MUSTAFA MELİH AHISHALI- İran'da Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin göreve gelmesinin üzerinden bir yıl geçti. Seçim vaatlerini yerine getirmede kararlı olduğu gözlenen Ruhani, ekonomik sosyal ve siyasal bir çok sorunla devraldığı ülkeyi "ümit ve tedbirle" yönetmeye çalışıyor.
Reformistler ve muhafazakarlar arasında denge siyaseti yürüten Ruhani, İran devlet sisteminin en üst otoritesi olan Ayetullah Ali Hamaney ile toplum arasında köprü işlevi görüyor. Ruhani'nin 'cesur' adımlarını Hamaney'in onayını alarak atması İran sisteminin devlet politikası olarak açılım yaptığı şeklinde değerlendiriliyor.
Enkazdan "ümit ve tedbir devleti"ne geçiş
Ruhani'nin iktidara geldiği dönem, muhalif lider Mir Hüseyin Musevi öncülüğündeki değişim ve reform yanlılarının 2009'da yapılan seçimde hile yapıldığı iddialarıyla bir sonraki 2013 seçimlerine katılıp katılmama tartışmalarının yaşandığı, ekonominin ise hızla düşüşe geçtiği bir dönemdi.
Ülkenin gelir kaynaklarının başında gelen petrol ihracatı ambargolar nedeniyle azalmış, enflasyon yükselmiş, bir çok iş yeri kapanmış, çalışanlar işten çıkarılmıştı.
Bazı kimselere devlet kredileri ve benzeri kaynaklarla imtiyazlar tanınması devlet ekonomisini zayıflatmıştı. Dış politikada yürütülen "çatışmacı" politikalar Batı'yla ipleri germiş, İran'a ABD-İsrail saldırısı tehdidi gündemden düşmüyordu.
Bir süredir devam eden Arap Baharı'nın Suriye'de iç savaşa dönüşmesi, güvenliği her alanda ön plana çıkaran İran'ın iç tedirginliğini arttıran nedenler arasında yer aldı.
Ülkedeki sosyal ve siyasal gerilim, Hasan Ruhani'nin cumhurbaşkanı seçimlerini kazanmasıyla yerini sosyal ve siyasal rahatlamaya bıraktı.
Geçtiğimiz yıl Haziran ayındaki seçime 'ümit ve tedbir devleti' kurma sloganıyla yola çıkan Ruhani, dış politikada işbirliği, iç politikada da Özgürlük ve ekonomik iyileştirme vaatleriyle oyların yüzde 50,8'ini alarak ülkenin 11'inci Cumhurbaşkanı oldu. Fakat hükümetinde görev alan bakanların bazılarının reform yanlısı olmaları nedeniyle tamamının İran Meclisinden güven oyu alması üç ay sürdü.
Batı'yla yakınlaşma, ekonomide iyileşme
"Ümit ve Tedbir Devleti"nin bir yılını değerlendiren merkezi başkent Tahran'da bulunan Dairetu'l Maarif adlı düşünce enstitüsünün kurucusu Seyyid Muhammed Kazım Musevi, bir yıldır enflasyon ve doların yükselmediğini, İran Riyali'nin değer kaybetmemesiyle birlikte iç piyasada ekonomik iyileşmenin yaşandığını belirtti.
Ruhani'nin dış politikada çatışma yerine işbirliği siyaseti, 1979 yılından bu yana zayıflayan Batı'yla ilişkileri iyileştiren bir sürecin başlangıcı oldu. Nükleer enerji müzakerelerinin yürütüldüğü 5+1 ülkeleriyle yapılan görüşmeler, ambargoların gevşemesine ekonominin iyileşmesine yardımcı oldu.
İlk kez dışişleri bakanları düzeyinde ABD ve Suudi Arabistan'la görüşmeler yapıldı. ABD Başkanı Obama'nın Ruhani'yle telefonla görüşmesi de ilkler arasında yer alıyordu. Cumhurbaşkanı Siyasi Danışmanı Hamid Ebutalibi'nin de belirttiği üzere, bir önceki hükümet döneminde gizlice yürütülen İran-ABD görüşmeleri, şeffaflaşmış, iki ülke arasında bahar rüzgarları eser olmuştu. ve yine 35 yıl sonra ilk defa İngiltere ile devlet başkanları düzeyinde temaslar başladı.
-Özgürlükler genişliyor
Ruhani'nin ilk yılında siyasi grupların arasındaki ayrılıkların azalmasıyla, reform yanlılarına devlet kademelerinde görev verildiği gözlemlenirken Ahmedinejad döneminde kapatılan sinema sanatçılarının haklarını savunan Sinema Evi tekrar faaliyetine başlaması, muhalif yayınların önündeki engellerin hafifletilmesi, kitap telifinin artmasına kapı aralayan kitap basım izinlerinin kolaylaştırılması da özgürlüklerin geliştirilmesi kapsamında değerlendiriliyor.
Ülkede uygulanan başörtüsü takma zorunluluğu politikası ve internet yasaklarını eleştiren Ruhani "Toplumsal değerler ve başörtüsü takmanın asker ve polisle sağlanamayacağını bugüne kadar tecrübe ettiklerini, toplumsal değerlerin, asker ve polisle dayatılamayacağını" ifade etmesi İran'daki toplumsal kesimleri umutlandırıyor.
-Yeni sürecin önündeki sorunlar
Halkın özgürlükler ve güvenlik alanındaki talepleri Ruhani iktidarının önünde bulunan sorunlar arasında yer alıyor. Örneğin 2009'dan bu yana sağlık sorunlarına rağmen göz hapsinde tutulan muhalif liderler Mir Hüseyin Musevi ve eşi Zehra Rahneverd ile Mehdi Kerrubi'nin özgürlüğüne kavuşturulmasını bekleyen reform yanlıları Ruhani'nin özgürlük alanlarını daha da genişletmesini bekliyor.
Ruhani hükümetine muhalif radikal gruplar, yasakların hafifletmesi, özgürlüklerin genişletilmesi, rejim karşıtları olduğunu iddia ettikleri reformistlerin devlet kademelerinde yer alması ve 5+1 ülkeleriyle müzakerelerinde Batı ve ABD ile ilişkilerini "rejimin tehlikeye girmesi ve devrim kazanımlarının yok olması" olarak değerlendirerek gösteriler düzenlediler. Yaptıkları açıklamalarda ülke gidişatından "endişelendiklerini" ifade eden muhafazakar muhalifler kendilerini "Dilvapesan" (Endişeliler) olarak isimlendiriyor. - Tahran
Son Dakika › Güncel › İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin Bir Yılı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?