İl Jandarma Komutanının Darbeye Karşı Duruşu İddianamede - Son Dakika
Güncel

İl Jandarma Komutanının Darbeye Karşı Duruşu İddianamede

Adana'da, İl Jandarma Komutanı Albay Fatih Yılmaz'ın, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında darbecilerin "Bu emir Genelkurmay Başkanlığından geldi ve bu emri ciddiye almalıyız" sözlerine "Bu saçma sapan yazının neyini ciddiye alacaksın?

21.11.2016 11:21

Adana'da, İl Jandarma Komutanı Albay Fatih Yılmaz'ın, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında darbecilerin "Bu emir Genelkurmay Başkanlığından geldi ve bu emri ciddiye almalıyız" sözlerine "Bu saçma sapan yazının neyini ciddiye alacaksın?" diyerek karşı çıktığı ve ast birliklerini uyararak gerekli tedbirleri aldığı öğrenildi.

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosundan sorumlu Cumhuriyet Başsavcı Vekili Musa Ünel'in, dönemin İl Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Halil Çelik, Çukurova İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Binbaşı Hüseyin Yalçınkaya, darbe girişimi gecesi nöbetçi olan İl Jandarma Komutanlığında görevli Binbaşı Osman Tunahan Berk, Adana İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Atilla Demir ile eski Üsteğmen Hasan Şahna hakkında 3'er kez müebbet ve 15'er yıl hapis cezası istemiyle açtığı davanın iddianamesinde yer alan detaylar ortaya çıktı.

Toplam 131 sayfalık iddianamede, Adana Valisi Mahmut Demirtaş ve Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan ile hareket ederek darbe girişiminin önlenmesinde önemli rol oynayan Adana İl Jandarma Komutanı Albay Fatih Yılmaz tanıklar arasında bulunuyor.

"Bu saçma sapan emri kabul etmedim"

Darbe girişimi gecesi yaşananları ayrıntılarıyla anlatan Yılmaz, 15 Temmuz günü saat 22.40'da Adana İl Jandarma Komutanlığı Harekat Merkezinden "harekat yıldırım" ivedilik derecesinde sıkıyönetimin ilan edildiğine dair bir emrin Genelkurmay Başkanlığından gönderildiğinin kendisine bildirildiğini kaydetti.

Yılmaz, daha sonra gelişen olayları şöyle anlattı:

"Birlik komutanlığına giderken, dönemin Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Halil Çelik, beni arayarak 'Sıkıyönetimin ilan edildiğine dair bir emrin geldiğini, kendisinin bölge komutanlığında olduğunu ve konu hakkında görüşmemizi istedi.' Ben de zaten birliğe geçtiğimi, uğrayacağımı söyledim. İvedi harekat merkezine uğradım ve emrin çıktısını alarak okudum. Albay Çelik'in yanına çıktım. Albay Çelik ile Jandarma Kurmay Binbaşı Osman Tunahan Berk, kurmay başkanının odasında beraberdiler ve emir üzerine konuşuyorlardı. Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Halil Çelik bana 'Fatih gelen emir ile ilgili ne düşünüyorsun?' diye sordu. Ben de 'Bu saçma sapan emri kabul etmediğimi, Adana İl Jandarma Komutanlığı olarak bu emre uymayacağımızı ve personelimi toplayarak bu konudaki emrimi vereceğimi' söyledim."

Ast birlikleri de uyardı

Bu sözleri üzerine Binbaşı Berk'in, Kurmay Albay Çelik'e dönerek "Komutanım bu emir Genelkurmay Başkanlığından geldi ve bu emri ciddiye almalıyız" dediğini ifade eden Yılmaz, daha sonra yaşananları şöyle aktardı:

"Ben de Berk'e 'Bu saçma sapan yazının neyini ciddiye alacaksın, emir Genelkurmay'dan mı geldi, okumuyor musun' dedim ve süratle ast birliklerin yanlış bir şey yapmalarının önüne geçmek maksadıyla odadan ayrılarak İl Jandarma Komutanlığı toplantı salonunda toplantıya geçtim. Toplantıya katılan personele kimsenin emrim olmadan hiç kimseden emir almayacağını, hiçbir yere personel, silah, araç ve malzeme görevlendirmeyeceğini ve bu emre uyulmayacağını bildirdim."

Silah ve mühimmatlar depoya kilitlendi

Yılmaz, halen aynı davadan tutuklu dönemin İstihbarat Şube Müdürü Jandarma Binbaşı Atilla Demir'e, Sarıçam İlçe Jandarma Komutanlığının İncirlik Hava Üssü'ne yakın olması nedeniyle buranın önemine binaen oraya gitmesini ve personelin başında olmasını emrettiğini belirtti.

Bu esnada ilçe jandarma komutanlarını tek tek arayarak aynı talimatı verip "Kaymakamlarını arayarak durumdan haberdar etmelerini ve emirlerinde olduklarını" söylemelerini, kendilerinin de Adana İl Jandarma Komutanlığı olarak Adana Valiliğinin emrinde olduklarını söylediğini aktaran Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bu esnada Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanını arayarak süratle silah ve mühimmatlarını depoya kilitlemesini, hiçbir personeli dışarıya görevlendirmemesini, özellikle dönemin İncirlik 10. Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van'ın emirlerine uyulmayacağının emrini verdim. Bu esnada Adana Valisi Mahmut Demirtaş ile telefonda görüştüm ve kendilerine 'Saçma sapan bir emrin geldiğini, telefonda konuşmanın uygun olmadığını ve durumu yüz yüze arz etmek istediğimi' ifade ettim ve valilik konutuna geçtim. Bu esnada Adana Emniyet Müdürümüz ile telefonda görüşerek Valimiz ile bu konuyu görüşmemiz gerektiğini ve kendisinin de gelmesini konuştuk. Konutta Valimize, gelen 'sıkıyönetim direktifini' gösterdim ve Adana İl Jandarma Komutanlığı olarak devletimizin emirlerinde olduğumuzu ifade ettim. Sayın Valimize aldığımız tedbirleri ve yapılan hususları arz ettim."

"Tuğgeneral Van, beni aradı"

Yılmaz, Vali Demirtaş ile birlikteyken Bekir Ercan Van'ın telefonla kendisini arayarak, "Gelen emirle ilgili görüşmemiz gerekiyor" dediğini, kendisinin de "Şu an Adana Valisi ve Emniyet Müdürü ile beraber olduğunu ve durumu değerlendirip, Valinin emirleri doğrultusunda hareket edeceğini" söylediğini aktardı.

Van'ın, "Üssün dışarısında TOMA olduğunu ve durumun ne olduğunu sorduğunu" anlatan Yılmaz, şunları belirtti:

"Ben de darbecilerin karşı tedbir geliştirmelerini önlemek ve emniyet ekiplerinin tedbir almalarına zaman kazandırmak maksadıyla Van'a 'DEAŞ terör örgütü tarafından İncirlik Üssü'ne düzenlenmesi muhtemel bir terör tehdidine karşı Emniyet Müdürlüğü tarafından tedbir alındığını söyleyerek telefonu kapattım. İncirlik Üs Komutanı bir daha benimle görüşme yapmadı. İlçe jandarma komutanları ile tekrar görüşerek son durumu Sayın Valimizin talimatlarını ilettim."

Vali Demirtaş da darbecileri uyardı

Yılmaz, Van'dan, dönemin İl Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Halil Çelik'ten Osmaniye'den jandarma özel harekat taburunu İncirlik Üssü'ne göndermelerini istediği yönünde bilgi alması üzerine Çelik'i aradığını belirterek, şunları kaydetti:

"Kendisine durumu sordum. Bana 'İncirlik Üssü'ne Osmaniye'den JÖH taburunu getirtmeye çalıştığını ve bununla ilgili görüşme yaptığını' söyledi. Ben de kendisine 'Bu birliği hangi yetkiyle istediğini, Sayın Valimizin buna yetkili olduğunu ve suç işlediğini, hiçbir personeli isteyemeyeceğini ve bu konuda Sayın Valimizin emri olduğunu ilettim'. Valimiz de telefonu alarak bu talimatı tekrar etti. Sonra Albay Halil Çelik'in benimle bir daha görüşmesi olmadı."

Emre uymayanlar tespit edildi

Yılmaz ayrıca, Üsteğmen Şahna'nın İncirlik Üssü'nde olmasına rağmen Yakapınar bölgesinde olduğu yönünde yalan beyanda bulunduğunu belirlediğini kaydetti.

Yılmaz, Binbaşı Demir hakkında yapılan araştırma neticesinde de kendisine Sarıçam İlçe Jandarma Komutanlığına gitmesi ve darbe kalkışması karşısındaki net hareket tarzını emretmiş olmasına rağmen, İstihbarat Şube personelini toplayarak, "Bu durumun bir darbe olduğu ve emre uyulması gerektiği" hususunda konuşmalar yaptığının personelin ifadelerinden tespit edildiğini belirtti.

Yılmaz, ayrıca Çukurova İlçe Jandarma Komutanı Kurmay Binbaşı Hüseyin Yalçınkaya hakkında da yapılan araştırma neticesinde birliğine gitmediği, Kaymakamı aramadığı, verdiği talimatları yerine getirmeyip Bölge Kurmay Başkanı Kurmay Albay Çelik ve kışla nöbetçi amiri Kurmay Binbaşı Berk ile Adana il Jandarma Komutanlığı kışlasında buluştuğu, kışlaya farklı zamanlarda iki kere şüpheli giriş ve çıkışlarının bulunduğunun tespit edildiğini bildirdi.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel İl Jandarma Komutanının Darbeye Karşı Duruşu İddianamede - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement