"Haddini Aşan, Art Niyetli Bir Girişim"

Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, İngiliz York Düşesi Sarah Ferguson'un, iki rehabilitasyon merkezinde gizlice yaptığı çekimleri, Türkiye'nin AB üyeliğini önlemeye yönelik art niyetli bir girişim olarak değerlendirdi. Çubukçu, "Sarah Ferguson'un kendi haddini aşarak Türkiye'nin AB üyeliğine alınmaması hatta İstanbul'a turist olarak bile gidilmemesi çağrısında bulunması bir siyasi açıklama bir siyasi çıkarımdır" dedi.

Devlet Bakanı Çubukçu, York Düşesi Sarah Ferguson'un Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı zihinsel engelliler merkezlerinde yaptığı gizli çekimleri konu alan haberlere ilişkin bir televizyon kanalında açıklamalarda bulundu. İki kurumda da bakım şartlarının uluslar arası standartlara uygun olduğunu ve iki kurumun da ziyaretlere açık olduğunu vurgulayan Çubukçu, şunları söyledi:

"Şimdi her şeyden önce ülkemizde diplomatik anlamda bir koruma tahsis edilen bir kişinin ülkemizdeki bir kurumu, ziyarete açık bırakıldığı halde, ziyaret etmesine izin verildiği halde gizli kamerayla görüntülemesi ne kadar etik ilkelere ve diplomasi kurallarına uygundur bunu sormak istiyorum. Bir ikincisi her ne amaçla olursa olsun böyle bir görüntü çekmiş olursa olsun, özürlülere yönelik duyarlılığı ve hassasiyetini ortaya koyması gerekirken bunun dışına çıkarak ve kendi haddini de aşarak Türkiye'nin AB üyeliğine alınmaması hatta İstanbul'a turist olarak bile gidilmemesi şeklinde bir çağrıya dönüştürmüş olması da bir siyasi açıklama bir siyasi çıkarımdır."

İngiltere'de görüntüleri alan televizyon kuruluşuyla görüşmelerin ve yazışmaların sürdüğü bir süreçte, Ferguson'un görüntülerin kendi ülkesinde yayınlanmaması ihtimali üzerine, Türkiye'deki basın organlarının dış haberler bölümüne görüntüleri servis ettiğini söyleyen Çubukçu, şöyle konuştu:

"Görüntüler Türkiye'de yayınlandıktan sonra kendi ülkesinde de çok rahat bir şekilde bu görüntüleri gösterebilecektir. Bizim bu konularda çok daha dikkatli olmamız, kendi basınımızın bu konuda ülkemize yönelik özellikle bu bakış açısıyla yansıtılmaya çalışılan tüm görüntülerde hepimizin hem fikir olması gerekir diye düşünüyorum. Bu kuruluşlar tüm toplumun basının da görüşlerine açık yerlerdir. İsteyen istediği zaman ziyarete gidebilir. Saray Rehabilitasyon Merkezi'nde bugün biz bire bir personel ile çalışıyoruz. Orada bakılan hasta ve özürlü sayısıyla özürsüz çocukların sayısı, bakım personelinin sayısıyla neredeyse eşit. Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi tarafından da bu kuruluşlarda yapılan habersiz denetimlerde kurum personelinin sayısı, meydana gelen fiziki şartlardaki değişim ve özürlülere bakımda elde ettiğimiz uluslar arası standartlara uygunluk olumlu olarak rapor edilmiştir. Ben bu konuda art niyetli bir çalışma olduğunu art niyetli bir girişim olduğunu söylemekle birlikte yine de bir pay bırakarak hangi kurumda olursa olsun bu standartlara uygun olmayan topluma ve bizim vicdani duygularımıza zarar verecek her türlü görüntünün hesabının da en sert şekilde sorulacağını belirtmek isterim." (ANKA)

(AS/ZG)