Kıbrıs Müzakere Süreci - Son Dakika
Güncel

Kıbrıs Müzakere Süreci

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Anavatan Türkiye'nin, dünya enerji sektörü ve piyasasının saygın, prestijli ve yükselen bir aktör olduğunu belirterek "Kıbrıs Türk toplumu barışçı, ilerlemeyi ve ekonomik kalkınmayı hedefleyen, işbirliğine açık bir yapıdadır.

26.03.2015 17:21

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Anavatan Türkiye'nin, dünya enerji sektörü ve piyasasının saygın, prestijli ve yükselen bir aktör olduğunu belirterek  "Kıbrıs Türk toplumu barışçı, ilerlemeyi ve ekonomik kalkınmayı hedefleyen, işbirliğine açık bir yapıdadır. Doğu Akdeniz hidrokarbon kaynaklarının bir çatışma değil, uzlaşma zeminine hizmet etmesi gerekliliğine inanıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Lefkoşa Merit Otel'de yaptığı basın toplantısında, Kıbrıs konusunda kritik, hatta belirleyici olabilecek bir döneme girildiğini söyledi.

Rum liderliğinin, müzakere süreci kapsamında yönetim ve güç paylaşımı, mülkiyet, toprak, garantiler, vatandaşlıklar, Avrupa Birliği gibi konularda aşırı taleplerinin söz konusu olduğunu belirten Eroğlu, Rum tarafının hidrokarbon yatakları ve ortak ürünler konusunda ise tamamen dayatmacı, kendi egemenliğini dayatma amaçlı bir yaklaşım izlediğini kaydetti.

Eroğlu, 21. yüzyılda Doğu Akdeniz havzasında yaşanan etnik ve mezhepsel temelli çatışmaların aksine, Kıbrıs adasında çatışmasızlık ortamının hüküm sürmesinin adada barış kavramının gerçek mahiyetinin doğru anlaşılmasını zorunlu kıldığını ifade etti.

Yapılan çalışmaların Türkiye'nin doğalgaz tüketiminin yakın gelecekte önemli ölçüde artacağını ortaya koyduğunu söyleyen Derviş Eroğlu, özellikle ekonomik büyüme ve bu çerçevede sanayinin enerji ihtiyacı bağlamında doğalgazın payının artmasının dikkat çekici olduğunu anlattı.

Derviş Eroğlu, Ankara'nın stratejik öncelikleri arasında bulunan doğalgaz alanında kaynak ülkelerin çeşitlendirilmesi ve bir enerji geçiş merkezi olma hedeflerinin, Doğu Akdeniz enerji jeopolitiğinin Anavatan Türkiye açısından da kritik bir konu olduğunu gösterdiğini belirtti.

Hidrokarbon yatakları barışa hizmet edebilmelidir

"Söz konusu kaynakların dünya doğalgaz piyasası dengelerini yapısal olarak değiştirecek büyüklükte olmasa da adayı ve bölgedeki bazı devletleri enerji konusunda kendine yeten bir konuma getirebilir" diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, Akdeniz'de çıkması beklenen hidrokarbon yataklarının küçük ve orta ölçekli ekonomiler için de önemli kaynak yaratabilecek potansiyelde olduğunu söyledi.

Kıbrıs Rum tarafına ve uluslararası topluma çağrıda bulunan Eroğlu, "Anavatan Türkiye, dünya enerji sektörü ve piyasasının saygın, prestijli ve yükselen bir aktörüdür. Kıbrıs Türk toplumu barışçı, ilerlemeyi ve ekonomik kalkınmayı hedefleyen, işbirliğine açık bir yapıdadır. Doğu Akdeniz hidrokarbon kaynaklarının bir çatışma değil, uzlaşma zeminine hizmet etmesi gerekliliğine inanıyoruz" diye konuştu.

Kıbrıs Türk toplumunun en az Güney Kıbrıs kadar adada egemen hak sahibi olduğunu vurgulayan Eroğlu, radikal ideolojik saplantılarla değil, barışçı bir ortaklık ve eşitlik kültürüyle hareket ettiklerini ve etmeyi sürdüreceklerini söyledi.

"Önümüzdeki dönemde müzakere sürecini etkin yönetebilmek, çözüm için doğru zemini bulmak temel perspektifimiz olacaktır" diyen Eroğlu, şunları kaydetti:

"Yönetim ve Güç Paylaşımı alanındaki tutumumuz, temel parametreler olan iki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyonu öngörmektedir. Federal yapı, eşit statüde iki kurucu devletten oluşacaktır. Egemenliğin eşit şekilde Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlardan, yani adadaki iki halktan kaynaklandığı teyit ve tescil edilmiştir. Dolayısıyla Kıbrıs Rum tarafının, öngörülen yeni ortaklığın sözde 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin evrimsel dönüşümüyle ortaya çıkacağı' iddiası mesnetsizdir. Ortaklık ruhu ve siyasi eşitlik, öngörülen federal yapının, yürütme erki dahil, her seviyesinde Kıbrıslı Türklerin eşit katılım ve temsiliyetini gerektirir. Ortak olacaksak, ülkenin en yüksek makamı olan Başkanlık makamında yine bizim seçeceğimiz bir Kıbrıslı Türk'ün de oturması, Rum toplumunun seçeceği bir Kıbrıslı Rum'un oturması kadar önemlidir."

AB alanındaki çözüm ve üyelik vizyonunun ana prensibinin, iki toplumlu, iki kesimli federasyonun gerektirdiği derogasyonların kalıcı olması gerektiğine işaret eden Eroğlu, bunu güvence altına almak için ise varılacak anlaşmanın Avrupa Birliği'nin birincil hukuku olduğunu vurguladı.

Kıbrıs sorununun en hassas konularından birinin "Mülkiyet" olduğuna dikkati çeken Eroğlu, "bu konunun takas, tazminat ve sınırlı iade yöntemiyle çözümlenmesi, bu yapılırken ekonomik, sosyal ve insani boyutların göz önünde bulundurularak yeni mağduriyetler yaratılmamasıdır" diye konuştu.

Müzakere masasında bekleyen bir diğer konunun "Toprak" konusu olduğuna işaret eden Eroğlu, şöyle devam etti:

"Toprak konusu hassasiyet gerektiren konulardan biri olup, bu konunun harita ve rakam boyutlarının en son görüşülecek noktalar olduğu hususunda mutabakat vardır ve bu mutabakat BM Genel Sekreterinin 4 Mart 2011 tarihli raporuna da girmiştir. Mülkiyet alanında olduğu gibi Toprak ayarlamaları alanında da riayet edilmesi gereken ana prensip, iki kesimliliğin korunması ve konunun halkımız açısından ekonomik, sosyal, insani ve güvenlikle ilgili sıkıntılar, yeni riskler yaratmamasıdır."

"Güvenlik ve Garantiler, bizim için yaşamsal bir konudur" diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, "Biz mevcut garanti sisteminin, yani Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin devam edeceği bir anlaşma istiyoruz. Geçmiş tecrübeler, bölgemizde ve dünyada cereyan eden olaylar ışığında bunu talep etmek en doğal hakkımızdır. Güvenle, birlikte ileriye gideceğiz" ifadesini kullandı.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Kıbrıs Müzakere Süreci - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement