CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, " Türkiye'nin en temel sorunu ahlaki değerlerdeki yozlaşmadır. Bunun dışında Türkiye'nin temel bir sorunu yoktur. Bu temel sorunu çözdüğümüz andan itibaren bilimde de siyasette de hayatın her alanında da göreceksiniz ki Türkiye farklı bir Türkiye olacaktır" dedi.
Kılıçdaroğlu, Gençlerbirliği Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen ve CHP'nin geleneksel hale getirdiği ilahiyatçı profesörlerle iftar programına katıldı.
İftar sonrası katılımcı bazı ilahiyatçılar söz alarak görüşlerini paylaştı. Orta Doğu'daki "mezhepsel çatışmalara" değinen katılımcılar, koalisyon seçenekleri hakkındaki fikirlerini de söylediler. Bazı ilahiyatçılar AK Parti-CHP koalisyonunun Türkiye'ye katkı sağlayacağını dile getirdi. Gazeteci Yazar İsmail Nacar, "AK Parti-CHP koalisyonu olmazsa Türkiye 1970'lere döner" ifadesini kullandı.
Bir değerlendirme konuşması yapan Kılıçdaroğlu da bu iftarları geleneksel hale getirdiklerini ifade ederken, bu tür toplantıların kendilerine önemli katkı sunduğunu aktardı.
Katılımcıların konuşmalarında İslamiyet ve mezhepler konusunda güzel şeyler söylediğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Dinlerin ortak amacı insanları güzelliğe, hoşgörüye taşımak ama zaman zaman dinler arasında, bazen aynı dinin kendi içinde mezhepler arasında ciddi çatışmalar oluşmuş. Avrupa'daki Yüzyıl Savaşlarını böyle görürüz ama insanoğlu aklını ve mantığını kullanarak sonunda şu noktaya gelmiştir; 'herkesin inancı kendisine aittir.' Dolayısıyla laiklik denen kavram da inançların güvencesi olarak çıkmıştır. Dolasıyla bu da mezhepler arasındaki çatışmayı, dinler arasındaki çatışmayı büyük ölçüde önlemiştir. Bizi üzen temel nokta şudur; İslam coğrafyasında kanın akmasıdır. Şöyle bir bakıyoruz, öldüren de 'Allah Allah' diyor, ölen de. O zaman bölüşülemeyen, paylaşılamayan ne?"
İslam dininin aklı önceleyen bir din olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "İlim Çin'de bile olsa gidin öğrenin' diyor bize. 'Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum' diyor. Öğrenmenin ne kadar önemli olduğunu bize öğretiyor. Kuşkusuz hepimiz aynı paralelde düşünemeyiz, farklı şeyleri düşünmeliyiz. Düşüncelerimiz zaman zaman birbiriyle çelişebilir, bilimin gelişmesinde farklı düşünce yatıyor" dedi.
Bunu yapmanın yolunun, bilimden ve eğitimden geçtiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, aynı hedefe yönelik ortak bir çabanın içinde olunması gerektiğini söyledi. Farklı görüşlerin mutlaka olacağını belirten Kılıçdaroğlu, tasavvufun varlık nedeninin ise bu olduğunu söyledi.
-"Bütün dinlerin ortak temeli ahlak"
Kılıçdaroğlu, dinin temelinde de bilimin temelinde de ahlakın yattığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bütün dinlerin ortak temeli ahlak. İster ilahiyat, ister matematik eğitimi almış olsun her alanın kendi etik değerleri vardır. Türkiye'nin en temel sorunu, ahlaki değerlerdeki yozlaşmadır. Bunun dışında Türkiye'nin temel bir sorunu yoktur. Bu temel sorunu çözdüğümüz andan itibaren bilimde de siyasette de hayatın her alanında da göreceksiniz ki Türkiye farklı bir Türkiye olacaktır. Peki, ahlaki değerlerimizdeki yozlaşmayı nasıl gideririz? Burada ana görev aydınlarındır."
Bahsettiği yozlaşmadan siyasetin de önemli ölçüde etkilendiğini savunan Kılıçdaroğlu, halkın siyasetçiye de güven duymamaya başladığını vurguladı.
"Kendi ayağımıza kurşun sıkar konuma gelmiş durumdayız" diyen Kılıçdaroğlu, "Bunu aşmak zorundayız, ahlaki değerlerimizi yüceltmek zorundayız. O değerleri önemsemek zorundayız" ifadesini kullandı.
Bilginin paylaşıldığı zaman önemli olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bu nedenle bu tür programlardan önemli kazanımlar elde ettiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Bu yemeklere en çok ihtiyacı olanlar, emin olun siyasetçiler. Keşke bizler bir araya gelebilsek. Bakın bütün siyasi partiler bir araya gelebilseler, bu ülkenin aydınlarını dinleseler ve samimi olarak görüşlerimizi ifade edebilsek emin olun bundan siyasetçiler, Türkiye karlı çıkacaktır ama biz bir çatışma kültürünü içselleştirmiş durumdayız, bundan artık kurtulmamız gerekiyor. Yeni şeyler söylememiz gerekiyor, dünyaya yeni gözlüklerle bakmamız gerekiyor" diye konuştu.
İnsanlık tarihinden ders alınması gerektiğinin de altını çizen Kılıçdaroğlu, bunun yapılması durumunda hata yapma lüksünün de ortadan kalkacağını öne sürdü.
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından katılımcılarla bir süre basına kapalı görüştü.
İftara, eski Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Kolları Başkanı Ayşe Sucu, Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün, Ali Sarıkoyuncu ve Cemal Tosun gibi ilahiyatçılarla, bazı gazetelerin Ankara temsilcileri ve bazı sendikaların yöneticileri de katıldı.
Son Dakika › Güncel › Kılıçdaroğlu, İlahiyatçı Profesörlerle İftarda Bir Araya Geldi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?