"İyi insanların kenti İzmir dünyanın en güvenli kenti"

İzmir'i "İyi insanların kenti" olarak nitelendiren Aşkın, terörle mücadelenin en önemli ayağının iktisadi gelişme olduğunu belirterek, bu nedenle TÜGİAD Ege Şubesi'nin İzmir 2030 projesine destek verdiklerini belirtti. TÜGİAD Ege Şube Başkanı Hüseyin Canpolat ise İzmir'in Türkiye'nin ikinci büyük iş kenti olduğunu ancak bir numara olacak potansiyele sahip olduğunu belirterek, "İzmir'in 1 numara olması için önünde hiçbir engel yok" dedi.

TÜGİAD Ege Şube Başkanı Hüseyin Canpolat ve yönetim kurulu üyeleri Medya Bağdatlı Ay, Dr.Özlem Gültekin, İlker Erdiliballı dün İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın'ı ziyaret ederek İzmir 2030 kapsamında düzenlenecek tarım paneli hakkında bilgi verdi. Canpolat, kısa süre önce yapı panelini düzenlediklerini, tarım ile devam edeceklerini; hedeflerinin 2030 yılında nasıl bir İzmir olacağı konusunda tüm kesimlerin beklentilerini ortaya koyup yol haritasını hazırlamak olduğunu söyledi.

İzmir 2030 yol haritası olacak

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın da desteklediği panele, Ege'den tarım-sanayi alanında 250 iş adamının katılacağını belirten Canpolat, "İzmir, zaten Türkiye'nin en büyük ikinci iş kenti durumunda. Ancak, 2030 yılında nasıl bir İzmir görmek istiyoruz sorusunun yanıtı hepimizi çok yakından ilgilendiriyor. İş dünyasını değil, öğrencileri, çocukları, emeklileri, bu kentte yaşayan 7'den 70'e herkesi ilgilendiriyor. İzmir iki değil bir numara olacak potansiyele sahip. Devam eden otoyollar ile İzmir, Ankara ve İstanbul'a bağlanacak. Yüksek hızlı tren ile mesafeler daha da kısalacak. Zaten limanımız var geliştiriyoruz. Türkiye'nin en büyük fuar alanına sahibiz ve sanayileşme de ilerliyor. Tarımda birçok bölgeye göre iyi durumdayız, Türkiye'nin süt başkentiyiz. İzmir'in 2030'da bir numara olması için önünde hiçbir engel yok. Yeter ki o haritayı düzgün oluşturup, düzgün okuyalım" dedi.

Canpolat, tarım panelinin ardından eğitim, sağlık ve turizm konularında da toplantılar düzenleyeceklerini belirterek şöyle devam etti:

"Bir kentin güvenliği her şeyden önce gelir. Biz iş dünyası olarak, bu kentin güvenliğini sağlayıp, tüm bu iktisadi gelişmelerin önünü açtığınız için emniyet teşkilatımıza teşekkür ediyoruz"

Güvenli Şehir

Terörün küresel bir boyut kazandığına dikkat çeken İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, dünyanın terörle mücadele konseptinde olduğunu söyledi. İzmir'in bu açıdan başarılı bir tablo ortaya koyduğunu ifade eden Aşkın, "Örneğin Kanada dünyanın en güvenli ülkeleri arasında yer alıyor ama orada da 6 kişinin öldüğü bir terör saldırısı oldu. Paris ve Berlin'de öyle. Terör dünyanın her yerinde oluyor. Terörün hedefi ise korku ve panik ortamı yaratıp insanların yaşam tarzlarını değiştirmek. Ancak biz gerekli tüm önlemleri alıyoruz. İzmir dünyanın en güvenli şehirlerinden birisidir" dedi. Terörle mücadelenin yalnızca güvenlik önlemleriyle sağlanamayacağını söyleyen Aşkın, "Kentsel ve iktisadi gelişim terörle mücadelenin en önemli ayağıdır. Gelişmiş ekonomiye sahip olan ülkeler ve kentsel gelişimini tamamlayan şehirler terörün beslendiği tüm kaynakların kurutulduğu yerlerdir. Burada en önemli görev siz işadamlarına düşüyor. Bu nedenle atacağınız her adımda biz de elimizden gelen desteği vermekten mutluluk duyarız." dedi.

İyi insanlar kenti

İzmir'deki polis merkezi sayısını azaltmayı hedeflediklerini belirten Aşkın, "Karakolları korumak, binayı işletmek bize ciddi bir külfet oluyor. Orayı açık tutmak için işletmek yerine bizim için sokakta yürüyen polis çok daha rasyonel. Suç işlenmesini önlemek, suçu soruşturmaktan çok daha doğru. Bu yüzden bir İzmir örneği yaratacağız. Bunun için de teknolojiden faydalanacağız. Bazı karakollar kalkacak ama güçlü polis merkezi olacak. Biz şunu gördük, İzmirliler polisi görünce mutlu oluyor" dedi.

İzmir'de, "devam eden suçlara" (Organize-terör suçları gibi) karışan insanların sayısı yüzde 1'in altında ve suç aydınlatma oranın da yüzde 80'inin üzerinde olduğunu ifade eden Aşkın, "Adliyede meydana gelen o saldırıda gördük ki İzmir halkı şehidine sahip çıktı. Bu kentte ne kadar eğitim kurumu varsa, sivil toplum örgütü varsa hepsi şehidimizin çocuklarına sahip çıktı. 'Bankadaki paramın yarısı bana yeter, diğer yarısını şehidimizin çocuklarına bağışlamak istiyorum' diyen İzmirlilerin mektupları geldi. İzmir polisini seviyor, burası iyi insanlar kenti" dedi.