Kalkınma Bakanı, İSO Ekim Ayı Toplantısı'na Katıldı - Son Dakika
Güncel

Kalkınma Bakanı, İSO Ekim Ayı Toplantısı'na Katıldı

Kalkınma Bakanı, İSO Ekim Ayı Toplantısı\'na Katıldı

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İstanbul Sanayi Odası'nın Ekim ayı Meclis Toplantısı'na katılarak burada bir konuşma yaptı.

27.10.2013 12:43  Güncelleme: 12:42

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İstanbul'un sanayisiz düşünülemeyeceğini belirterek, "İstanbul'a uygun bir sanayi olmalı. İstanbul'un da en az Hakkari, Samsun ve Edirne kadar kalkınmaya ihtiyacı var" dedi.

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Ekim ayı Meclis Toplantısı'nda konuşan Yılmaz, sürdürülebilir kalkınmanın ekonomik, sosyal ve çevresel olmak üzere üç ayak şeklinde kurgulanmış bir yapı olduğunu dile getirerek, gelişmiş ekonomi için üçünün dengeli bir şekilde tasarlanması gerektiğini söyledi.

Bu üç ayağa dördüncü bir boyut daha eklenmesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, bu boyutun da demokrasi olduğunu, ilk 3 boyutu da demokrasi boyutunun şekillendirdiğini, birinci sınıf bir ekonomi için ileri bir demokrasi gerektiğini söyledi.

Yılmaz, Türkiye'nin son 10 yılda demokrasi ve ekonomiyi birlikte geliştirip, büyüttüğüne vurgu yaparak, "Kalkınma olmadan demokrasi, demokrasi olmadan da kalkınma olmaz, ikisi at başı gider. Türkiye vesayetçi bir anlayıştan faklı bir yere geldi. İleri değil ama normal bir demokrasi haline geldi. Bundan sonraki hedefimiz birinci derece ekonomi ve ileri bir demokrasidir. Bunun için yapmamız gereken çok şey var. Son demokratikleşme paketi bu yönde atılan önemli bir adımdır. Zihniyet dönüşümünü ifade etmesi bakımından önemlidir. Değişen devlet yapısını ortaya koyuyor" diye konuştu.

- "Türkiye'de yoksullukta ciddi bir azalma hissediliyor"

Türkiye'de son 10 yılda gelir dağılımında da önemli gelişmeler olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Türkiye'de yoksullukta ciddi bir azalma hissediliyor. Mutlak yoksulluk meselesini ortadan kaldırmak istiyoruz. Gelişmiş ülke seviyesine ulaşmak için 13 bin dolar eşiğini aşmak istiyoruz. Böylece orta gelirden üst gelire geçmiş olacağız ve Türkiye bir lig daha atlayacak" dedi.

Yılmaz, çevre konusunda da önemli adımlar attıklarına dikkati çekerek, Türkiye'nin son 10 yılda sürdürülebilir kalkınma konusunda da önemli bir mesafe aldığını, sürekli gelişen ülke konumunun devam ettirilmesi gerektiğini kaydetti.

İki Avrupa olduğunu dile getiren Yılmaz, "Birinci Avrupa sevdiğimiz ve girmek istediğimiz Avrupa, diğeri ise kimlik siyaseti yapan, siyasi hesaplardan dolayı Türkiye' ye önyargılarla bakan Avrupa'dır. Bu Avrupa'yı istemiyoruz, bu Avrupa ile sorunlarımız var. Ayrıca kendisi de birtakım zorluklar içinde. Bu arada AB sürecinde olumlu gelişmeler de var. 5 Kasım'da Bakanlığımızla ile ilgili yeni bir faslın açılışını yapacağız. Önümüzdeki süreçte Türkiye AB ilişkilerinin daha iyi bir noktaya gelmesini temenni ediyorum" şeklinde konuştu.

- "Devlet piyasa tartışması anlamsız"

Yılmaz, İstanbul'un sanayisiz düşünülemeyeceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

" Ama nasıl bir sanayi? Tabii ki İstanbul'a uygun bir sanayi olmalı. Bunun için hep birlikte tartışmamız ve hedeflerimize doğru yürümemiz lazım. İstanbul, finans, turizm, kültür ve sanat merkezi olarak görülmesi gereken çok önemli bir varlığımız. Bu nedenle İstanbul Kalkınma Ajansı kurduk. İstanbul' un da en az Hakkari ve Samsun ve Edirne kadar kalkınmaya ihtiyacı var. Bu ajansın yeni bir vizyon yaratma ve farklı bakış açılarını bir araya getirme anlamında son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Değişik aktörleri bir araya getirip, ortak strateji ve hedefler belirlemek anlamında ajansımız önemli bir platformdur."

Yılmaz, geçmişte devlet ve piyasanın yanlış bir tartışma yaşadığını, ikisinin bir arada bulunmasının doğru bir yaklaşım olduğunu belirterek, devletin olmadığı ortamda serbest piyasanın olamayacağını ve anarşinin doğacağını, devlet-piyasa tartışmasının anlamsız olduğunu kaydetti.

- "Sanayisi güçlü olan ülkeler krizlerden daha az etkileniyor"

Küreselleşen bir dünyada yaşandığına işaret eden Yılmaz, son krizin sanayisi güçlü olan ülkelerin krizlerden daha az etkilendiğini gösterdiğini, bu nedenle imalat sanayinin daha güçlendirmesi gerektiğini anlattı.

