Hükümetin "Felaket" Karnesi

Samsun'da yaşanan ve 9 kişinin hayatına mal olan sel felaketinin ardından, dikkatler AKP'nin 10 yıllık iktidarı döneminde yaşanan felaketlere çevrildi Samsun'da yaşanan ve 9 kişinin hayatına mal olan sel felaketinin ardından, dikkatler AKP'nin 10 yıllık iktidarı döneminde yaşanan felaketlere çevrildi. Samsun'daki sele ilişkin, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın yaptığı "TOKİ binalarında afet ve imar yönetmeliği projesi yönünden hata yok" açıklaması, AKP hükümetinin benzer olaylarda gösterdiği tavrı hatırlattı.

Samsun'da TOKİ'nin dere yatağının yakınına yaptığı Kuzey Yıldızı Konutları'nda sel nedeniyle yaşanan ölümlerin ardından, Bakan Bayraktar'ın TOKİ binalarında afet ve imar yönetmeliği konusunda proje yönünden hata olmadığı söylemişti. Bakan Bayraktar'ın dağıttığı TOKİ'den gelen bilgi notunda, can kayıplarının yaşandığı kapıcı dairelerinin Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin İmar Yönetmeliği'ne uygun şekilde oluşturulduğu, yaşanan sel afetinin sadece TOKİ bölgesini değil Yılandere güzergahındaki tüm alanları etkilediği ve uygulanan kentsel dönüşüm projesi sayesinde yapılan binalarla "facianın önüne geçildiği" yönündeki açıklamalar yer almıştı. Samsun'da yaşananlar sonrasında gelen bu açıklamalar son dönemde Türkiye'nin gündemine düşen ölüm ve felaket olaylarına karşı hükümetin takındığı tavrı akıllara getirdi.

"OLUR BÖYLE VAKALAR"-

Yakın zamanda başkentteki metro inşaatının İnönü Bulvarı üstündeki kısmında göçük yaşanmış, göçük sırasında kaldırımdan geçen Kadir Sevim adlı inşaat işçisi çukura düşerek hayatını kaybetmişti. Olayın ardından açıklama yapan Ulaştırma, Denizcilik ve Habercilik Bakanı Binali Yıldırım'ın, "Çalışmalar sırasında bu ve buna benzer olaylar beklenebilir. Ankara'nın yer altında çalışıyoruz. O bakımdan tedbirler almakla beraber, buna benzer olaylar gene de beklenebilir. Dünyada da böyledir. Bu normaldir" sözleri tepki çekmişti.

-"KADER "

İstanbul Esenyurt'ta bir alışveriş merkezi inşaatında çalışan işçilerin kaldığı çadırda çıkan yangın sonucu 11 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, olayı kadere bağlamıştı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuşan Çelik, CHP Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu'nun "İşçilerin kaderi bu muydu?" sorusuna, "Olay kaza değil. Önlem alınsa yaşanmazdı. Ama kader mi kader" yanıtını vermişti. Zonguldak Türkiye Taş Kömürü Kurumu Karadon Müessesesi Müdürlüğü İşletmesi'nde 2010 yılında yaşanan grizu patlaması ve madencilerin ölümlerle ilgili olarak dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer de "Güzel öldüler" açıklamasında bulunmuştu. Başbakan Erdoğan da grizu faciasını "kadere" bağlayarak "Bu mesleğin, kaderinde maalesef var. Bu mesleğe giren kardeşlerim de, bu mesleğe girerken içerisinde bu tür şeylerin olacağını bilerek giriyorlar" ifadelerini kullanmıştı. Benzer şekilde sel felaketini değerlendiren Samsun'un AKP'li Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz da olayda TOKİ'nin bir kusuru bulunmadığını belirtti ve "Konu TOKİ değil konu bir semavi(göksel) bir felaketle yağan yağmurdur" dedi.

-"GEÇİŞ AŞAMASINDA YANDILAR"-

Bir başka örnek olay da Şanlıurfa Cezaevi'nde çıkan ve 13 tutuklu ve hükümlünün ölümüyle sonuçlanan yangının ardından incelemer yapan Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in yaptığı açıklamaydı. Ergin, önce hükümetleri döneminde cezaevlerinde yaşanan iyileşmeleri anlatmış, ardından, "Tüm bu çalışmalarımız, Şanlıurfa Cezaevi'ndeki yangın öncesinde planlanıp uygulamaya başlanmış olan tedbirlerdir. Geçmişten gelen bu devasa problemin çözümünde önemli mesafeler alınmıştır. Ancak alınması gereken daha tedbirler vardır. Yapmamız gereken çalışmalar planlanmış ve buna uygun olarak takvim ilan edilmiş, buna göre icraatlar yapılmaktadır. Yaşadığımız sorunlar, geçiş aşamasının sorunlarıdır" ifadelerini kullanmıştı.

-ÖLENLERE TERÖR ÖRGÜTÜ BAĞLANTISI İMASI-

Şırnak Uludere'de 34 sivil vatandaşın ölümüyle sonuçlanan ve kamuoyunda "Uludere Katliamı" olarak anılan olayın sonrasında konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İdris Naim Şahin, olayın "özür dilenecek mahiyette bir olay olmadığını" belirtmiş ve "Sağ yakalansalar kaçakçılıktan yargılanacaklardı. Hayatlarını kaybedince kaçakçılık olayı gölgede kaldı. Örgütün sıktığı kurşun, attığı bomba yediği ekmek, giydiği ayakkabı parayla alınıyor" demişti. Uludere konusunda tartışmalara partisinin TBMM'deki grup toplantısında söylediği sözlerle katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da olayda hayatını kaybeden vatandaşların kaçakçılık yaptığına dikkat çekmiş, bölgede kaçakçıların mayınlara basmamasına dikkat çekip üstü kapalı olarak terör örgütü bağlantısı imasında bulunarak, "Dikkat ederseniz kaçakçıların hiçbiri bu bombalara basmıyor. Bu iş çok büyük. Burası çok hassas, bu haritayla beraber kaçakçılar pek de bunların üzerine basmıyor" demişti. - Ankara