AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, 17 Aralık'ın bir darbe girişimi olduğunu söyleyerek, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a saldıranlar sandığa saldırmaktadır. İşte 30 Mart'ta yerel seçime gidiyoruz. Bizle hesaplaşmak mı istiyorsunuz, Londra'dan söylüyorum. Hodri meydan, aha sandık, aha millet" dedi.
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) İngiltere şubesi tarafından Londra'da düzenlenen "28 Şubat-17 Aralık ve Yükselen Türkiye" konferansında konuşan Külünk, Türkiye'nin artık daha özgür bir ülke olduğunu vurguladı.
Külünk, "İnsanların hangi anlayışta olursa olsun, yaşam biçiminden, hangi anlayışta olurlarsa olsunlar üzerlerindeki örtülerin hepsi kaldırıldı. Artık Türkiye özgür bir ülke. Yasakların olmadığı, insan hakları, hukukun üstünlüğü, demokratikleşme ve zenginleşme noktasında artık Türkiye herkesin gıptayla izlediği yükselen bir değer, küresel bir değer. Bu sizin eseriniz" diye konuştu.
17 Aralık'ın bir darbe girişimi olduğunu ifade eden Külünk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sizin iradenize darbe girişimindir. Rengine bakmayın. Yeşile bulandırılmış bir portakal rengi darbe girişimi olması sizi kandırmasın. 27 Mayıs neyse, 12 Eylül neyse, 12 Mart neyse, 28 Şubat neyse 17 Aralık darbe girişimi hepsinden öte sizin geleceğinizi ipotek altına almaya çalışmak isteyen bir darbe girişimidir. Sakın ha, bu darbe girişiminde bulunanların duaları ve bedduaları sizi kandırmasın."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a saldıranların sandığa saldırdığını dile getiren AK Parti İstanbul Milletvekili Külünk, "Ona saldıranlar milletin egemenliğine saldırmaktadır. Milletimiz de buna eyvallah etmiyor. İşte 30 Mart'ta yerel seçime gidiyoruz. Bizle hesaplaşmak mı istiyorsunuz, Londra'dan söylüyorum. Hodri meydan, aha sandık, aha millet" diye konuştu.
Konferansta, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın 21 Şubat'ta Anadolu Ajansı'nın Londra ofisinin açılışı sonrasında kaydedilen video mesajı da yayınlandı.
Arınç: "Demokrasilerde balans ayarı ancak sandıkla olur" -
Mesajında 28 Şubat'ın Türk demokrasisine vurulan ağır bir darbe olduğunu belirten Arınç, şunları kaydetti:
"Rahmetli Erbakan Hoca'mız Başbakan'dı, ben de milletvekiliydim. Ankara'da 28 Şubat'ın ağırlığını en zor hisseden bir arkadaşınızım. Bunun maddi manevi çok büyük tahribata yol açtığını biliyorum. Ama oradan iki cümle hatırlıyorum. Birisi o dönemin Genelkurmay Başkanı 28 Şubat dönemi bin yıl sürecek demişti. 10 yıl bile sürmedi. Demokrasi herşeyin ilacı. Demokrasi millet iradesi bu baskı rejimini 10 yıl bile sürdürmedi. İkincisi o zaman Sincan'da tankları geçiren komutanlar demokrasiye balans ayarı yaptık demişlerdi. 2002 seçimlerinde ben de 'demokrasilerde balans ayarı sandıklar olur, demek ki tankların bir kıymeti yokmuş' dedim. Demokrasilerde balans ayarı ancak sandıkla olur, seçimle olur, hür irade ile olur" dedi.
AK Parti'nin 12 yıldır Türkiye'de tek başına iktidar olduğunu vurgulayan Bülent Arınç, "Milletin iradesi her seçimde daha yüksek bir şekilde tecelli ediyor. O dönemlerdeki baskı araçlarından hamdolsun hiçbirisi kalmadı" dedi.
Artık öğrencilerin diledikleri kıyafetle eğitim görebildiğini, buna engel olmak isteyenlerin ise muvaffak olamadığını belirten Arınç, Merve Kavakçı'nın parlamentoda çıkarılmasını hatırlatarak, "Şimdi 31 Ekim'de beş bayan milletvekili başındaki örtüsüyle parlamentoya girdi. Demek ki zulüm ebedi olmuyor. Bu baskılar her zaman geri tepiyor. Miletimiz önce sabrediyor, tahammül ediyor. Ama sonunda da eline fırsat geçtiğinde de bu düşüncesini en güzel şekilde ifade ediyor" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Arınç 28 Şubat'ın döneminde direnenlerin kazandığının altını çizerek, "Ne mutlu o dönemde direnenlere, sebat edenlere, demokrasi ve hukuk yolunda mücadele edenlere. Ne yazık ki o dönemlerde bu darbe girişimlerini alkışlayan, onlara yardakçılık yapan, onların dilediği yönde konuşan insanlara…Onlar bugün kaybettiler. Zulme direnenler de bugün kazandılar" dedi.
