Jandarma Teşkilatının Kuruluşunun 178. Yılı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Eğer bugün, Edirne'de, Ankara'da, Kato'da, Gabar'da ay yıldızlı bayrağımız, bizim şanlı bayrağımız nazlı nazlı dalgalanıyorsa, bu topraklara, bu dağlara ancak ve ancak o bayrak, bu aziz ve asil millet yakıştığı içindir. Bu toprakların hakkını verecek yiğitler, ancak bu millette var olduğu içindir." dedi.

Bakan Soylu, Jandarma Genel Komutanlığının 178. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla, Beytepe Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi'nde düzenlenen törene katıldı.

Soylu, törende yaptığı konuşmada, Jandarma Teşkilatı'nın kuruluşunun 178. yılını kutlayarak, şehitlere Allah'tan rahmet diledi.

Türkiye'nin yükünün ağır olduğunu belirten Soylu, "Eğer bugün, Edirne'de, Ankara'da, Kato'da, Gabar'da ay yıldızlı bayrağımız, bizim şanlı bayrağımız nazlı nazlı dalgalanıyorsa, bu topraklara, bu dağlara ancak ve ancak o bayrak, bu aziz ve asil millet yakıştığı içindir. Bu toprakların hakkını verecek yiğitler, ancak bu millette var olduğu içindir. Bunu sadece savaşmakla er meydanındaki yiğitlikle düşünmeyin. Bu aziz millet, medeniyet sahasında da devlet yönetimi noktasında da insan hasletleri noktasında da bin yıldır bu toprakların hakkını vermiştir." diye konuştu.

Bakan Soylu, bu toprakları hiçbir mazlumdan esirgemediklerini ifade ederek, geçmiş zamanlarda değişik ülkelerdeki zulümden kaçan mazlumları kabul ettiklerini hatırlattı. Türkiye'nin milli gelirine oranla dünyanın en çok yardım yapan ülkesi olduğunu vurgulayan Soylu, Türkiye'nin sadece kendini düşünmediğini, böyle düşünmek isteyen "çatlak sesler"e rağmen, bencil bir ülke konumunda bulunamayacağını kaydetti.

"Biz tarihimizin, atalarımızın emaneti biliyoruz." diyen Soylu, Türkiye'nin dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunan tek ülke olarak kalması durumunda bile ebediyete kadar bunun değişmeyeceğini bildirdi.

"Jandarmamız, halkımızın güven ölçeğidir"

Bakan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biz kökü nevzuhur bir millet değiliz. Yüzyıllara dayalı bir devlet geçmişi olan, kurumları, kuralları, anlayışı, inançları, değerleri, yüksek bir insanlık ve medeniyet tanımı olan bu coğrafyada neyin nasıl yapılacağını bilen bir milletiz. Devlet yönetmeyi de biliriz, mazluma el uzatmayı da biliriz, insanı korumayı da biliriz, ülkemizi savunmayı da biliriz. İşte jandarma teşkilatımız, bu anlattıklarımın hepsini 178 yıldır büyük bir başarıyla gerçekleştirmektedir. Vatan müdafaasıysa, Çanakkale'den bugün terörle mücadeleye kadar her noktada emek vermiştir, vermeye devam etmektedir. Mazluma el uzatmaksa gecenin bir yarısı insanların 'imdat' çağrısına koşmuştur. Kah çorba vermiştir, kah soğuktan donmaktan kurtarmıştır. Kah kaybolan çocuğunu, evladını bulmuştur, kah çalınan malını, parasını bulmuştur. Kaçakçısıyla da uyuşturucu taciriyle de insan taciriyle de terörle de kıyasıya mücadele vermiştir. 178 yıldır bu teşkilat, bu milletin hizmetinde, emrinde ve gönlündedir. Açıkça ifade edebilirim ki bugün jandarmamız, halkımızın güven ölçeğidir."

