İnsani Değerler Derneği 2. Olağan Genel Kurulu

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, hak ihlallerinin Libya, Tunus, Yemen, Cezayir, Fas, Irak ve Suriye gibi ülkelerde nelere sebep olduğunun görüldüğünü belirterek, "Bu nedenle hepimizin görevi hak ihlallerini önlemek" dedi.

Kılıç, İnsani Değerler Derneği 2. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, derneği bireysel ve toplumsal sorunlara çözüm getirmek üzere çalışan bir tedavi merkezi olarak gördüğünü, derneğin insan hak ve özgürlüklerine yönelik çalışmalarından faydalandığını söyledi.

Allah'ın insanı, yaratılanların en şereflisi olarak yarattığını, bu şerefin de insanlık onurundan geldiğini anlatan Kılıç, insanın sahip olduğu akıl, kalp, gönül ve insanlık onurunun beslenmesi gerektiğini söyledi.

Bu değerler beslenmediği takdirde kinin, nefretin ve öfkenin hakim olduğu bir kültürün ortaya çıkacağını dile getiren Kılıç, "Bu insanın onurunu korumak hepimizin görevidir, ilk başta bizim görevimizdir. Bizler bu barış kültürünü geliştirmek, bütün bireylere ulaştırmak zorundayız" dedi.

Kin ve nefret suçlarını dünyanın ciddi sorunu haline gelmiş hastalık olarak niteleyen Kılıç, kin ve öfkenin altında ırk, din, dil, mezhep ya da ideolojik bir takım saplantılar yattığını kaydetti.

Bu kavgaları ortadan kaldırmanın tek yolunun demokrasi, hoşgörü, bir araya gelme, uzlaşma, anlaşma gibi değerleri yaşatmak ve ön plana çıkarmaktan geçtiğini belirten Kılıç, "Bunları ortaya çıkarmadığınız zaman yerine kin ve öfke hakim oluyor. Bütün bunların sonunda ortaya çok ciddi hak ihlalleri çıkıyor. Bu hak ihlalleri de arkasından isyancısını doğuruyor. İşte biz de kendi toplumumuzda bir isyancı doğurmak istemiyorsak o hak ihlallerini en aza indirmek, en asgari seviyeye indirmek için bu değerleri ön plana çıkarmak durumundayız" diye konuştu.

-"Rejimin de düzenin de sigortası ortadan kalkar"-

Hak ihlallerini ortadan kaldırmak için hukuksal metinlerin tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Kılıç, şöyle devam etti:

"Kuzey Afrika ülkelerinden Libya, Tunus, Yemen, Cezayir, Fas, Irak, Suriye, hepsine baktığınızda buradaki hak ihlallerinin nelere sebep olduğunu, hangi isyancıları çıkardığını hep beraber görebiliyoruz. Bu nedenle hepimizin görevi hak ihlallerini önlemek. İdarenin de görevi bunu önlemek, yasama organının görevi de bu. Ama en çok bunu engelleme görevi herhalde yargının, bizlerin olsa gerek. Çünkü bu insanların sığınabileceği son nokta bizim kapımız. Biz bu insanlara adil olamazsak, dertlerine çare olamazsak bu rejimin de bu düzenin de sigortası ortadan kalkar."

Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yolunun açıldığını anımsatan Kılıç, şunları kaydetti:

"Umuyorum ve ümit ediyorum ki hak ihlaline uğramış insanlar son noktada bu mahkemeden gerekli mutluluk payını alacaktır. Bu çatı altındakiler yapacakları projelerde, şunu gözden uzak tutmayacaktır: Sadece bizim yandaşlarımızın, candaşlarımızın değil bütün insanların hak ve hukukunu koruyabilen, katılmasak bile, ona inanmasak bile o insanın hakkını ve hukuku korumak, yüküne ortak olmak bir aydın olma görevidir, aydın olma namusudur. Biz bunlara ortak olmak, bu yükü kaldırmak zorundayız. Dün özgürlüklerin önündeki sınırlardan şikayet edenler bugün onun bekçisi olma durumuna lütfen düşmesin. Herkesin hakkını alabilmesi için sadece kendi vakfımızın, derneğimizin, partimizin ya da kendi toplumumuzun hakkına hukukuna karşı değil bütün insanlığın hak ve hukukuna karşı adil olma görevi temel düsturumuz olmalıdır."

-"İnsanlık değerler krizi yaşıyor"-

İnsani Değerler Derneği Genel Başkanı Mehmet Bozdemir de derneğin kuruluşunda çok ciddi bir altyapı çalışması yaptıklarını, hangi görüşten olursa olsun hiçbir ayrım yapmaksızın Türkiye'de yetişmiş herkese ulaşmaya çalıştıklarını söyledi.

Türk medeniyetinin güçlü olduğu dönemlerde insanlığın, barış, adalet içinde yaşadığını anlatan Bozdemir, "Medeniyetimize yine tarihi bir görev düşüyor. Sevgi ve saygıyla ilgili insanlığa çok ciddi mesajlar verebiliriz" dedi.

İnsanlığın bir değerler krizi yaşadığını belirten Bozdemir, bu krizin aşılmasında insanların insan olduğunu hatırlamasının önem taşıdığını ifade etti.

Siyasilerin üsluplarıyla toplumda gerginliklere neden olduklarını savunan Bozdemir, "İçinde barışık bir Türkiye, dünya barışına önemli katkı yapabilir" diye konuştu.

Genel Kurul'a bazı kurum ve kuruluşlarla siyasi partilerin temsilcileri de katıldı.

Muhabir: Ferdi Türkten

Yayıncı: Eda Ay - ANKARA