Greenpeace Akdeniz Nükleer Kampanyası Sorumlusu Cenk Levi, dünyada bugüne dek yaşanan en büyük nükleer felaket olarak kabul edilen Çernobil nükleer felaketinden kaynaklanan radyasyon bulutlarının 3 kıtada insanların sağlığına mal olduğunu, bu etkilerinin hala devam ettiğini belirterek, "Türkiye de kazadan etkilenen ülkeler arasındaydı ve Çernobil Nükleer Santrali'ni inşa etmiş Rosatom Şirketi, bugün Mersin Akkuyu'da bir santral kurmayı planlanıyor" dedi.
Çernobil felaketinin üzerinden 27 yıl geçtiğini ve felaketin sadece Rusya ve Avrupa'yı etkilemekle kalmadığını savunan Cenk Levi, "Türkiye de bu kazadan etkilendi ve radyasyon nedeniyle yaşanan hastalık ve ölümler can yakmaya devam ediyor. Rosatom şirketi felaketten önce, Çernobil'in o dönemin en ileri teknolojiye sahip olduğunu iddia ediyordu. Bu felaketin mimarı olan Rosatom şirketi Avrupa Birliği'nce onay almadığı VVER-1200 nükleer reaktör tipini Mersin Akkuyu'daki nükleer santralde kullanacak.
Bu kadar büyük risklerle dolu bir santralin, bu kadar kötü sicili olan bir firmaya yaptırılıyor olması kabul edilemez. Türkiye'de Rosatom'un, ya da başka bir şirketin yapacağı nükleer santrale ihtiyaç yok. Hükümet, halkın istemediği, tehlikelerle dolu bir nükleer santral kurmak yerine, enerji verimliliğine ve yenilenebilir enerjilere yönelmelidir" diye konuştu.
Levi, Çernobil'in hala devam eden çok büyük etkilerinden bazılarını ve Türkiye'yi nasıl etkilediğini şöyle sıraladı:
"Yetişkinlerde tiroit kanserine rastlanma oranı kazadan sonra artış gösterdi. Birleşmiş Milletler tarafından 2011'de yayımlanan bir rapor, Çernobil bölgesinde 6 bin kadar çocuğun tiroit kanserine yakalandığını ortaya koydu. Ukrayna'da 18 bin kilometrekarelik tarım toprağı radyoaktif kirlenmeye maruz kaldı. Ülke ormanlarının yüzde 40'ı, yani 35 bin kilometrekaresi kirlendi.
Türkiye'de de Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı ve Pediatri Ana Bilim Dalı'nın yaptığı çalışmaya göre lösemi vakaları, 1986 öncesi yüzde 0,7 iken, 1986 sonrası yüzde 2'ye çıktı. Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı'nın verilerine göre Türkiye'de 1984'de yüz binde 19,2 olan kanser vakaları, 1996'da yüz binde 63,46 olarak bildirildi. 4 Mayıs günü Kapıkule-Edirne yolunda İstanbul'da havadaki radyasyonun tam 1000 katı olan ve Çernobil nedenli Türkiye'de ölçülen en yüksek değer olarak tarihe geçen, 16 miliröntgen/saat değeri ölçüldü.
Kazadan 5 gün sonra Akçakoca'da havadaki radyasyonun gittikçe arttığı fark edildi. Karasu Bölgesi'nde o bölgenin doğal radyasyon düzeyinin 20 katı fazla olan 150 mikroröntgen/saat düzeyinde ölçüm yapıldı."
Son Dakika › Güncel › Greenpeace'den Rosatom Uyarısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?