Eskişehir'de Toplu Açılış Töreni ve İftar Programı

Başbakan Binali Yıldırım, "Uluslararası camiaya bir kez daha sesleniyoruz, 'Benim teröristim iyi, seninki kötü' anlayışını artık bırakalım. Bu tehlike bütün ülkelerin önündeki en büyük tehdittir, en büyük tehlikedir." dedi.

Yıldırım, Eskişehir Valiliğince Vilayet Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreni ve iftar programında, kente birbirinden güzel eserlerin kazandırıldığını belirtti.

Kentin ilçelerini sayarak selamlarını ileten Başbakan Yıldırım, Eskişehir'i Anadolu topraklarının kavşak noktası olarak nitelendirdi.

Şehri kuzey ile güneyi, doğu ile batıyı birleştiren önemli bir merkez olarak değerlendiren Yıldırım, "Sadece coğrafya olarak değil, Eskişehir aynı zamanda gönülleri de birleştiren bir şehirdir. Eskişehir'in dünürü olmaktan da büyük mutluluk duyuyorum." diye konuştu.

Yıldırım, Kafkaslar, Balkanlar ve Türkiye'nin ruhunun Eskişehir'de olduğunu, kentin hikmet, irfan, sevgi, muhabbet ve kardeşliğin merkezi konumunda bulunduğunu anlattı.

Eskişehir'e 14 yılda 12,5 milyar lira yatırım yapıldığını vurgulayan Başbakan Yıldırım, kentin Türkiye'de hızlı trenle buluşan ilk şehir olduğunu anımsattı.

Hızlı treni önce Ankara sonra Konya ve İstanbul'a bağladıklarını, Eskişehir ile Bursa'yı daha da yaklaştırdıklarını kaydeden Yıldırım, "Yeni gelen çok hızlı tren setleriyle artık Eskişehir-Ankara arası adeta Eskişehir'in içindeki iki mahalle arası gibi olacak" ifadesini kullandı.

Hızlı treninin hizmete girdiği dönemin kentte memnuniyetle karşılandığını, karayoluyla seyahatin yüzde 72 oranında azaldığına işaret eden Yıldırım, "Artık Eskişehir'de oturanlar Ankara'ya işe gidiyor, Eskişehir'de oturan gençler Ankara'da üniversiteye gidiyor veya Ankara'da oturanlar Eskişehir'de okumaya geliyor" şeklinde konuştu.

Eskişehir'de yaşayan bir vatandaşın kendisini aradığını dile getiren Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bir gün bir telefon geldi Eskişehir'den. Dediler ki 'Bir vatandaş seni arıyor, hızlı trenle ilgili bir şikayeti varmış'. Ben de merak ettim, 'Yeni açtık, herkes memnun bu nereden çıktı' diye. Beyefendi dedi ki 'Sayın Bakan'ım bana yapacağın bu muydu?', 'Ne oldu amca?' dedim. 'Eskişehir'e hızlı tren getirdin eski şehire yeni adet geldi. Bizim damat Ankara'da. Eskiden bayramdan bayrama geliyorlardı, kulağımız rahattı. Şimdi arıyor, baba, ana kahvaltıyı hazırlayın geliyoruz. Bana yapacağın bu muydu Sayın Bakanım?' dedi. Görüyorsunuz hızlı tren bazısına yarıyor bazısına yaramıyor, işin latifesi. Yol medeniyettir, su medeniyettir. Medeniyet ülkenin geleceğidir, muasır medeniyetler seviyesine, Gazi Mustafa Kemal'in işaret ettiği o hedefe laf üstüne laf koymakla değil, taş üstüne taş koymakla gelinir."

"Bir uzun adam geldi ..."

Alandaki bazı vatandaşlarca açılan eski gazetelerin manşetlerini içeren pankartlara dikkati çeken Yıldırım, şöyle konuştu:

"Pankartlarda ne diyor? 'Körfez'e süper köprü', 'Körfez'den pis kokular geliyor' daha birçok. Bu manşetler bugünün değil, perşembe günü açtığımız köprünün değil, 70'li yılların. 70 yıldan beri 'Körfez'e köprü yapılacak' diye laf. Hükümetler geldi, hükümetler gitti, bakanlar geldi, bakanlar gitti değişen hiçbir şey olmadı. Ama bir uzun adam geldi, Recep Tayyip Erdoğan dedi ki 'Buraya köprü yapacağız, bu Körfez çilesini, bu gemi kuyruklarını bitireceğiz' dedi. Yaptık mı? 3,5 senede dünyanın en uzun köprüsünü, Marmara'nın kuzeyi ile güneyi arasında bir gerdanlık gibi işleyerek bitirdik, açtık perşembe günü. Bayrama gidenler bayram ediyor. 3 dakikada denizin üzerinden geçiyor, yola devam, sevdikleriyle bayramlaşmak için daha konforlu yolculuk yapıyor. Her şeyi yaparız bunlarda hiçbir sorun yok, yeter ki kardeşliğimiz, birliğimiz, beraberliğimiz halel görmesin."

"Beyinleri satılmış terör makineleri..."

Zor bir dönemden geçildiğini vurgulayan Yıldırım, Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısını hatırlattı.

"Beyinleri satılmış terör makineleri bugün de Bağdat'ta marifetlerini gösterdiler" değerlendirmesinde bulunan Yıldırım, Bağdat'taki patlamada 80'in üzerinde masum insanın hayatını kaybettiğini bildirdi.

Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Hep diyoruz ki terör küresel bir tehdittir, terörün dini, mezhebi, meşrebi olmaz. Terörün nerede, kimi bulacağını asla bilemezsiniz. Bir gün Brüksel'de, bir gün Londra'da, bir gün İstanbul'da, bir gün Paris'te, bir gün Bağdat'ta, bir gün Ankara'da ansızın karşınıza çıkar. Uluslararası camiaya bir kez daha buradan sesleniyoruz. 'Benim teröristim iyi, seninki kötü' anlayışını artık bırakalım. Bu tehlike bütün ülkelerin önündeki en büyük tehdittir, en büyük tehlikedir. Onun için teröre karşı 'ama', 'fakat' demeden, kayıt şart ortaya koymadan bir olmamız, beraber olmamız gerekiyor, teröre gereken cevabı vermemiz gerekiyor."

(Sürecek)