Sanayinin daha üst seviyelere çıkartılmasının kaçılmaz olduğuna vurgu yapan Yılmaz, "Sanayide yaptıklarımız diğer bütün sektörleri olduğu gibi kalkınma ve çevre politikalarını da etkiliyor. Gelişmiş ülkelerin daha temiz bir teknolojiye odaklandığını görüyoruz. Enerji bağımlısı bir ülke olarak Türkiye'nin enerji konusunu daha çok tartışması lazım. Enerji konusunda ne yapsak azdır. Enerji konusunda bir strateji oluşturduk. Yerli kaynaklara yönelik üretimi artırmak zorundayız. Nükleer enerjiyi kullanmalıyız hatta bu konuda geç kaldık. Ama bunun bir avantajı da yeni teknolojileri kullanabiliriz. Enerji verimliliği üzerinde hassasiyetle durmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

Yılmaz, gelişmiş ülkelerde bilgi temelli bir gelişmenin söz konusu olduğuna işaret ederek, Ar-Ge' ye çok büyük kaynaklar aktarıldığını, Türkiye'de de Ar-Ge harcamalarına ayrılan payın her geçen gün arttığını belirti.

Özel sektörün de Ar-Ge'ye önem vermesi gerektiğini dile getiren Yılmaz, bunun için Ar-Ge altyapısına ve üniversitelere yatırımlar yaptıklarını ve özel teşvikler verdiklerini kaydetti.

- "Üretim ve ihracatta yapısal bir dönüşüm sağladık"

İmalat sanayinin durumuna da değinen Yılmaz, sanayi mallarının fiyatlarının diğer sektörlerdeki kadar artmadığını bu nedenle sanayinin milli gelir içindeki payının düştüğünü dile getirdi.

Bakan Yılmaz, ihracatın yaklaşık yüzde 95'inin sanayi ürünü olduğunu belirterek, üretim ve ihracatta yapısal bir dönüşüm sağladıklarını, düşük teknolojiden orta teknolojiye geçildiğini hedefin ise yüksek teknoloji olduğunu söyledi.

Yüksek teknolojik ürünlerin artırılması ve pazar çeşitlendirilmesinin geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, son 10 yılda pazar geliştirmesi anlamında çok önemli adımlar atıldığını ve bunun faydasının son yaşanan krizde açıkça görüldüğünü belirtti.

Yılmaz, konuşmasının ardından İstanbul Sanayi Odası üyelerinin sorularını yanıtladı.

Kayıt dışılığa ilişkin soruya Bakan Yılmaz, Türkiye'nin özellikle tarım, turizm ve inşaat sektörlerinde kayıt dışılığın yaşandığını belirterek, istihdam verilerini hanelere giderek yaptıklarını ve 10 yıl öncesine göre kayıt dışılıkta önemli bir ilerleme olduğunu kaydetti.

Yılmaz, kayıt dışılık ile ilgili strateji ve eylem planlarının bulunduğunu ve uygulamaya devam ettiklerini ifade ederek, şunları söyledi:

"İşçilerin üzerindeki mali yükler azalırsa kayıt dışılığın azalacağı söyleniyor ama tersini de düşünmek mümkün. Kayıtlılığı artırdıkça mali yükünleri azaltan bir politika da olabilir. Doğrusu biz mali disiplin açısından baktığımızda kamu gelirlerini riske atmamak için ikincisini daha gerçekçi buluyoruz. Mali disiplini titizlikle korumak durumundayız. Türkiye önümüzdeki dönemlerde mali alan kazandıkça, imkan oluştukça istihdam üzerindeki yükleri gerçekten azaltmak durumundadır. Bu hem sanayicimiz hem de istihdam açısından çok önemlidir."

İşgücü piyasası reformlarının Türkiye için kritik olduğunu anlatan Bakan Yılmaz, "Türkiye'de kayıt dışılığın en önemli sebeplerinden biri de katı işgücü piyasasıdır. Part time gibi esnek çalışma modellerini sistemimizin içine almamız lazım" diye konuştu.

Rekabet gücü sıralamasında Türkiye'nin geri planda olmasının en önemli sebeplerinden birinin bu alan olduğunu vurgulayan Yılmaz, gelecek dönemlerde sosyal taraflarla birlikte güvenceli esneklik oluşturmayı düşündüklerini kaydetti.

Yılmaz, bazı üniversiteler için "tabela üniversitesi" olacak denildiğini anımsatarak, "Üniversitelere gidin bakın, denildiği gibi değil. Biraz sabırlı olmamız gerekiyor. Üniversitelerimizin önemli olan zihniyetinin değişerek topluma açık üniversiteler olmasıdır" dedi.

Yeni kalkınma anlayışlarının yerel aktörlerden geldiğini ifade eden Bakan Yılmaz, şunları söyledi:

"Kalkınma Ajanslarını da bu işbirliğinin artması için kurduk. Üniversitelerde 'girişimci üniversite' kavramını vurgulamalıyız. Sadece bütçeden aldığı kaynakla geçinen üniversitenin tam olarak bekleneni vereceğine inanmıyorum. Tam özgür olacağına da inanmıyorum. Öz geliri olmayanın özgürlüğü belli bir yere kadar olur. Üniversitelerimizin, kaynak ve proje üretmesi lazım. Üniversitelerin daha fazla toplumun taleplerine kulak vermesi gerekiyor."

Kaynak: Bültenler

Son Dakika Güncel Kalkınma Bakanı, İSO Ekim Ayı Toplantısı'na Katıldı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement