Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, 12 Eylül davasında Hak-İş'in mahkeme safhasında da kararlı duruşunu sergileyeceğini belirterek, "Biz 12 Eylül'ü şahısların değil, zihniyetin yargılanmasını istiyoruz. Bir zihniyet yargılanmaktadır" dedi.
Hak-İş Konfederasyonu'nun 81 il temsilcisi Ankara'da bir araya geldi. Toplantıda çalışma hayatı ile birlikte Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarıyla ilgili konular ele alındı. Ankara Crowne Plaza Otel'de gerçekleşen toplantıda konuşma yapan Arslan, il temsilcileri toplantısının Hak-İş tarihinde bir ilk olduğunu ifade etti. Hak-İş olarak anayasa değişikliği konusunda yeni bir anayasanın, sivil, demokrat, özgür ve katılımcı bir anayasa olması için destek verdiklerini
belirterek, "Biz diğer sivil toplum örgütleri gibi yeni anayasayı hocalara hazırlatmadır. Biz, kendi aramızda uzmanlarla konuşarak, tartışarak yeni bir anayasa taslağı oluşturduk. Bir anayasa hocası bizim taslağı okuduktan sonra şaşırdı. Taslakta tahmin etmediği maddeleri gördü. Hak-İş olarak, özgün ve insan hayatını ele alacak bir anayasa için mücadele edeceğiz. Taslak ile demokratik sürece katkı sağladık. Referandum oylamasında da tavrımızı net ve açık olarak ifade ettik. Bunun için her türlü riski göz
önüne aldık. Biz bazıları gibi iki yüzlü anlayışları temsil etmiyoruz" dedi.
12 Eylül davası ile ilgili görüşlerini açıklayan Arslan, "Hak-İş bu davaya müdahil olmak için başvurmuş ve mahkeme bunu kabul etmiştir. Hak-İş mahkeme safhasında da kararlı duruşunu sergileyecektir. Biz 12 Eylül'ü şahısların değil, zihniyetin yargılanmasını istiyoruz. Bir zihniyet yargılanmaktadır. Bu yapılan darbenin yargılanmasıdır. Yoksa şu an itibariyle iki yaşlı kişinin yapabileceği bir tehlike görülmüyor. Çünkü bu konuda en çok mağdur olan biziz" dedi.
Arslan, son günlerde meydana gelen iş kazalarına dikkat çekerek, " Türkiye'de meydana gelen iş kazaları canımızı yaktı. 2011 yılının son üç ayında yaşanan 21 bin 500 iş kazasında 15 bin yaralanırken, 499 kişini ise hayatını kaybetmiştir. Bunlar canımızı yakmıştır. Buna iş kazası denemez, bunlar bir cinayettir. İşverenler daha çok kazanmak ve daha az harcamak için bu iş kazalarına sebep olmaktadırlar. Milyarlık iş merkezi yapacaksınız, işçileri ise naylon barakalarda yatıracaksınız. Bu topluma yakışmıyor.
Kaybettiğimiz bizim çocuklarımız. Bize göre bu iş kazalarının hepsi birer cinayettir. Göz göre göre işlenen cinayettir. Buradan işverenlere sesleniyorum, 'Ne olur, insan ve emeği merkeze koyun. İnsan olmazsa üretim olmaz." Biz sendika olarak iş kazalarıyla ilgili eğitim çalışmalarımız devam etmektedir. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı'nda bu konular yer almaktadır" şeklinde konuştu.
Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Arslan, mevcut kanunun 12 Eylül'ün yani 30 yıl önceki darbeci zihniyetin bir ürünü olduğunu ifade ederek, "Bugün itibariyle üzerinde bazı eksiklikler olmasına rağmen TBMM'de olan yasa için görüldüğünden fazla bir direnç bulunmaktadır. Bu kanunun çıkmaması için işverenlerden hükümete büyük tehditler var. Bir işveren 'bu yasa çıkarsa 2 bin 200 kişilik fabrikayı kapatır. İzmir'e götürürüm' diyebiliyor. Diğer bir işverene 'eğer bu yasa
böyle çıkarsa Türkiye'ye yapacağım yatırımı iptal eder, başka bölgelere giderim' diyor. Bunlar karşısında işimiz gerçekten çok zor. İşverenlerin baskı ve tehditleri bir bir karşımıza çıkıyor. Bazen pes artık diyoruz. Maalesef bu tehditleri yapan işverenlerin yüzde 99'da ise sendika yok. Sendikaları olmadığı halde baskı ve tehdit yapmaktadırlar. Zor bir iş ama başaracağız. Hak- İş olarak 21 işkolunda 21 sendika kuracağız. 12 sendika ile olmaz. Bazılarını kurduk, bazıları ise kurulma aşamasındadır" diye
konuştu.
1 Mayıs kutlamaları ile ilgili olarak diğer 6 sivil toplum örgütüne birlik ve kardeşlik içerisinde bir kutlama yapmak için birer mektup yazdıklarını belirten Arslan, buna karşılık bazı sendikaların farklı düşünceler ortaya koyduğunu kaydetti. Türk-İş ile yapılan görüşmelerde de bir anlaşma sağlanamadığını belirten Arslan, "Artık, Taksim tabusundan kurtulmak lazım. İster Taksim, ister Ankara Tandoğan, yer önemli değil. Geçen yıllarda olduğu gibi 1 Mayıs Hak-İş üyesi işçilerin katılımıyla kutlanacaktır. Şu
an için bir yer anlaşması yok. Fakat Hak-İş 1 Mayıs tarihinde alanlarda olacaktır. Tüm İl Temsilcilerimiz illerinde en az bir basın bildirisiyle veya çeşitli etkinlikle bu günü kutlayacak. Farklı bir etkinlik gerçekleştireceğiz" dedi.
Toplantıya TBMM İdare Amiri AK Parti Çorum Milletvekili ve Hak-İş Onursal Genel Başkanı Salim Uslu ve Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas katıldı. - ANKARA
Son Dakika › Güncel › Hak-İş 81 İl Temsilcisini Ankara'da Topladı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?