İzmir Başbakan Erdoğan Yemeğe Katıldı ´Başbakan Erdoğan İzmir´De´ Haberine Ek

YEMEĞE KATILDI

İzmir'deki temaslarını sürdüren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın, Balçova Termal Otel'deki yemeğine katıldı. Beraberindeki kalabalık heyet ile birlikte Agememnon Salonu'nda yemek yiyen Başbakan Erdoğan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İzmir'in yatırımlar konusunda geri bırakıldığı yönündeki iddialara yanıt veren Erdoğan şöyle konuştu:

"İzmir Türkiye'nin değişime yönelik medeni yüzü. Bizler bu değişimi tercih etmek zorundayız. İnanıyorum ki değişimle sadece İzmir değil, Türkiye de kazanacak. Değişimi başaramadığımız taktirde patinaja devam ederiz. Bu da İzmir'e ve Türkiye'ye yakışmaz. İzmir'e hiçbir iktidarın yapmadığı yatırımlar gerçekleştirdik. Sadece Beydağ Gördes barajlarıyla, İzmir'in içme suyundaki en önemli ihtiyaçlarını karşıladık. Ulaşımda da önemli adımlar attık, duble yollar yaptık. Durma noktasındaki raylı sistemi Ulaştırma Bakanlığını devreye sokmak kaydıyla çözüme ulaştırdık. inşaat 29 Ekim'de bitmiş olacak."

Anayasa değişiklik paketi ile ilgili süreci de değerlendiren Erdoğan, yapılan değişikliklerin şahsi ya da bir siyasi partiye aitmiş gibi algılanmamasını istedi. Erdoğan "Bunu böyle değerledirmek insaf dışı bir yaklaşımdır. Bu bir AK Parti projesi değildir" diye konuştu.

Değişiklik sürecinde sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, akademisyenler ile iletişim içinde olduklarını dile getiren Erdoğan, siyasi parti temsilcileri ile de diyalog kurmaya çalıştıklarını, ancak bekledikleri ortamı bulamadıklarını söyledi. Muhalefet partilerinin anayasa değişikliklerinin yapılmaması taleplerine gerekçe olarak, genel seçimlere 1 yıl kalmasını bahane ettiklerini dile getiren Erdoğan, " Parlamento, yasa yapma yetkisi bitene kadar yasa yapar. Buna kimse hayır yapmayın demez. Bugüne kadar malesef yatmaya hazır, heyecanı olmayan, coşkusu olmayan bir siyaset anlaşıyışı ile olaylara bakılmış. Biz konuya böyle yaklaşmadık" diye konuştu.

Anayasa paketinin Meclisten geçirilmesi sırasında, kabine girerek oy kullanmayan siyasi parti temsilcilerinin, referandumda vatandaştan kabine gitmelerini istemelerine anlam veremediğini ifade eden Erdoğan "İleri geri konuşuluyor. Kimi zaman da yeri geliyor, insanı kahrediyor. Kalpazanlık falan, bunlar çok çirkin şeyler" diye konuştu.

1990'lı yıllarda TELEKOM'un özelleştirilmesinin Türkiye'ye 25 milyar dolar kaybettirdiğini öne süren Erdoğan, Danıştay'ın davayı, ideolojik olarak geciktirdiğini öne sürerek, aynı Danıştay'ın Sağlık Bakanlığı'nın 'tam gün yasasını' bir basın açıklamasını gerekçe göstererek bir günde iptal ettiğini belirtti. Erdoğan şunları söyledi:

"Bu kadar mahirdiniz, 30 ay İzmir Limanı kararını niye geciktirdiniz? 1.5 milyar dolar da buradan kaybettik. Niye bu kadar geriliyorsun diyorlar. Gerilmiyorum, dertliyim. Derdimi ortaya koyuyorum. ülkem için bu meseleleri ortaya koyuyorum. Buradan girişimci de etkileniyor, kaybediyor, ithalat ve ihracat etkileniyor. Biz yargının bu yaklaşımlarından gerçekten çok çektik."

Muhalefet partilerinin iddia ettiği gibi anayasa paketinde HSYK'nın atama yetkisinin elinden alınmadığını, bu yöndeki eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını belirten Erdoğan, TBMM'den çıkan her yasanın Anayasa Mahkemesi'ne götürüldüğünü ve Cumhuriyet tarihinde Anayasa Mahkemesi'ne bu kadar dosyanın götürüldüğü başka bir dönem olmadığını söyledi. Yargının bu yaklaşımlarının küresel sermayeyi de endişelendiğini beliren Erdoğan, kendileri için önemli olanın ideolojik tartışmalardan sıyrılıp kalkınmayı gerçekleştirmek olduğunu da kaydetti.

Yargıya eleman almak istediklerini, öte yandan Danıştay'ın mülakat aşamasında kamera bulundurulması şartını getirdiğini ifade eden Erdoğan, bu uygulamanın, dünyanın hiçbir yerinde görülmediğini söyledi.

İktidarlarının yolsuzlukla suçlanmasını da eleştiren Erdoğan, yolsuzluk ve talan içindeki bir iktidarın İzmir'e ve Türkiye'ye bu kadar yatırım ve proje kazandırmasının mümkün olamayacağını söyledi. Türkiye'nin 2.5 yıldır IMF ile bir ilişkisi olmadığını, Türkiye'nin IMF'ye olan borcunun 6.9 milyar dolara düşürüldüğü ifade eden Erdoğan, Merkez Bankası'nın kasasında ise 75 milyar dolar bulunduğunu ifade ederek, "Nereden nereye geldik. Talanın olduğu bir hükümette siz bunları neyle gerçekleştirirsiniz" dedi.

Türkiye'nin borçlanma oranının düştüğünü, enflasyonun düşürüldüğünü, Halk Bankası ve Ziraat Bankası'nın esnafa ve çiftçiye çok uygun şartlarla kredi verir hale geldiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"12 Eylül'den sonraki süreçte Türkiye artık çok daha farklı bir dönemin içine girecek. Gerek işveren, gerek yurt içi ve dışı girişimciler için farklı döneme gireceğiz" dedi.

Erdoğan yılın ikinci çeyreği için çok ciddi büyüme olcağını da ifade ederek, ekonomi politikaları konusunda kendilerini yargılayanların dünyada yapısal olarak meselelerini halletmiş ülkelerin global krizde düştüğü duruma bakmaları gerektiğini kaydetti. Erdoğan, konuşmasının sonunda, şunları söyledi:

"Bu ülke bizim, İzmir bizim, hep birlikte el ele verip dayanışma içinde İzmir'i de ülkemizi de muassır medeniyetler seviyesine çıkaracağız. 100'üncü yıl Türkiye için önemli bir hedeftir. 1 trilyon dolar dış ticaret hacmini yakalayacağız."

Başbakan Erdoğan, yemeğin ardından İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na geçerek uçakla Ankara'ya hareket etti.