Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, "Kahraman gazilerimiz, bugün milletçe dünyanın en güzel coğrafyalarından birinde, birlik ve beraberlik içerisinde bağımsız ve hür olarak yaşıyoruz. Bunu vatan, millet ve kutsal değerler uğrunda bir an bile düşünmeden canını feda eden aziz şehitlerimize ve siz değerli kahraman gazilerimize borçluyuz. Toprağa düşen her şehidin bu vatanı bir kere daha vatan yaptığı inancındayız" dedi.
Genelkurmay Başkanlığınca, Mustafa Kemal Atatürk'e "gazi" unvanının verilmesi ve 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla Genelkurmay Karargahında tören düzenlendi.
Törene Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem ve yurdun çeşitli illerinden gelen 44 gazi ve aileleri katıldı.
Askerlerin yanı sıra 2 polis, 2 köy korucusu ve bir hemşire gazinin de bulunduğu etkinliğe katılanlar arasında en yaşlısının 83, en gencinin ise 26 yaşında olduğu belirtildi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Prof. Dr. Necdet Hayta tarafından, gazilik unvanının ve gaziliğin Türk tarihindeki yeri ve önemi konulu konferans verildi.
"Gazilerimiz" kısa filminin gösteriminin ardından, konuşma yapan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, kahraman gazilerle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Askerlik mesleğine başladıktan sonra düşünülmesi ve karar verilmesi gereken hususun tüm gayretle verilen görevleri en iyi şekilde yerine getirmeye çalışmak olduğunu ifade eden Akar, bu bilinç uğrunda "ölürsek şehit, kalırsak gazi" anlayışı içerisinde ellerinden gelen her şeyi yapmak ve sonunda da vatan sağ olsun diyebilmenin tüm askerlerin özellikleri ve nitelikleri arasında yer aldığını dile getirdi.
Gazileri ağırlamaktan gurur duyduklarını vurgulayan Akar, şunları söyledi:
"Hepinizin çok iyi bildiği gibi şehitlik makamı ve şehitlik nişanı yüzyıllardır Türk ulusunun gururla ve şerefle taşıdığı bir unvan olmuştur. Tüm şehirlerimizde, mahallelerimizde, köylerimizde, çevremizde mutlaka gazi unvanını almış veya şehitlik makamına ulaşmış bir arkadaşımız, akrabamız, tanıdığımız vardır. Dolayısıyla gazilik sadece yaralanmakla, herhangi bir uzvunu kaybetmekle değil, gerçekten savaşa girmiş, vatan için, millet için gayret göstermiş tüm evlatlarımızı kapsayacak şekilde anlaşılmalı ve dolayısıyla bu manada da binlerce hatta milyonlarca gaziye sahip olduğumuzun da unutulmaması gerekir. Bizim kültürümüzde vatan, bayrak ve istiklal gibi değerlerin ayrı bir yeri vardır. Diğer ülkelerden farklı çok özel anlamlar yüklüyoruz. Bu yüce değerler uğruna cepheden cepheye koşarken ya şehit olup vatan toprağına karışan ya da gazi olup yüreklerimize kazınan kahramanların menkıbeleri, nesiller boyu taşınan şerefli birer miras olmuştur."
Gazilerden huzurlu olmalarını ve kendilerine güvenmelerini isteyen Orgeneral Akar, "Kahraman gazilerimiz, bugün milletçe dünyanın en güzel coğrafyalarından birinde, birlik ve beraberlik içerisinde bağımsız ve hür olarak yaşıyoruz. Bunu vatan, millet ve kutsal değerler uğrunda bir an bile düşünmeden canını feda eden aziz şehitlerimize ve siz değerli kahraman gazilerimize borçluyuz. Toprağa düşen her şehidin bu vatanı bir kere daha vatan yaptığı inancındayız" ifadesini kullandı.
Akar, gazilerin milletin namusu ve haysiyeti uğruna ülkenin egemenliği ve bağımsızlığı için vücutlarının bir parçasını vatan topraklarına emanet ettiklerini vurgulayarak, bu emanetle devletin temeline en kıymetli harcı kattıklarının bilincinde olduklarını dile getirdi.
"Atalarımızdan bize kalan en büyük miras"
Muharip Gazi Emekli Albay Mustafa Kaya da yaptığı konuşmada, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gazi unvanını ilk alan asker olduğunu anımsatarak, bundan dolayı 19 Eylül'ün bütün gazilerle, Gazi Mustafa Kemal'in bütünleştiği gün olduğunu söyledi.
Gazi unvanının atalarından kendilerine kalan en büyük miras olduğunu ifade eden Kaya, gaziliğin, üzerinde yaşanılan toprağı vatan ve orada yaşayanları da millet yapan en önemli değerler arasında yer aldığını belirtti.
Kaya, vatana sevdalı olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bizler vatan uğruna can vermeye ant içmişiz. Gerektiğinde canımızın bir parçası evladımızı, kardeşimizi gözümüzü kırpmadan bu kutsal toprağa sunmaya yemin etmişiz. Ne yazık ki onun uğrunda can verme şerefine eremedik ama şerefe erenlerin yanında savaşma onuruna sahip olduk. Biz milletimizin gazilik unvanına layık gördüğü insanlar olarak bir elimizle şehadet kapısının tokmağına dokunurken diğer elimizle de geçip giden hayatın kapısının koluna tutunmuşuz. Belki de şehadetin kapısının tokmağına dokunduğumuz için, ölümün nefesini soluduğumuz için şehitlerin yol arkadaşı olarak dünyaya basan ayaklarımızın üzerinde bu kana kan, dişe diş mücadelede arda kalanlara duymayanlara, duyamayanlara, hissedemeyenlere anlatmak, tattırmak ve duyurmaktır bize düşen."
Kıbrıs Barış Harekatı'nda gazi unvanını aldığını ifade eden Kaya, harekat sırasında unutamadığı ve kendinde derin izler bırakan sayısız olay yaşadığını dile getirdi.
Kaya, harekat sırasında yaşananların hakkıyla ifade edilmesinde kelimelerin aciz kaldığını belirterek, "Mesela Deliktepe'de asılı olan Yunan bayrağını indirdikten sonra göğsüme sararak götürdüğüm Türk bayrağını, İstiklal Marşı eşliğinde göndere çekişimiz esnasındaki duygularımı hangi kelimeler ifade edebilir. Allah'a şükürler olsun Beşparmak Dağı doğusundaki en yüksek nokta olan Deliktepe'ye Türk bayrağını dikmek benim takımıma nasip olmuştu" diye konuştu.
Konuşması salondaki davetlilerce uzun süre alkışlanan Kaya'nın ardından, 1993'de Muş'ta teröristlerle girilen çatışmada omuzundan vurularak gazi olan Jandarma Yarbay Mehmet Kahveci de duygularını ifade etti.
Tüm davetlilere karavanada yemek
Etkinlikte Türk Silahlı Kuvvetleri Foto Film Merkezi Komutanlığınca hazırlanan şiir dinletisi, sinevizyonda sunulan görüntüler eşliğinde izlendi.
Törende Orgeneral Akar ve eşi, günün anısına gazilere çeşitli hediyeler verdi. Etkinliğe katılan gaziler, hatırlanmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Daha sonra gaziler ve aileleri için yemekhanede öğle yemeği verildi. Yapılan yemek duasının ardından davetliler, komutanlar ve askerlerle yemek yedi.
Son Dakika › Güncel › Gaziler Günü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?