Ikby'deki Gayrimeşru Referandum

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Ortadoğu Enstitüsü Müdürü ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) gayrimeşru referandumuna ilişkin, "Kerkük olmak üzere bu bölgelerde çatışma çıkma ihtimali yoğun bir şekilde konuşuluyor." dedi.

İnat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, IKBY'de yapılan gayrimeşru referandumun uzun zamandır karışık olan Ortadoğu'yu daha da karıştırdığını söyledi.

Referandum bölgeyi karıştırdı

Irak'ta DEAŞ terörünün sona ermeye başladığı bir dönemde Barzani yönetiminin referandumu bütün tepkilere rağmen gerçekleştirmesinin bölgede bazı endişelere yol açtığını ifade eden İnat, "Referandumla bölgede devletin içerisinde yaşayan Kürtler arasında yaşanan bağımsızlık furyasının başlatma endişesi ortaya çıktı. Referandum sadece Kürtlerin yoğun olduğu bölgelerde yapılmadı, tartışmalı bölgeler diye adlandırılan bölgelerde de söz konusu oldu. Dolayısıyla başta Kerkük olmak üzere bu bölgelere çatışma çıkma ihtimali yoğun bir şekilde konuşuluyor." diye konuştu.

Bölgede yaşayan Kürtlerin tarihte hiç olmadıkları kadar kendi kendilerini yönetmeye başladıklarının altını çizen İnat, şöyle devam etti:

"Kendi parlamentoları, başkanları, başbakanları, bakanları vardı. Sadece IKBY'de değil aynı zamanda da merkezi Irak yönetiminde de oldukça etkinlerdi. Cumhurbaşkanı onlardandı, geçmişte Dışişleri Bakanı onlardandı. Sisteme katılmayı kabul etmeleri durumunda aslında Erbil'de zaten tek yetkili ve etkili bir yönetim söz konusuydu. Bağdat'ta da oldukça etkinlerdi."

Çatışma riski

Prof. İnat, Türkiye'nin, Barzani yönetiminin ayakta kalması için ekonomik, siyasi ve DEAŞ'a karşı güvenlik açısından ciddi destek verdiğini, PKK konusunda her türlü işbirliğini yaptığını aktararak, bütün bu çabalarına rağmen IKBY'nin bu adımı atmasının Türkiye'yi çok ciddi şekilde rahatsız ettiğini dile getirdi.

IKBY'ye karşı petrol akışının kesilmesi, Habur Sınır Kapısı'nın kapatılması gibi birtakım yaptırımların dile getirildiğini belirten İnat, "Türkiye'den daha çok güneyden böyle silahlı müdahale söz konusu olabilir. Tartışmalı bölgelerle ilgili olarak Irak merkezi yönetiminin İran'ın da desteğiyle buralara müdahale etme ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu düşünüyorum çünkü buralar tartışmalı bölgeler ve IKBY'ye devretmek istemeyeceklerdir. Bu da çatışma riski anlamına geliyor. Çatışma riski hem Irak'ı hem de bölgeyi daha büyük bir kaosa sürükleyebilir." ifadelerini kullandı.

İnat, Irak'ta bu şekilde çatışmanın yaşanmasının iki aktöre hareket alanı sağlayacağına vurgu yaparak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Birincisi PKK başta olmak üzere terör örgütleri. PKK, hep bölgede savaşlardan besleniyor, savaşlar sonucu oluşan otorite boşluklarını değerlendirip genişleyip güçleniyor. İkincisi bölge dışı aktörlere hareket alanı sağlayacaktır. İç savaş ihtimalinin kaybedeni başta Kürt halkı olmak üzere Irak ve bölge halkları. Kazananı ise terör örgütleri ve küresel aktörler olacaktır. Bu her zaman böyle oldu. Daha önceki çatışmalarda da Irak meselesinde de böyle oldu."