Kılıçdaroğlu'ndan Başbakan'a "Diktatör" Yanıtı: Diktatör Bozuntusu

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, diktatörün bütün özelliklerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'da olduğunu iddia ederek, "Ben boşuna bir adama diktatör demem. Ben diktatöre diktatör derim. Kusura bakma diktatör bozuntususun" dedi.

-"SİZ KORKULUK MUSUNUZ"-

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı, geçen hafta TOBB Genel Kurulu'na katıldığını belirterek şöyle dedi:

"Devletin bir protokolü vardır. Ama ne hikmetse işveren dünyasının yaptığı toplantılarda bu protokol kurallarına uyulmaz. Erdoğan gelir konuşur ve çeker, gider. Ben de onlara diyorum ki ya arkadaş siz korkuluk musunuz? Devletin protokolü var. Devletin protokolünü uygulamak zorundasınız. Protokolü uygulamayacaksanız bu toplantıları niye yapıyorsunuz. Protokolü uygulayın, herkes ona göre çıksın konuşsun. Bunu yapmıyorlar.

-"BENİM KONUŞMAMA TAHAMMÜL EDEMİYORSUN, KORKUP KAÇIYORSUN"-

Çıktı konuştu. Ben "diktatör değilim' diyor. "Şu önde oturan var ya diyor ana muhalefet partisinin Genel Başkanı bana diktatör diyor' diyor. "Ben diktatör olsam diyor, sen meydanlarda böyle gezemezsin' diyor. Sevgili Erdoğan, ben meydanlarda cesaretle geziyorum. Sen benim konuşmama tahammül edemiyorsun, korkup kaçıyorsun. Sanıyor ki meydanlar kendisinin tapulu malı, meydanlar senin değil, meydanlar halkın, elbette meydanlarda gezeceğiz. Zaten diktatörlerin temel özelliği çok korkak olmalarıdır, korkaktırlar. Benim konuşmamı dinlemeye tahammül edemiyor. Çünkü her an müdahale edecek, müdahale ettiği zaman da cevabını alacak, onu biliyor. O nedenle kaçmayı tercih etti ve gitti.

-"DİKTATÖRLÜĞÜN PSİKOLOJİSİ"NDEN BÖLÜMLER OKUDU-

2013'te Mayıs ayında Erdoğan ABD'ye gitmişti, muhterem eşlerine bir kitap armağan edildi, "Diktatörlüğün Psikolojisi'. Yazan kim, dünya çapında bir psikoloji uzmanı. Fathali Moghaddam. Bu kitabı aldık, baktık. Herhalde Türkiye için yazmış diye düşünüyorsunuz değil mi?"

Kitaptan bölümler okuyan ve değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:

"Oylarımızı kullanıyoruz. Ama iki temel sorun yaşıyoruz. Birincisi yüzde 10 seçim barajı. Kim getirdi bunu, bir başka diktatör getirdi. O diktatörün arkasına sığınan bir başka diktatör hüküm sürüyor şimdi. Hayır diyor, ben değiştirmeyeceğim diyor. Bir diktatörün bir başka diktatörle aynı fikirde olması yadırganacak bir olay da değil. İkincisi her seçim sonrası ortaya çıkan şaibeler.

-"KUSURA BAKMA DİKTATÖR BOZUNTUSUSUN"-

Moghaddam herhalde bunu Türkiye için yazmadı ama bakıyorsunuz Türkiye'yi anlatıyor. Bu demedi mi ben falan davaların savcısıyım diye. Sen diktatörsün diyorum, ben diktatör değilim diyor o zaman nesin, kusura bakma diktatör bozuntususun.

Diktatörlükle yolsuzluklar arasında da Moghaddam güzel bir bağlantı kurmuş. Onun için rahatlıkla telefon ediyor, "oğlum paraları sıfırladın mı' diye. Ne olacak, diktatör, savcıyı gönderiyor, hakimi değiştiriyor.

Bu kitap gerçekten dünyada çok önemli bir kitaptır. Anlattıkları yüzde yüz Türkiye ile örtüşüyor.

Bizde ne diyordu kadın nasıl giyinecek, diktatör karar veriyor, kaç çocuk yapacak diktatör karar veriyor.

Diyor ki, "Diktatörler halkın kendilerini sevdikleri ve sonuna kadar liderliklerinin arkasında duracakları ilizyonu ile yaşamayı tercih ederler'.

Erdoğan'ın kitap okumayı bilmediğini biliyorum. Ama yakınındaki arkadaşlara rica ediyorum, bu kitabı alın ve ona okuyun. Hem ona hem Türkiye'ye hem dünyaya büyük bir katkıda bulunacaksınız.

-"BEN BOŞUNA BİR ADAMA DİKTATÖR DEMEM"-

"Ben diktatör değilim'diyor. Bu kitabı oku, diktatörün bütün özelliklerini göreceksin. Bu özelliklerin tamamının da sen de olduğunu göreceksin. Ben boşuna bir adama diktatör demem. Ben diktatöre diktatör derim.

Bir diktatörün yönettiği bir ülkeyi yaşıyoruz."