Fetö'nün İş Dünyası Yapılanmasına Yönelik Soruşturma - Nejat Güllü

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında serbest bırakılmasına yapılan itiraz mahkemece kabul edildikten sonra hakkında yakalama kararı çıkarılan 9 şüpheli arasında bulunan ve çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılan Güllüoğlu baklavalarının sahiplerinden Nejat Güllü, "Nasıl bir örgütmüş ki nasıl bir sinsi kuruluşmuş ki bu buralara kadar gelmiş. Bunu yapanların hepsinin Allah belasını versin diyorum." dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Başsavcıvekili İsmail Uçar tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hakkında çıkarılan yakalama kararı sonrası sevk edildiği nöbetçi İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğince, delil durumunun lehine değişme ihtimali göz önüne alınarak serbest bırakılan Güllüoğlu baklavalarının sahibi Nejat Güllü, bu kararın ardından adliyede gazetecilere açıklama yaptı.

Güllü, gazetecilerin, "Size neler sordular sorguda?" sorusunu, " 'Siz örgüte üye misiniz? Neden üye oldunuz? Nasıl yaptınız? Yardımınız oldu mu?' şeklinde sorular soruldu. Biz, zamanında herkes gibi bu TUSKON'a girdiğimizi söyledik." diye konuştu.

Ailesinden devlete itaat etmenin mecburi olduğunu öğrendiğini ve yıllardan beri hep bu düstur üzerine hareket ettiklerini anlatan Güllü, şunları söyledi:

"Bizim devletin aleyhine bir örgüt olduğunu, en ufak hissettiğimiz anda bu örgütün yanında olmamız imkansız olan bir şeydi. ve bizim ne aile yapımıza, ne karakterimize uyan bir şey. Fakat biz bu Aysberg'in su üstündeki ufacık bir kitlesinin içindeymişiz. Hiç farkında değiliz. Ne zaman ki devlet araştırmaya, üzerine gitmeye başladı, ondan sonra neler olup bittiğini hayretlerle biz de izledik. Ama ben her zaman söylüyorum. Biz her zaman her şekilde devletimizin yanındayız ve devletimizin, Türk milletinin gücünün bunun üstesinden geleceğine yüzde 100 eminiz. Bize de düşen bir vazife varsa fert olarak, aile olarak her zaman yanındayız."

Bir gazetecinin, "TUSKON'dan ayrıldığınızı söylemişsiniz ifadenizde. Neler söylersiniz bununla ilgili?" sorusuna Güllü, "İşte oraya üye olduk ama bu da bizim o zamanki konjonktür içinde. Sonradan biz bunlara istifa ettiğimizi bildirdik. Fakat bu istifamız işleme kondu mu konmadı mı bilmiyorum. Türkiye'de 2009, 2010, 2012 yıllarında bu kuruluş en popüler kuruluştu. Onun için de herkes, bütün iş adamları oraya gitti. Çünkü buraya üye olmayınca piyasada aleyhinize bir kampanya başlatılabilir, bilmem ne yapılabilir." diye konuştu.

Güllü, "Serbest bırakılma kararı sizin için sürpriz oldu mu?" sorusuna karşılık şunları söyledi:

"Ben Türk adaletine hep güvendim ve hala da güveniyorum. Bundan sonra da güvenmeye devam edeceğim. Çünkü ben haklıydım ve bu işin mağdurlarından bir tanesi de bendim. İfadelerimde anlattığım gibi, çok insan gibi belki içeride, belki de dışarıda, tamamen kandırıldık. Biz bunları rüyamızda görsek inanmazdık. Poliste militan yetiştirilmiş. İşte cumhurbaşkanımızın yaverine kadar çıkmışlar bunlar. Nasıl bir örgütmüş ki, nasıl bir sinsi kuruluşmuş ki bu buralara kadar gelmiş. Bunu yapanların hepsinin Allah belasını versin diyorum."