Küçükcan: "17 Aralık 28 Şubat'ın devamıdır"-
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Koordinatörü Prof. Dr. Talip Küçükcan ise, "28 Şubat aslında bir toplum mühendisliğidir. 17 Aralık 28 Şubat'ın devamıdır. Neden diye sorduğunuzda benim cevabım şu; seçimle götüremedikleri ama iktidarda kaldığı zaman Türkiye'yi gittikçe bağımsızlaştıracak, gittikçe güçlendirecek, Türkiye'yi bulunduğu coğrafya içerisinde bir rol model haline getirecek bir siyasal aktör var" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin son yıllarda büyük kazanımlar elde ederek, bölge ülkeleri ile kuvvetli ilişkiler kurduğunu vurgulayan Küçükcan, aslında durdurulmak istenen ne AK Parti, ne Başbakan olduğunu, durdurulmak istenen şeyin Türkiye olduğunu kaydetti.
12 Avrupa ülkesinde 104 teşkilat -
Londra'da Türkçe konuşan toplumun ağırlıklı olarak yaşadığı Hackney bölgesinde düzenlenen konferansa Almanya'dan katılan UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik, UETD olarak 12 Avrupa ülkesinde 104 teşkilat bulunduğunu ifade etti.
Türkiye'de yaşanan gelişmelerin yurtdışındaki vatandaşları doğrudan ilgilendirdiğini vurgulayan Çelik, "Biz her ne kadar burada yaşasak da, Türkiye'nin ekonomik olarak büyümesi, demokrasinin güçlenmesi, Avrupa ülkeleriyle olan münasebetlerinin iyileşmesi, bizi daha fazla mutlu ediyor, daha fazla güçlendiriyor" diye konuştu.
Güçlü Türkiye'nin güçlü vatandaşları olarak yurtdışında yaşamanın kendilerini onurlandırdığı ifade eden Süleyman Çelik, "Ben 36 yıldır Almanya'da yaşıyorum. Gümrük kapılarında polisin huzurunda Türk pasaportunu koyarken acaba ne soracak kuşkusu yaşıyordum. Ama son 10 yıldan beri Avrupa'da yaşayan Türk toplumu artık başı dik yürüyebiliyor" dedi.
Ünlüer: "Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde oy verme hakkımızı kullanacağız"-
UETD'nin İngiltere Başkanı Muttalip Ünlüer ise, İngiltere'de son birkaç yıldır faaliyet gösteren UETD'nin yeni bir yapılanmaya gittiğinin altını çizerek, "Bu kuruluş, bundan sonra daha proaktif hale gelecek. Toplumumuza en faydalı şekilde hizmet vermeyi amaçlıyoruz" dedi.
Yurtdışında yerleşik vatandaşların Türkiye'deki seçimlerde oy kullanmasına ilişkin kanunda yapılan değişiklikleri hatırlatan Ünlüer, vatandaşların oy verebilmek için adreslerini konsolosluğa iletilmesi gerektiğini dile getirdi. "50 senedir oy kullanma hakkı bekliyorduk" diyen Ünlüer, şöyle konuştu:
"Türkiye'deki mevcut AK Parti hükümetinin çıkardığı bir kanunla yurtdışındaki kardeşlerimiz, vatandaşlarımız, bulundukları bölgelerde oy kullanma hakkına sahip oluyorlar. Bu bizim için çok büyük bir başarı ve gelişme. Türkiye'de şu anda bir yerel seçim hazırlığı var ve bu bizim bölgemizde olmadığından biz seçimlerde oy kullanamıyoruz. Fakat Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde oy verme hakkımızı kullanacağız. Yurtdışında seçim hakkını elde etmek için, adres kayıtlarının konsolosluklara iletilmesi gerekiyor."
Kuş: "Amaç, Avrupa'daki Türklere hizmet etmek"-
Konferans'ta UETD'nin Avrupa'daki yapılanması hakkında katılımcılara bilgi veren, birliğin Teşkilatlanma Başkanı Köksal Kuş, Avrupa'nın neredeyse her ülkesinde teşkilatlandıklarını belirterek, "UETD, 2004 yılında ilerisi için düşünülerek kurulmuş sivil toplum kuruluşudur" dedi.
UETD'nin yoğun bir şekilde çalışmalarını yürüttüğünü kaydeden Kuş, birliğin amacının Avrupa'daki Türklere hizmet etmek ve toplumun aktif olarak Avrupa siyasetinde yer alabilmesini sağlamak olduğunu söyledi.
Konferansa, Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Sadi Arslan, Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu İngiltere Temsilcisi Necmi Akçay, İngiltere'deki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. - London, City of
Son Dakika › Güncel › Londra'da '28 Şubat-17 Aralık ve Yükselen Türkiye' Konferansı - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?