Marmara Depreminin 14. Yılı - Son Dakika
Güncel

Marmara Depreminin 14. Yılı

Marmara Depreminin 14. Yılı

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Gökçe: "Mühendislerin, mimarların ve kent plancılarının, planlama ve yapılaşma süreçlerinde daha çok, daha bilgili ve daha etkili olarak yer almaları gerekirken, yapısal yasa ve yönetmelik değişiklikleriyle sahte veya imzacı mühendisler çoğalmış, süreç denetimsizliğe mahkum edilmiştir" "Konut bir kullanım aracı değil, ticari araç haline getiriliyor"

15.08.2013 13:43

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, yapılardaki denetimsizlikten yakınarak, "Mühendislerin, mimarların ve kent plancılarının, planlama ve yapılaşma süreçlerinde daha çok, daha bilgili ve daha etkili olarak yer almaları gerekirken, yapısal yasa ve yönetmelik değişiklikleriyle sahte veya imzacı mühendisler çoğalmış, süreç denetimsizliğe mahkum edilmiştir" dedi.

İnşaat Mühendisleri Odası'nın şube başkanlığında düzenlenen basın toplantısında konuşan Gökçe, Marmara depreminin yol açtığı travmanın Van depremiyle tekrar gün yüzüne çıktığını anlatarak, bu travmanın kendisini unutturduğunu fakat her an ortaya çıkabileceğini kaydetti.

Bugüne kadar yaşanan depremlerde ortaya çıkan can ve mal kayıplarının en büyük nedeninin yapıların kaçak veya mühendislik hizmetinden mahrum olması olduğunu söyleyen Gökçe, sağlıklı bir denetim sisteminin kurulamadığını anlattı.

Gökçe, Van depreminin Marmara depreminden ders alınmadığının en büyük göstergesi olduğunu ifade ederek, "İnsanlarımız, korkarız ki yeni bir depremin yıkıcı etkisi altında kalacaktır. 1900'lü yılların başından beri yaşanan depremlerde 100 binin üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetti, 700 bin mertebesinde yapı stoğumuz önemli ölçüde hasar gördü ve yıkıldı" diye konuştu.

Gökçe, yapı denetimi konusunun güvenli ve sağlıklı bir üretiminin vazgeçilmez unsuru olduğunu belirterek, inşaat mühendisleri odasının planlamadan tasarıma, uygulamadan yapı üretimi ve denetimine, yapı kullanım evrelerinin bilinçli olarak korunmasının gerekliliğini vurguladığını söyledi.

TOKİ başta olmak üzere merkezden yapılan ve yönlendirilen imar hareketlerinin kentleri yaşanmaz kıldığını ve yeni afetlerin habercisi olduğunu aktaran Gökçe, şunları söyledi:

"Mühendislerin, mimarların ve kent plancılarının, planlama ve yapılaşma süreçlerinde daha çok, daha bilgili ve daha etkili olarak yer almaları gerekirken, yapısal yasa ve yönetmelik değişiklikleriyle sahte veya imzacı mühendisler çoğalmış, süreç denetimsizliğe mahkum edilmiştir. Kentsel dönüşüm konusu, sadece yıkmak ve yapmak değildir. Kentsel dönüşüm konusu, kentlerimizde var olup da bugüne kadar tüketilen boş alanların yerine yeni boş alanlar yaratma çalışmaları olarak gündeme gelmektedir. Suların durduğu noktadır deprem. Yasayı eleştirenler neredeyse hain olarak ilan ediliyor. Risk kavramı risk taşıyan yerlerde değil, riski en az olan yerlerde deprem korkusu yaratılarak pazarlama yapılıyor.  Deprem ve güvenli yapı toplumsal bir travmaya dönüştürülüyor, yapılaşma planlamadan önce geliyor."

Gökçe, siyaset ve inşaat sektörü ilişkisinin şaibeli ihaleler ve zengin müteahhitler yarattığını savunarak, kentsel dönüşümün sadece mekansal olarak ele alınamayacağını anlattı. Kentsel dönüşüm adı altında yeşil alanların ve su havzalarının imara açıldığını iddia eden Gökçe, kentin hayat damarlarının yok edildiğini söyledi.

"İstanbul'un nüfusu 25 milyona çıkarılmak isteniyor"

Gökçe, mülkiyet haklarının ihlali konusunda Türkiye'nin çok kötü bir yerde olduğunu ifade ederek, İstanbul'da yeni konut alanları yaratılarak yeni nüfusa çağrı yapıldığını belirtti. Rant uğruna 25 milyonluk bir şehir yaratılmaya çalışıldığını ileri süren Gökçe, şunları söyledi:

"Konut bir kullanım aracı olarak değil,  ticari araç haline getiriliyor. Konutların yıkılıp yapılmasını garanti etmiyor. Yasama ve yargı devre dışı bırakılarak, yürütme mutlaklaştırılıyor. 1/100000'lik İl Çevre Planı'nda olmayan 3. köprü, 3. havalimanı, iki yakaya iki kent projesi, İstanbul'u yeni bir afetle karşı karşıya bırakacaktır. Ülkemiz, özellikle İstanbul, bir afetten beş afet yaratmanın başarısını aynı zamanda dünya literatürüne de geçirmiş olacaktır."

Gökçe, İstanbul'da olası bir depremde halkın sığınacağı boş alanların giderek azaldığını da belirterek, afet durumunda çadır kurulacak alanın kalmadığını söyledi. - İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Marmara Depreminin 14. Yılı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement