İnfoteizm Kavramının Kurucusu Özer Uçuran Çiller

"Tanrı'nın Enformasyonu" anlamına gelen 'İnfoteizm' kavramının isim babası Özer Uçuran Çiller, "Artık, Yaradan'ı inkar edenlerin karşısına bilimsel söylemlerle çıkmak gerekiyor. Bugüne kadar Yaradan'a dinler kanalıyla ulaşmaya çalışıyorduk. Artık Tanrı'yı, Yaradan'ı bilimsellikle ifade etme zamanı" diyor. Çiller, bu kavramı www.infoteizm.com internet sitesi ve facebook sayfası ile daha geniş kitlelere ulaştırmak için online mecraya da taşıdı.

Özer Uçuran Çiller bugünlerde, www.infoteizm.com sitesi ve Facebook'a taşıdığı İnfoteizm kavramını konuya ilgi duyanlara özellikle de gençlerle anlatmayı amaçlıyor. Gençlik yıllarından beri "Allah nedir?", "Yaşam nedir?" diye sorguladıklarının peşine düştüğünü ve metafizik konulara yöneldiğini söyleyen Özer Uçuran Çiller, "Bu sorguların temeline indiğimde İnfoteizm yani Tanrı'nın Enformasyonunu keşfettim. Bu terimi de hem Türkiye'de hem dünyada tescil ettirdim. Önce kitabını yayınladım. Şimdi ise internette kurduğumuz www.infoteizm.com sitesi ve facebook'taki "infoteizm" sayfamız ile sosyal medyada da konuyla ilgili olan kişilere özellikle de gençlere ulaşmayı hedefliyoruz" diyor.

Gençleri hem aydın, hem de yeteri kadar inançlı olarak yetiştiremediğimizi söyleyen Özer Uçuran Çiller'in ile www.infoteizm.com sitesi ve facebook'taki "infoteizm" sayfası ve İnfoteizm kavramı üzerine konuştuk

-Tanıdığımız bildiğimiz Özer Uçuran Çiller'in dışında bir adam var şimdi karşımızda… Hayatın anlamını arayan, Yaradan'a ulaşmaya çalışan bir adam…

Geçmişte insanlar beni dışarıdan gördükleri ve medyanın yansıttığı kadar tanıyordu. Gerçekte kim olduğumla çok da ilgilenmiyorlardı. Ben de kendimi ifade etmek gayretinde olmadım tabi. Şimdi ise kitaplarım nedeniyle iç yaşam dünyam ile ilgili bilgi sahibi oluyorlar. Beni kabullendiler mi, bilmiyorum. Ama ben kendimi yazdığım kitaplar ve şimdi de kurduğumu www.infoteizm.com internet sitesi ile anlatıyorum.

- Bu tarz konulara ilgi duymanızın bir miladı, bir hikayesi var mı?

Küçüklüğümden beri hep 'Tanrı nedir?', 'Yaşam nedir?' diye düşündüm. Ufuklarda, enginlerdeki olayları anlamak istiyordum. Bu belki genetik kalıtımımdan geliyor. Tansu Hanım da çok iyi bilir, gençlik yıllarımdan beri bunları sorgulardım. Bana göre bu anlamda iki önemli filozof vardır: Spinoza ve Spencer. Onların yaşam tanımlamasını benimsiyorum. Bir şeyi algılayabilmek için temele inmeniz gerekiyor.

İnsanların kendilerini değiştirmesi akşam yatıp, sabah kalktığınızda aradığını bulmakla olmuyor. Bu bir süreç. Bir şeyleri arıyorsunuz ama farkındalık zaman alıyor. Çünkü gençlik yıllarında kaygılar daha çok maddi olan şeyler üzerine oluyor. Bu yolculuğa beni başlatan da işte bu maddi dünya kaygısıydı. Suudi Arabistan'a bir seyahatimde elime geçen Napoleon Hill'in Think And Grow Rich (Düşün ve Zengin Ol) kitabı ile başladı. Bu kitapla beraber pozitif düşünce ile tanıştım. Birden olmasa da kaygı duymak yerine olumlu düşünmenin bende yarattığı huzurun farkına varmamla başladı.

-Kendinizi anlatmanızı istesek nasıl tanımlarsınız?

