Fetö'nün Darbe Girişimi

Giresun Cumhuriyet Başsavcısı Ozan Kaya, 5 Temmuz'daki helikopter kazasında yaralanan ve GATA'da tedavisi süren Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Mustafa Doğru hakkındaki yakalama kararının, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin olduğunu ve infazın beklendiğini bildirdi.

Kaya, makamında düzenlediği basın toplantısında, yurt genelinde olduğu gibi Giresun'da da FETÖ'nün darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmaların devam ettiğini belirtti.

FETÖ üyeleriyle adli merciler olarak mücadelede ellerinden geleni yapacaklarını ifade eden Kaya, "Zira bu terör örgütü devlete, millete kastetmiş hain bir terör örgütüdür. Üst akıllarla yönlendirilen, kendi aklını maalesef kullanamayan insanların üyesi olduğu bir örgüttür. Talimatları tamamen okyanus ötesinden alan, 40 yılı aşkın bir süredir memleketimize kastetmiş bir terör örgütüdür. Biz hukukçu kimliğimizle yasalara, mevzuata bağlı olarak bu örgütle mücadelemizi sürdüreceğiz." diye konuştu.

Kaya, ülke gündeminin tamamen bu hain terör örgütünün millete devlete yapmış olduğu darbe teşebbüsüne kilitlenmiş durumda olduğuna işaret ederek, "Biz terörün her türlüsünü lanetliyoruz. Kimden gelirse gelsin, nereden gelirse gelsin, adı ne olursa olsun terör örgütleriyle mücadelemizde elimizden geleni yapmaya, elimizi ve gövdemizi taşın altına koymaya söz verdik. Bundan önce böyle yaptık. Bundan sonra da inşallah böyle yapmak bize nasip olacak." ifadesini kullandı.

"Giresun'da tutuklu sayısı 52"

Kaya, Giresun'da şu an itibarıyla 52 tutuklama işlemi gerçekleştirildiği belirterek, şöyle devam etti:

"Bunun yanında adli kontrol işlemi yaptığımız şüpheliler vardır. Tamamı mevcut delil durumuna göre, haklarında tutuklanmalarını gerektirecek yeterli olup olmadığına göre bir değerlendirme yapılmaktadır. 15 Temmuz tarihinden itibaren haklarında FETÖ üyesi olmak suçundan işlem yapılanlardan 11 hakim ve savcı, 5 askeri personel, 30 polis görevlisi ve ayrıca dün itibariyle 6 öğretmen tutuklanmıştır. Toplam 8 kişi hakkında yakalama emri mevcuttur. Yakalanmaları için çalışmalar devam etmektedir."

Giresun Jandarma Bölge Komutanı Doğru hakkında yakalama kararı

Giresun Cumhuriyet Başsavcısı Ozan Kaya, Giresun'un Alucra ilçesinde 5 Temmuz günü helikopter kazasında yaralanan Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Mustafa Doğru hakkında başlatılan FETÖ soruşturması kapsamında yakalama kararı bulunduğunu söyledi.

Kaya, halen GATA'da tedavisi süren Doğru'nun sağlığına kavuşmasının ardından gerekli işlemlerin yapılacağını belirterek, "Mustafa Doğru hakkında cumhuriyet başsavcılığımız tarafından çıkarılmış yakalama kararı vardır. Şu anda kontrol altındadır. Kendisinin sağlığına kavuşmasından sonra hakkında o yakalama kararı doğrultusunda işlem yapılacaktır. Halen GATA'da tedavisi devam eden Mustafa Doğru hakkındaki yakalama kararı mevcut FETÖ darbe girişimine ilişkin olup infazı beklenmektedir." dedi.

Helikopter kazasının soruşturmasını Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı yürütecek

Giresun'un Alucra ilçesinde düşen helikopterle ilgili soruşturmanın da kendileri tarafından yürütüleceğini ifade eden Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"FETÖ'ye yönelik soruşturma kapsamında 5 Temmuz tarihinde Giresun ili Alucra ilçesi sınırlarında düşen helikopterin, düşme nedeni, bunun bir kaza olup olmadığı konusunda, ayrıca söz konusu vahim olayın bir terör öylemi olup olmadığı konusunda inceleme yapılmak üzere Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığından soruşturma dosyası bugün itibarıyla Giresun Cumhuriyet Başsavcılığına istenmiştir. En kısa zamanda dosya cumhuriyet başsavcılığımıza ulaştığında açıklanan konularda inceleme başlanacaktır."

Daha önce FETÖ soruşturmaları mercek altına alınacak

Kaya, 15 Temmuz darbe girişimi öncesi Giresun'da FETÖ üyelerine yönelik bazı soruşturmaların açıldığını, bunlar da gözaltına alındıktan sonra denetimli serbestlik kararı verilen bazı kişiler hakkında savcılık olarak yeniden değerlendirmelerde bulunacaklarına işaret ederek, şöyle konuştu:

"FETÖ'ye ilişkin cumhuriyet başsavcılığımızca daha evvel de bu darbe teşebbüsünden öncede başlatılan soruşturmalar da vardı. Bu soruşturmalar kapsamında haklarında yargılama önlemi olarak tutuklama talep edilenler fakat o an itibarıyla tutuklama talepleri reddedilenler haklarında adli kontrol kararı verilerek bunu fırsat bilerek yurt dışına kaçanlar da var. Bunlarla ilgili de başsavcılığımızca zamanı geldiğinde değerlendirmeler yapılacaktır. Yurt dışı çıkış kayıtları bulunanlar var. Yeniden bir değerlendirmeler yapılacaktır."

Kendilerine kamu kurumlarından FETÖ soruşturmaları kapsamında açığa alınmalarla ilgili listelerin geldiğini, bunlarla ilgili şu anda incelemelerin devam ettiğini vurgulayan Kaya, şunları söyledi:

"Operasyonların devamı konusunda kararlıyız. Haklarında işlem yapılacak şüpheliler var. Birçok kurumdan bize açığa alınmalarla ilgili isimler geliyor. Daha önce de elimizde listeler vardı. Şu anda listeler geliyor. Bizim bu konudaki çalışmamız devam ediyor. Mevcut delil itibarıyla biz bu insanların durumunu değerlendiririz. Bize idarelerden gelen ihbar evrakları yeterli delili kapsamıyor. Öncelikle onların delillendirilmesi lazım. Biz de bu süreci yaşıyoruz. İstihbarat birimlerimizden, emniyet birimlerimizden, o bize verilen isimler üzerinden, o bize gelen listeler üzerinden delillendirme aşamasındayız. Dolayısıyla gelen o listeler üzerinde gözü kapalı işlem yapmak söz konusu değil. Bu hakka ve hukuka sığmaz."

Bulancak Kaymakamının açığa alınması

Başsavcı Kaya, Bulancak Kaymakamı Tayfur Elbasan'ın açığa alınmasıyla ilgili de, "Bulancak Kaymakamı hakkında adli işlem başlatıldı fakat FETÖ bağlantısı nedeniyle bu soruşturma başlatılmamıştır. Suç tipine girmeyeceğim, bu bizim gizliliğimiz içerisinde kalmalı fakat FETÖ üyeliğinden, darbe teşebbüsüne destek verdiğinden bahisle herhangi bir soruşturma başlatılmamıştır. Kamuoyunda böyle bir yanılgı var." değerlendirmesinde bulundu.

"Masumiyet karinesi hukukun temel ilkelerindendir"

Yargıya güveni etkilemeye yönelik kara propagandalara dikkat çeken Kaya, şöyle konuştu:

"Ülke gündeminde özellikle tutuklamalar konusunda 'bir cadı avı' başlatıldığı, 'belirsiz, mesnetsiz, iddiasız' insanların tutuklatıldığı gibi yine bir üst akıl tarafından yönlendirilen, vatandaşın düşüncesine, yargıya olan güvenini etkilemeye yönelik faaliyetler var. Bakın bugün gözaltına alınan, haklarında işlem yapılan vatandaşlarımızdan herhangi bir yargılama önlemine gerek duyulmaksızın, adliyelerimizde ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılan insanlar vardır. Adli kontrolle yetinilen insanlar vardır. Herkesin 'şartsız tutuklanması' diye bir şey söz konusu değildir. Dolayısıyla bu eleştiriler yersizdir. Masumiyet karinesi hukukun temel ilkelerindendir. Mahkeme kararıyla suçluluğu sabit oluncaya kadar kimsenin suçlu ilan edilmesi mümkün değildir. Yarın bir gün bizim de başımıza benzer sıkıntılar gelebilir. Neticede ülkemizde yargılamalar belli bir süre alıyor. Yargılama sürecinde insanlar o suçlu kimliğiyle yaşıyor. Toplumda yargılanmış oluyor. Dolayısıyla ileride beraat etseler dahi o suçlulukları üzerilerinde kalıyor. Buna çok dikkat etmek lazım. Hem onların masumiyet karinesi korumak, bu kişilerin güvenliği, bir yandan da adliyelerin yaptığı işin gizliliğini tesis etmek."