Lübnan Adalet Bakanı Rifi Açıklaması

Lübnan Adalet Bakanı Eşref Rifi, Türkiye'nin hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesiyle ilgili "egemenliğine müdahale edilen, herkesin kendini savunma hakkı olduğunu" söyledi.

Rifi, AA muhabirinin, Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesi, Lübnan'daki cumhurbaşkanlığı krizine ilişkin sorularını cevapladı.

Türkiye'nin son yıllarda saygınlığının arttığını, aynı durumu Lübnan için de umduklarını dile getiren Bakan Rifi, Türkiye'nin hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesiyle ilgili, "Birisi sizin egemenliğinize müdahale ediyorsa, onu engellemek sizin ulusal hakkınız. Bir uçak sizin hava sahanıza izinsiz olarak giriyorsa, egemenliğinizi ve onurunuzu korumak hakkınızdır. Uçağı düşürme kararı Türkiye'nin onur ve egemenliğini korumak için alındı" dedi.

Rusya'nın Suriye'deki askeri varlığını eleştiren aynı zamanda 14 Mart Hareketi üyesi olan Rifi, Rusya'nın krizi askeri boyuttan siyasi boyuta taşımayı başarması durumunda bölgede takdir toplayacağını belirterek, Moskova'nın askeri varlığını arttırması halinde daha fazla soruna yol açacağı değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin Lübnan'daki kurumlarına ve tesislerine muhtemel saldırılara kesinlikle izin vermeyeceklerini aktaran Rifi, böyle bir eğilim oluşursa bunun tamamıyla karşısında duracağını dile getirdi.

-Lübnan'daki cumhurbaşkanlığı krizi

Görev süresi geçen yıl 25 Mayıs'ta dolan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman'ın koltuğu 18 aydır boş. Cumhurbaşkanı seçilemediği için seçimlerini de gerçekleştiremeyen ülkede, meclis, 31'inci oturumda da toplantı yeter sayısına ulaşamayarak, oylamayı 2 Aralık'a ertelemişti.

Mecliste Hizbullah'ın içinde yer aldığı 8 Mart Hareketi ile muhalifi 14 Mart Hareketi'nin sandalye sayılarının birbirine yakın olması ve özellikle Suriye'deki iç savaştan sonra daha da derinleşen "siyasi kutuplaşma" cumhurbaşkanı seçimini zorlaştırıyor.

14 Mart grubu, 2005'te eski Başbakan Refik Hariri'nin suikast sonucu öldürülmesinin ardından, oğlu Saad Hariri önderliğinde kuruldu. Bu grubun içinde batı yanlısı ve Suriye karşıtı partiler yer alıyor. Grup, Müstakbel Hareketi, Lübnan Güçleri Partisi, Ketaib Partisi ve bazı bağımsızlardan oluşuyor.

8 Mart grubunda ise Suriye yanlısı Hizbullah, Emel Hareketi, Hristiyan Maruni Özgür Yurtsever Hareketi, Suriye Sosyalist Milliyetçi Partisi ve Ermeni Taşnak Partileri bulunuyor.

Adalet Bakanı Rifi, vaktinde yapılamayan cumhurbaşkanlığı seçiminin hükümet, parlamento ve tüm devlet kurumlarının işleyişini etkilediğine değindi.

Krizin aşılması için cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmesini sağlayacak anayasal değişiklik yapılması tartışmalarına karşı çıkan Rifi, "Mecliste cumhurbaşkanı seçmek hepsinden öncelikli. Bundan sonra durum doğal seyrine dönebilir. Cumhurbaşkanı seçilmesinin dışındaki tüm çözümler geçici ve boşa çıkacaktır. Milletvekilleri istediklerini seçmekte özgürler. Ancak siyasi durumun anayasaya uygun hale dönmesi için önce cumhurbaşkanının seçilmesi lazım" dedi.

-14 Mart Hareketi lideri Hariri'nin son girişimi

Eski Başbakan ve Müstakbel Hareketi Lideri Saad Hariri'nin, yakın zamanda Paris'te Beşşar Esed'e yakınlığı ile bilinen Süleyman Fırıncı ile görüşmesi, 14 Mart Hareketi'nin cumhurbaşkanlığı konusunda 8 Mart'a yakın bir isim üzerinde anlaşabileceği yorumlarına neden olmuştu.

Konuyla ilişkili olarak 8 Mart'tan birini cumhurbaşkanı olarak kabul etmeleri olasılığı sorulan Rifi, şunları kaydetti:

"14 Mart Hareketi olarak bizler on yıldan fazla süredir 8 Mart ile mücadelemize devam ediyoruz. 8 Mart'tan bir cumhurbaşkanı kabul etmeyeceğiz. 8 Mart'ı reddetmemizin iki nedeni vardır. Birincisi: İran'ın Lübnan'daki emperyalist hedeflerini gerçekleştirme amacına ulaşmasına izin vermeyeceğiz. İkinci olarak, bütün dünyanın Suriye'den uzaklaştırmaya çalıştığı Beşşar Esed'i meşru kabul eden birinin cumhurbaşkanlığına gelmesine izin vermeyeceğiz. Bu 14 Mart için ağır bir yenilgi, ülke içinse büyük felaket olur. 10 yıllık mücadelemizde şehitler verdik. Eğer cumhurbaşkanlığını gümüş tepside onlara sunarsak, bu büyük bir yenilgi olur."