Uyarlamasını ve yönetmenliğini usta isim Hakan Güneri'nin üstlendiği ve hazırlık süreci altı ay süren Kesik Hikaye'de televizyon dizilerinden tanıdığımız Gözde Gürkan'a Mesut İzgi ve Ahmet Samet Kütükçü eşlik ediyor. Oyunun yapımcılığını Pi Tiyatro ve Tiyatro Mavera birlikte üstlendiler.
"Kurbansınız, kendi yarattığınız ideolojinin yaralı kurbanları"
"Kurbansınız, kendi yarattığınız ideolojinin yaralı kurbanları…" mottosuyla seyirci karşısına çıkan Kesik Hikaye, kadın erkek ilişkilerine yoğunlaşırken fonuna kimsenin görmek istemediği çapaklı Türkiye hikayelerini yerleştiriyor. Hep uzaktan seven adamların, kendisi akıllı abisi yaramaz kızların, talihi bir türlü yolunda gitmeyenlerin, hayattan hep alacaklı olanların anlatılmamış öykülerine odaklanıyor.
Son yıllarda ülkemizde de sıklıkla karşılaşılan "kadına şiddet" olgusunun doğasını anlama çabası olarak da görülebilecek oyun aslında bundan daha fazlasını öneriyor izleyicisine. "İnsanda yurt var mıdır insana?" sorusunun cevabına yakılmış bir ağıda dönüşerek "başka türlüsü mümkün, birbirimizin canını yakmadan da bir arada olabiliriz" diyor. Sonunda "bütün kötülükleri belki de bir Neşet Ertaş bozlağı bitirebilir" önermesi ile ayrılıyoruz oyundan.
Şermin'in, Zerrin'in, Zehra'nın, Mecit'in, Cesur'un öyküleri aslında "ne bakıyorsun, anlattığımız kendi hikayemizdir" diyor bize.
Kesik Hikaye yoluna Marmara turnesi ile başlıyor
İlk üç gösterimini Marmara bölgesi şehirlerinde gerçekleştirecek olan Kesik Hikaye, 26 Kasım'da Sakarya Adapazarı Kültür Merkezi'nde, 28 Kasım'da Kocaeli Alternaif Sahne'de, 05 Aralık'ta Bursa Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde sahne alacak.
Ayrıca 20 Aralık'ta Ak'la Kara Tiyatro'da sahnelenecek Kesik Hikaye, ayrıca Aralık ayı içerisinde İstanbul'un çeşitli başka mekanlarında da izleyicisi ile bir araya gelecek.
Kesik Hikaye'nin tüm gösterim bilgilerine biletiva üzerinden ulaşmak mümkün.
YÖNETMEN GÖRÜŞÜ/Hakan Güneri
Birbirine eklenmiş beş yürek acıtan hikâye. Bu hikâyelerin trajik kahramanları ve yakalarını bırakmayan bir şiddet döngüsü. Bir semt, o semtin insanları, 'onların' hikâyeleri aslında bizim hikâyemiz.
Bir sokak başında görüp geçtiğimiz ya da alt komşumuzun başına gelen olaylar. Gündelik hayatın içerisine sızan şiddet ve sıkışmışlık bu oyunun kahramanları üzerinden önümüze seriliyor. Seyredelim diye değil, anlayalım ve dönüştürelim diye, itiraz edelim diye...
Şermin, Cesur, Zerrin her biri trajik birer figür, azdırılmış toplumsal şiddetin bireysel mağdurları onlar.
Çalışan karısını bıçaklayan Mecit, bıçak yarası iyileşir iyileşmez hapishaneye kocasını ziyarete giden Şermin mesela.
Oyun bizi yaralayan ve şaşırtan hikâyelerle dolu. Kurgu diyeceksiniz izleyince, bu kadarı da olmaz diyeceksiniz. Bense metni yazıp yönetirken yaşanan gerçek olayların daha fazlasını oyundan çıkartmış olduğumu izleyiciye açıklayamayacağım. Tıpkı Tarık Tufan'ın kitabı yazarken anlatamadığını hissettiğim yaşananlar gibi.
İyi seyirler demek isterim ama oyundan çıkarken kendinizi iyi hissedemeyebilirsiniz...
Son Dakika › Güncel › Kesik hikaye seyircisiyle buluşuyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?