündüğüm için verdim." şeklinde savunma yaptı.
Seyhan, örgütün sivil imamları olarak bilinen kişilerle bir araya geldiği iddiasını da reddederek, belirtilen baz istasyonundan kendi hattı ile sivil imam olduğu belirtilen kişilerin telefon hatlarının baz aldığı zaman dilimi arasında yaklaşık bir saatlik fark bulunduğunu öne sürdü.
Sanık Seyhan, bazı başka dava dosyalarının idare aleyhinde sonuçlandırılması için faaliyet gösterdiğinin iddia edildiğini de hatırlatarak, 13. Daire'nin, kararların genellikle idare lehine çıkması nedeniyle "retçi daire" olarak eleştirildiğini söyledi. Somut bir veri olmadan bu şekilde suçlanamayacağını söyleyen sanık, 2011-2016 yılları arasında daireden çıkan kararların istatistiklerine bakılabileceğini ifade etti. Sanık Seyhan, beraatini ve tahliyesini talep etti.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talepleri reddedilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Sanık hakkında ifade veren eski Danıştay üyeleri Vahit Bektaş, Hamza Eyidemir, eski HSYK Üyesi İbrahim Okur ve eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem'in tanık olarak dinlenmesivle duruşmanın 9 Mayıs 2018'e bırakılması kararlaştırıldı.
Son Dakika › Güncel › Eski Yüksek Yargı Üyeleri Hakim Karşısında - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?