Fatma Şahin: 500 şizofren hastasına tedavi sistemi - ANKARA
"Toplum Temelli Ruh Sağlığı Hizmetleri: Sosyal İçermeye Doğru" Konferansı (2)
-Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin:
-"500 şizofren hastasına tedavi sistemi Bakanlığımız içinde yapılıyor. Bunu umut evi sistemine entegre edecek şekilde ev sistemine geçiyoruz"
-"Şu anda 6 umut evimiz oldu. Şizofren hastalarının gelip tedavi edildiği onlara bakanların eğitici eğitiminin verildiği bir sistemi hayata geçirmeye çalışıyoruz"
ANKARA (AA) - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, 500 şizofren hastasına tedavi sisteminin Bakanlıkları içinde yapıldığını, bunu umut evi sistemine entegre edecek şekilde ev sistemine geçtiklerini belirterek, "Şu anda 6 umut evimiz oldu. Şizofren hastalarının gelip tedavi edildiği onlara bakanların eğitici eğitiminin verildiği bir sistem hayata geçirmeye çalışıyoruz" dedi.
Şahin, AB ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen "Toplum Temelli Ruh Sağlığı Hizmetleri Sosyal İçermeye Doğru" başlıklı uluslararası konferansta yaptığı konuşmada, zamanın ruhunu yakalamaları, erişimi ve değişimi yönetmeleri gerektiğini, her bir bireyin huzuru ve barışının toplamına 'toplumsal huzur ve barış' denilebileceğini söyledi.
Bireyin huzuru ve barışında fikren, bedenen, zikren, ruhen bütün olması ve kendi içinde senkronize olan kişisel bütünlüğünü tamamlayarak, toplumdaki bütün çalışmaların içinde olması gerektiğine dikkati çeken Şahin, "Aslında bu bakış toplumdaki ve dünyadaki değişim ve gelişimi bize gösteriyor. Gelişmekte olan ülkelerde ve gelişmiş ülkelerde veya az gelişmiş ülkelerin birbiriyle olan farkındalığı tam da bu alanda kendini gösteriyor. Eğer gelişmişse ülke kendi içinde bütün dezavantajlı grupları avantajlı hale dönüştürebiliyorsa toplumun bir parçası yapabiliyorsa o ülkede ekonomik, sosyal, kültürel hayat kalkınmıştır, kendi içinde başarmıştır" diye konuştu.
Şahin, ekonomik kalkınmayı önemsediklerini ancak bu ekonomik kalkınmayı kullanırken son 10 yılda önce 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışında önceliklerinin insan olduğunu . Sağlıkta dönüşümün önemine değinen Şahin, "Mali desteğin öncelikle eğitim ve sağlığa harcayıp İnsanımızın doğuştan gelen hakkını, yaşam hakkını barınma, sağlık, eğitim hakkını başarmamız gerekiyordu. Ama beraberinde de dezavantajlı gruplar dediğimiz engellinin, yaşlının, çocuğun kimsesizlerin kimi dediğimiz grupları yaşamın içinde onurluca varolmasını sağlamamız gerekiyordu. O yüzden değişim ve dönüşümde sağlıkla beraber sosyal hizmet anlayışını entegre etmemiz ikisini birlikte götürmemiz gerekiyordu, geldiğimiz nokta bunun bir sonucudur" şeklinde konuştu.
Bakanlığın çalışmalarından önce mali olarak gücünü artırdığını, 1.2 milyar lira olan bütçelerini 22 milyar liraya ulaştırdıklarını ifade eden Şahin, bin 500 maddelik hukuki alt yapıyı oluşturduktan sonra birçok çalışmayı da tamamladıklarını söyledi.
-"Sevgi evlerindeki sistemi artık engelliler ve yaşlılar için de yapıyoruz"
Özellikle ruh sağlığının en fazla ihtisas isteyen en önemli alanlardan bir tanesi olduğunu ifade eden Şahin, tedavinin nedenleri ve sonuçları analiz edildiğinde, aile merkezli ve toplum içinde yapıldığında çok daha güçlü olduğunu vurguladı. Devletin rehabilitasyon merkezlerinde ücret alınmadığını hatırlatan Şahin, özel rehabilitasyon merkezlerindeki yönetmenliği de değiştirdiklerini bildirdi.
Şahin, çocuklarda koğuş sisteminden çıktıklarını toplumun içine entegre ettiklerini, sevgi evlerindeki sistemi artık engelliler ve yaşlılar için de yaptıklarını anımsattı.
Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Şu anda 500 şizofren hastasına tedavi sistemi Bakanlığımız içinde yapılıyor. Bunu umut evi sistemine entegre edecek şekilde ev sistemine geçiyoruz. Şu anda 6 umut evimiz oldu. Şizofren hastalarının gelip tedavi edildiği onlara bakanların eğitici eğitiminin verildiği bir sistemi hayata geçirmeye çalışıyoruz. Ama esas başarmamız gereken bunun bir sonuç olduğu başa dönüp koruyucu önleyici tedbirlerle bu sonucu kontrol etmemiz gerekiyor. Bunun maliyeti çok daha ucuz. O yüzden sosyal hizmet merkezlerini yaygınlaştırıyoruz.
Burada aile destek uzmanlığı sistemimizi hayata geçiriyoruz. Hastalık oluşmadan burada riski yöneterek orada tedbir alıp daha kolay yönetilebilir hale getirmemiz gerekiyor. Eğer zihinsel özürlü bir anne varsa, alkolle mücadele eden bir baba varsa verdiğimiz maddi destek onu o yoksulluktan çıkaramıyor, yaşam kalitesini yükseltemiyor. O yüzden bizim mutlaka aile destek uzmanlarımızla onları rehabilite etmemiz, sosyal hizmet merkezlerinde Sağlık Bakanlığının aile hekimliği sistemini koordine etmemiz gerekiyor."
Konferansta, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Temsilcisi Dr. Maria Cristina Profili, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert, Merkez Finans ve İhale Birimi (MFİB) Başkanı Muhsin Altun da birer konuşma yaptı.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › Fatma Şahin: 500 şizofren hastasına tedavi sistemi ANKARA - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?