Özer Uçuran Çiller'i, kendini seven, inançlı, dürüst, hoşgörülü, farkında bir insan olarak tanımlardım. Eskiden klasik bir babaydım. Ama ne zaman ki olumlu düşünme sanatıyla ilgilenmeye başladım, daha iyi oldum. En azından oğullarım böyle söylüyor. Eş olarak ise, eşiyle hep onur duyan bir adamım ben. Ona bakıyorum ve her defasında iyi ki bu kadınla evlenmişim diyorum. Şimdi evliliğimizin en güzel yıllarını yaşıyoruz. Gençlik yılları çok koşuşturmalı yıllardı, şimdi yaşamı daha çok hissediyoruz. Gençken bir bakarsınız gün bitmiş çok da üzülmezsiniz, şimdi günleri uzatmaya çalışıyorum. Baba olmak, eş olmak güzel duygular ama dede olma unvanı bambaşka bir şey… Öyle güzel, o kadar masum ve o kadar huzur veriyor ki! Hayat enerjisi veriyor bana…

Dostlarımın ise sevdiklerini bilirim beni… Onların fikirleri çok değerlidir. Kimin ne dediğine bakmadan sizi siz olduğunuz için kabul eden dostlara sahip olmanın keyfini yaşayan bir adamım ben. Onlar için de keyifli bir dostluk yaşatan bir adamım diye düşünüyorum. Tabi tüm bunlar benim kanaatim, birde onlara sormak lazım.

''Gençlerimizi hem aydın, hem de yeteri kadar inançlı yetiştiremiyoruz''

-Anlatılması ve anlaşılması zor konularla ilgileniyorsunuz… -Eşiniz ve oğullarınız bu konuları anlıyor mu? "Okuyoruz okuyoruz anlamıyoruz" gibi sözlerle size takıldıkları oluyor mu?

Kanımca, yazdığım konularla ilgili kişiler yazdıklarımı anlaşılması zor bulmuyorlar. Ancak konuyla ilgili olmayan insanlar için anlaşılması zor olabilir. Onun için de her defasında daha anlaşılır bir ifade ile anlatmak için gayret ediyorum.

Ancak bazı söylediklerimi uçuk bulduklarını hissediyorum. Metafizik yani fizik ötesi konularda anlatım zorluğu çekiliyor. Göremediğimiz dokunamadığımız olguları kesinleşmiş bilgi anlamında ifade edemiyoruz. Ama ben sentezlerimde ağırlıklı olarak deneyimlere dayanan hipotezleri kullanıyorum. Bu konularda değerli bir insan olup olmadığıma toplumun karar vermesi şart. Ancak "enformasyon fenomeni" konusunda kendimi başarılı görüyorum.

Aslında eşim ve çocuklarım konuları anlıyor ancak sokaktaki insan için biraz fazla bilimsel buluyorlar.

-Arkadaşlarınızdan ne tür tepkiler alıyorsunuz? "Artık seninle normal konuları konuşamıyoruz" diyorlar mı?

Hep bu konulardan konuşmuyorum tabii… Ancak konuştuğumuz zaman, onların da keyif aldıklarını görebiliyorum. Çünkü hepimiz belli olgunluğa ulaştığımız ve huzurumuzu kaçıran o kaygıların ne kadar yersiz olduğunu anladığımızda, yaşamı sorguluyoruz. Yaradan üzerine daha derinden düşünmeye başlıyoruz ve o konuyla ilgili yapılan sohbetlerden çok daha fazla keyif almaya başlıyoruz. Yani, henüz söylediğiniz şekilde tepkiler olmadı.

-Bu konularla ilgili kaç kitap okudunuz? -Kendinize dönmekte geç kaldığınızı düşünüyor musunuz?

Söz konusu konularla ilgili yüzün üstünde kitap okumuşumdur. Yazarlık benim hobilerimden bir tanesi. Ama sanırım en çok zaman ayırdığımı ve bir o kadarda araştırmaktan, yeni sentezlere ulaşmaktan keyif aldığım bir alanım. Bunun dışında Pinno Gricco fidelerini getirdik İtalya'dan şarap yapıyoruz. Bağcılık, zeytin bahçeleri, şarap ve zeytinyağı üretimi, enformasyonel tıp, erkek gömleği tasarımı, tenis de ilgilendiğim ve zamanımı çok keyifli geçirdiğim diğer uğraşlarım.

