Yeşim Sert Karaaslan - Sağlık Bakanlığının izniyle 2011'de böbrek hastaları için başlatılan evde hemodiyaliz tedavisi uygulamasından yararlanan hasta sayısı 2 yılda yaklaşık 4 kat artarak, 130'a çıktı.
Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Arif Kapuağası, AA muhabirine, valiliklere gönderilen diyaliz merkezleri yönetmeliğine ilişkin genelge hakkında bilgi verdi.
Türkiye'de şu anda 55 bin hastanın diyalize girdiğini, bunların 51 binin hemodiyaliz tedavisi gördüğünü belirterek, hem hasta hem de aile yakınları için uzun ve yorucu olan tedavi sürecinde hastaya sunulan sağlık hizmetlerinde konforun önemine işaret etti.
Uygun hasta profili Mart 2011'de başlatılan evde hemodiyaliz tedavisinin büyük konfor sağladığını, hastanın psikolojik dengesinin korunması açısından avantajlı olduğunu vurgulayan Kapuağası, "2011'de 30 olan hasta sayımız 2012'de 90'a çıktı. Şu anda da yaklaşık 130 hastamız bu hizmetten yararlanıyor" dedi.
Yönetmelikle evde hemodiyaliz uygulamasının ana hatlarının çizildiğini, valiliklere gönderilen genelgeyle de yetkilerle ilgili düzenlemelerin yapıldığını anlatan Kapuağası, şunları kaydetti:
"Önceden il sağlık müdürlüklerinde kurulan diyaliz merkezleri, başvuru değerlendirme komisyonunca onaylandıktan sonra hasta için evde hemodiyalize başlama izni veriliyordu. Şimdi komisyona girme zorunluluğu kaldırılıp, doğrudan il sağlık müdürlüklerine onay verme yetkisi verildi. Bu da hastanın, çok daha erken sürede tedaviden yararlanabilmesine olanak sağlıyor. Yeni düzenleme, aynı evde yaşayan birden fazla hasta varsa bir cihazdan yararlanmalarına imkan veriyor."
-"Hem yatalak hem de aktif iş hayatını sürdüren hastalar için büyük konfor"-
Dünya genelinde diyaliz hastalarının yaklaşık yüzde 15'inin evde tedaviden yararlandığına işaret eden Kapuağası, "Hedefimiz de yıllar içinde yüzde 10-20 arasında hastaya ulaşmak" diye konuştu.
Tedaviye ilişkin süreç hakkında bilgi veren Kapuağası, "Hasta, bu uyulamadan yararlanmak için diyaliz merkezine başvurduğunda, ilgili nefroloji uzmanı hastayı değerlendirerek onay veriyor ve hastaya eğitim veriliyor. İlgili merkezin de Sağlık Bakanlığından evde hemodiyaliz yapılabileceğine ilişkin belge alması gerekiyor. Daha sonra eğitim alan hasta ve hasta yakınları, bir ay merkezde teorik eğitime alınıyor. Hastalar bir ay da merkezde uygulamalı eğitim yapıyor. Hasta için onay verildikten sonra evde diyalize başlanıyor" dedi.
Diyaliz hemşiresinin, ilk haftalarda hastayı evinde düzenli ziyaret ettiğini, hastanın hemşire ve doktora 24 saat telefonla ulaşabildiğini belirten Kapuağası, "En geç üç ayda bir diyaliz hemşiresi hastayı ziyaret ederek durumunu inceliyor. Ayda bir de diyaliz merkezlerindeki hastalar nasıl nefroloji uzmanının muayenesinden geçiyorsa burada da doktor hastayı takip ediyor" ifadesini kullandı.
Kapuağası, tedavi yönteminin, hem yatalak hem de aktif iş hayatını sürdüren hastalar için büyük konfor sağladığını vurguladı.
-"Ön koşul hastanın istekli ve yapabilecek kapasitede olması"-
Nefroloji Uzmanı Dr. Serkan Kubilay Koç da hizmetten yararlanmada, hastanın istekli olmasını ön koşul kabul ettiklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Hastanın işlemi yapabilecek, makineyi kullanabilecek kapasitede olması lazım. Damar problemi olan hastalar için bile sorun yok, farklı şekillerde damara girilebilir.
Tekniği öğrenebilecek bir yakının olması halinde yatalak hastalar yararlanabilir.
Sosyo ekonomik seviye ya da kültürel düzey de etkili değil. Evde yeterli bir mekanı bulunan, okuma yazma bilen herkes uygulamayı gerçekleştirebilir. Kişinin bunu yapıp yapamayacağına hekim karar verecek. Tüm hastaların yararlanması hedeflenmemektedir."
-"Keşke bu uygulama, 10 sene önce olsaydı da rahat etseydim"-
Böbrek hastası Ömer Faruk Demircan, yaklaşık 11 yıldır diyaliz tedavisi gördüğünü, bir süre önce de evde hemodiyaliz tedavisi almaya başladığını dile getirerek, bunun kendisine büyük kolaylık sağladığını söyledi.
Zaman planlaması yapmadan diyalize bağlanabildiğini anlatan Demircan, "Ne zaman istersem diyalize girebiliyorum. Tedavi olurken internete dolaşıyor, televizyon seyredip, çayımı içebiliyor, yemeğimi yiyebiliyorum, evimde ailemle olabiliyorum. Bunlar çok çok önemli şeyler" dedi.
Diyalize gidip gelirken oldukça yorulduğunu ifade eden Demircan, "Orada yüksek pompayla hızlı bir süreç oluyordu. Bu da kalbi yoruyordu. Burada ise düşük pompayla uygulama yapılıyor, insan yorulmuyor. Çok güzel. Burada daha uzun süre diyaliz alabiliyoruz, böyle olunca kan değerlerimiz normal bir insanınki gibi oluyor. Merkezlerde 4 saat alabilirken, evde 7 saat bile yapabiliyoruz. Keşke bu uygulama 10 sene önce olsaydı da rahat etseydim" diye konuştu.
Gülay Demircan da eşinin evde hemodiyaliz uygulamasının yaşamlarını oldukça kolaylaştırdığını belirterek, "Artık yorgunluğun yerini keyif aldı, mutluyuz" ifadesini kullandı.
Yayıncı: Eda Ay - ANKARA
Son Dakika › Güncel › Evde Hemodiyaliz Alan Hasta Sayısı Arttı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?