MAZLUMDER Güvenlik Zafiyetine Dikkat Çekti

Haliliye ilçesindeki evlerinde bıçaklanarak öldürülen 2 Suriyeli gazeteci İbrahim Abdülkadir ve FirazHamadi için Urfa'daki basın camiası ve sivil toplum kuruluşlarından hiçbir açıklama veya kınama gelmedi. Urfa'nın göbeğinde kafaları kesik halde bulunan 2 gazeteci için tek açıklama İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Şanlıurfa Şubesi'nden geldi. MAZLUMDER Şanlıurfa Şubesi adına basın açıklaması yapan Başkan Fatih Kanlıpıçak, güvenlik zafiyetine dikkat çekti ve bu tür olayların artabileceği endişesini dile getirdi. Kanlıpıçak, "Haliliye ilçesi Atatürk Mahallesi'nde ikamet ettikleri ve Arapça yayımlanan bir gazetenin yazı işleri müdürü ile muhabiri oldukları iddia edilen Suriye uyruklu İbrahim Abdulkadir ve FirazHamadi 29 Ekim gecesi evlerinde boğazları kesilmiş halde ölü bulunmuştu. Şahısların ÖSO üyesi oldukları ve IŞİD karşıtı haber yaptıkları için IŞİD üyeleri tarafından öldürüldüğü iddia edilmektedir. Her ne sebeple meydana gelmiş olursa olsun bu olay dikkatleri bir kez daha "Suriyeliler sorununa" çekmiş bulunmaktadır" dedi.

'BU İNSANLARIN CAN GÜVENLİĞİ YOK'
" Akdeniz'de, Ege'de bir tekne battığında, ülkenin herhangi bir yerinde başlarına bir olay geldiğinde veya bir olaya sebep olduklarında gündeme gelen söz konusu insanların yaşamlarını hangi şartlarda sürdürdükleri yetkililer tarafından görmezden geliniyor" diyen Kanlıpıçak, yaklaşık 500 bin Suriyelinin barındığı Şanlıurfa'da temel ihtiyaçlarını karşılamakta dahi güçlük çeken bu insanların can güvenliğinin de olmadığının bu olayla gözler önüne serildiğini kaydetti. Suriye'deki savaşın başladığı günden beri sürekli dikkatleri bu hususlara çektiklerini belirten Kanlıpıçak ancak yeterli önlemlerin alınmadığının bu olayla alenileştiğini söyledi.

'YETKİLİLERİ ÖNLEM ALMAYA DAVET EDİYORUZ'
Yetkilerin benzer olayların önüne geçmesi için önlem almaya davet eden Kanlıpıçak şunları kaydetti: "Ne zaman, nerede, ne yaptıkları belirsiz olan; sınırdan istedikleri gibi ülkeye giriş-çıkış yapabilen kişilerin güvenliklerini sağlama, ne yapabileceklerini öngörme ve bunlara karşı tedbir alma konusunda kolluk kuvvetlerinin yetersiz kaldığı görülmektedir. Geçmişte gerek ilimizde gerekse de ülke genelinde benzer sıkıntılar meydana gelmiş ve benzeri olayların devam edeceği yönünde toplumda bir kaygı da baş göstermiştir. Meydana gelen olayların sorumlularının bulunamaması ve bu tür olayların devam etmesi Suriyelilere karşı topyekûn istenilmeme tavrına sebep olma tehlikesi barındırmaktadır. Yaklaşık dört yıldır kardeşçe ağırlanan Suriyelilere karşı oluşacak bu önyargılar benzeri olayları arttıracaktır. Yine dört yıldır birlikte yaşamanın mümkün olduğunu gayet insani bir şekilde ortaya koyan bölge halkında tikel olayların artacağı kanaati kuvvetlenmektedir. Yetkililerin olayı bir an önce aydınlatması ve sorumlular hakkında gerekli işlemleri yapması bu kaygıları bertaraf ve güvensizliği teskin etme bakımından son derece önem arz etmektedir. Son tahlilde belirtmek gerekir ki Suriyeli kardeşlerimizin geri dönmeyeceği konusunda hem devlet hem de vatandaş nezdinde bir ön kabulle hareket edilmesi ve bu kabule göre kalıcı çözümler üretilmesi zaruridir. Bu vesileyle evrensel hukuk normlarının işletilerek Suriyelilerin misafir mi, mülteci mi, vatandaş mı oldukları konusunda hukuki bir statünün belirlenmesi aciliyet arz etmektedir. Bu statüyle olayların takibi konusunda bir sistem de kendiliğinden oluşacak ve Şanlıurfa'da yaşanan gazeteci cinayetine benzer olayların önlenmesi, suçluların takibi ve olayların erken aydınlatılması konusunda da büyük bir yol kat edilmiş olacaktır.
Şanlıurfa MAZLUMDER Şubesi olarak yetkilileri bu hususları göz önünde bulundurarak yol yakınken önlemler almaya davet ediyoruz. (Kaynak: Gazete İpekyol)