İnsan ister istemez genelde kendine dönmekte geç kalıyor. Dünya sürekli evrimleşiyor. İnternet çağında bu evrimleşmenin hızının arttığına da tanık oluyoruz. İnsanı kendine dönmesinin önemli bir ilkesi, bana göre inançlı bir insan olabilmesidir. Hayat koşuşturması yüzünden biz de, bizden önceki nesil de çocuklarımıza yeterli dini eğitimi veremedik. Keşke daha iyi öğrenseydik, öğretseydik. Dinin yaşamda büyük bir dayanak olduğunu düşünüyorum. Maalesef gençlerimizi hem aydın, hem de yeteri kadar inançlı olarak yetiştiremiyoruz.

-Bir cümlelik hakkınız olsa bize hayattaki amacınızı nasıl ifade edersiniz?

Bir cümlelik hakkım olsa, amacım Tanrının enformasyonuna bilimsel olarak ulaşmak olurdu.

-Şimdi, bu konuyla ilgili olarak www.infoteizm.com sitesinin yanı sıra facebook'da da "infoteizm" ismiyle sayfanız var.

İnfoteizm düşünce sistemini geniş kitlelere ulaştırabilmek için hem siteyi kurduk hem de facebook'da bir sayfa açtık. Bunu yaparken de amacımız, konuyla ilgili olanların bu konuya ilişkin bilgilere daha kolay ulaşmasını sağlamak. Aynı zamanda dünyada bu konuyla ilgili yaşanan gelişmeleri de bu site vasıtası ile onlarla paylaşmak. İnsanların bu konulara ilgisinin gittikçe arttığını görüyorum. Herkes koşuşturmadan o kadar yoruldu ki, "hayat sadece bu olmamalı" diye düşünmeye başladı. Bu noktaya gelen insanlarla buluşma noktamız olsun istedim.

-Sitede neler var?

Sitede infoteizm dışında, yaşam penceresi, fundamentallar, biyo enformasyon tıbbı, makrokozmoz ve mikrokozmoz ile ilgili son bilgiler var. Hem kendi görüşlerimi paylaşıyorum sitede hem de konuyla ilgili gelişmeleri. Ve istiyorum ki bu site interaktif bir noktaya gelsin. Konuya ilişkin olarak da insanların yorumlarını benimle paylaşsınlar.

-İyi bir internet kullanıcısı mısınız?

İnternet kullanımın tüm incelikleri konusunda bilgim sınırlı. Fakat araştırmalarımda yoğun bir internet kullanıcısıyım.

-Peki nedir İnfoteizm?

İnfoteizm yeni bir terim. Infoteizm, Tanrısal sistemin içerdiği enformasyon fenomenine odaklanan ve Tanrı tanımazlara karşı Tanrının varlığını hakikat ve bilimsellik anlamında savunan bir düşünce sistemidir.'İnfo', enformasyonun kısaltılmışı. 'Teizm', ise mükemmel varlık olarak Tanrı'yı tanımlar. Birleştiği zaman da, 'Tanrı'nın enformasyonu' anlamına geliyor. Aslında bütün evrenin temel taşı, enformasyon, yani bilgi. Bu terimi ulusal ve uluslararası boyutta adıma tescil ettirdim. Yani literatüre yeni giren bir kavram… 'Tanrısal sistemin içerdiği enformasyona odaklanan bir düşünce sistemi…

Enformasyon anlam katılarak yapılandırılmış yani kodlanmış bilgidir. Bu nedenle bilginin iletişimi ancak modülatör ve demodülatörle yani modemlerle yapılabilir. Unutulmaması gereken enformasyon her şeyin temelidir ve her şey enformasyondan doğmuştur.

-Peki neyi arıyorsunuz? Huzuru mu, Allah'ı mı?

Kısaca hem Tanrı bilgisini hem de huzuru arıyorum. Tanrısal sistemin bilgilerine ulaşabilirsek ancak o zaman gerçek huzuru bulabiliriz diye düşünüyorum. Ben işi-mişi bıraktım. Emekliyim. Kendimi metafizik konularda çalışmalar yapmaya, evrenin oluşumu, Tanrı, din bilimi gibi konularda sentezlere ulaşmaya çalışarak geçiriyorum.

Ben Allah'ı arıyorum. Bu beden, korkunç bir makine. Bu makine nasıl yapılmış, önce ona bakıyorum. Sorular soruyorum. Kendimi çözmeye fiziksel ve ruhsal anlamda huzurlu olmaya çalışıyorum.

-Peki, 'İnfoteizm' bizi nereye götürecek?

Ben Tanrısal sistemin enformasyonunu/ bilgisini ispatlamak istiyorum. Bu enformasyona ulaştığımızda, infoteizm bize, dualarımızı nasıl gerçeğe dönüştürebileceğimizin yolunu gösterecektir.

Artık, Yaradan'ı inkar edenlerin karşısına bilimsel söylemlerle çıkmak gerekiyor. Bugüne kadar Yaradan'a dinler kanalıyla ulaşmaya çalışıyorduk. Artık Tanrı'yı, Yaradan'ı bilimsellikle ifade etme zamanı… Yaradan'ı inkar etmek, bilimsel zafiyettir. İnfoteizmin amaçlarından biri varoluşun başlangıcı olan ilk canlı hücrenin ortaya çıkışı paradoksuna kavram ve hipotez boyutunda yeni açılımlar getirmek.

- Bütün bunlar dinleri tartışılır hale getiri mi?

Olumsuz hiçbir şey olmaz. Dinler bugüne kadar çok önemli görevler yaptı. Bence gün gelir üç büyük din birleşir, tek din olur. Dünya oraya gidiyor zaten... Bu bilimsel araştırmalar ve çalışmalar sonucunda varılması hedeflenen amaç teizmi, bir anlamda Tanrı'ya inanan dinleri hakikat ve bilimsellik anlamında savunmaktır. Ve bu bağlamda dinlerin ve kültürlerin birlikte yaşayabilmeleri kolaylaştırırsak dinler arası diyalogları ve bilimsel temellendirmeyle güçlendirebilmektir.

- Yaşamın anlamı nedir diye sorsak…

Yaşam, iç dünyamızla, dış dünyamızın denge halidir. Bu denge haline ulaşmak için önemli bir temel ilke, kendini sevmektir. İnsan kendini sevmeye başlayınca, yaşamaya da başlar. Kendisini seven insanın amacı, yukarıda ifade ettiğim yaşam dengesini, sürdürülebilir huzur ve başarılarla yakalayabilmek olmalıdır.

Kutu…

Artık kendime sevgi ve saygı duyuyorum

Ben huzurun peşindeyim. 10 -15 sene önce öyle değildim; hep hedefler peşindeydim. Hedef nedir? Mutluluk nedir? Mutluluklar yakalandığı an biter çünkü önünüze hemen başka bir mutluluk hedefi koyarsınız. Bu, bir stres süreci olarak süre gider ve bedenlerimize büyük zarar verir: Huzur; sürdürülebilir dengeli mutluluklardır. Huzur; hiçbir gürültünün, üzüntünün, sıkıntının bulunmadığı bir yer değildir. Bütün bunların içinde bile yüreğinde sükun bulabilmektir. 10-15 senedir kendimde bir evrimleşme hissediyorum. Artık kendime sevgi ve saygı duyuyorum. İnsanın beş ihtiyacı var: Karnınız doyacak, güvende olacaksınız, sevgi/başarı ihtiyacınızı tatmin edeceksiniz, dengeli ve olumlu düşünen bir insan olacaksınız, stresleri ve korkularınızı arıtacaksınız, dürüst olacaksınız, affedici, hoşgörülü olacaksınız.

İNFOTEİZM, Tanrı'nın Enformasyonu'ndan...

• Kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı değildir

• İnsanoğlunun DNA'sıyla evrenin DNA'sı iletişim içindedir

• Büyük Patlama'da oluşan radyasyon, Tanrısal parçacıklar tarafından emilerek madde ve karşı-maddeyi oluşturdu. Böylece radyasyon bu parçacıklarla enerjiye dönüşüyor, meydana çıkan madde ve karşı-madde çarpışarak yine radyasyon haline geliyordu. Bu aşamada Tanrısal parçacıklar yok olmuştu.

• Tanrısal Parçacıklar'ın isim babası Leon Lederman. Ancak 1960'ta Peter Higgs, parçacık kütlelerini açıklayan bir kuram geliştirdi. Ona göre Tanrı zerrecikleri bir enerji ajanıyla bütünleşip evreni var etti.