Jandarma teşkilatının her gün daha da geliştiğini, teknolojisini yenilediğini anlatan Soylu, emniyet birimlerinin modern dünyanın önüne geçmek zorunda olduğuna işaret etti.

Bakan Soylu, bu yaklaşımın sonucu olarak, 1 Ocak'tan itibaren Jandarma Genel Komutanlığı'nın envanterine 2'si silahlı olmak üzere, 6 insansız hava aracı ve 3 insanlı keşif uçağının dahil edildiğini belirtti.

Cemil Meriç'in "Bizim medeniyetimiz de topraklarımız da iftiraya uğramış medeniyettir ve milletimiz de iftiraya uğramış bir millettir." sözünü hatırlatan Soylu, Türkiye'nin her zorlu döneminde içeriden ve dışarıdan engel gördüğünü ifade etti.

Bakan Soylu, şu görüşlerini paylaştı:

"Türkiye terörle mücadele ederken, bir insansız hava aracı alabilmek için çektiği sıkıntıları insansız hava aracının bozulduğu zaman tamir edilebilmesi için gönderdiği ülkelerden gelmesini beklediği ve gözü yollarda kaldığı o durumları biz unutmuş değiliz. Biz bugün eğer insansız hava araçlarımızı ihraç edebiliyorsak, insansız hava araçlarımızı dünyanın birçok ülkesinden talep ediyorlar. Sadece onları değil, Atak helikopterlerimizi, kısa menzilli füzelerimizi talep ediyorlar. Bu kabiliyetin, isteğin, bu ihtiyacın ortaya koyduğu bir taraftan da bu üretimi sağlayanların gerçekleştirdiği millileştirdiğimiz bütün savunma sanayi projelerimizi talep ediyorlar."

CHP'li Erdem'in sorusuna yanıt

Bakan Soylu, CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem'in Katar'a gönderilen insansız hava araçlarına (İHA) yönelik sorusunu hatırlatarak, şunları söyledi:

"Maalesef militanlık gömleğini üzerine giymiş bir milletvekili sorduğu bir soruda 'Katar'a niçin insansız hava aracı gönderiyorsunuz?' diyor. Biz Katar'a da insansız hava aracı da göndeririz. Bizimle beraber müttefik, ittifak olan dünyada kamu düzenini, insanlığı, barışı sağlayabilecek her ülkeye de ürettiğimiz her aracı ihraç edebilme kabiliyetine sahip bir ülke ve milletiz. Bundan da gurur duyarız. Ama dertleri başka. Dertleri Türkiye'nin üretim kabiliyetlerini bertaraf edebilmek. Bizi bu büyük politika çerçevesinde küçük siyasi akıllarının esiri haline getirebilmek. Biz hep büyük düşündük, düşünmeye de devam edeceğiz. Bu siyaset fersudeleriyle uğraşacak ne zamanımız var ne de bir anlayışımız var. Burada insansız hava aracı üretenlere minnetlerimizi, şükranlarımızı ifade ediyoruz. Kim bir gram katkı sağlamışsa, Allah onlardan razı olsun."

Yılbaşından bugüne kadar komutanlığın envanterine katılan bu ekipmanlar sayesinde 62 hedef, 84 sığınak tespitinin yapıldığını 86 teröristin etkisiz hale getirilmesine katkı sağlandığını anlatan Soylu, yakında 3'ü silahlı, 2'si silahsız olmak üzere, 5 insansız hava aracının daha alımının yapılacağını belirtti.

Bakan Soylu, 2 bin 400 civarında zırhlı araç ile ülkenin dört bir yanında terör ve suçla mücadele edildiğini, bu yıl içinde yaklaşık 900 zırhlı aracın daha alımının hedeflediklerini, ayrıca jandarma teşkilatına 5 bin subay ve astsubay, 12 bin uzman erbaş alımı yapıldığını, 3 bin 700 subay ve astsubay, 12 bin uzman erbaş alımının da devam ettiğini anlattı.

(Sürecek)