RTÜK Başkanı Davut Dursun "Muhteşem Yüzyıl" dizisiyle ilgili, " Türkiye'de sanıyorum herhangi bir programla iligli RTÜK'e yapılmış bildirimlerin lehte de aleyhte de en çoğunu alan program" dedi.
RTÜK Üst Kurulunun Bilkent'teki merkezinde iki ayda bir yapılan "RTÜK Toplantıları" adı altında "Medyada Tarihsel Gerçeklik ve Görsel İçerik Sorunu" Paneli düzenlendi.
Açılış konuşmasını yapan RTÜK Başkanı Dursun, konferanslardaki temel amacın, kurum çalışanları için bir farkındalık oluşturmak, değişik konuların ele alınmasıyla çalışanlara, farklı bir bakış açısı kazandırmak olduğunu söyledi.
-"Diziyi, kurgusal bir alan olarak düşünüyoruz"
Medya sektörü açısından meselenin ele alındığında, her zaman tarihi konu edinen dizi ve sinema filmlerinin yapıldığını dile getiren Dursun, şöyle konuştu:
"Bunlar televizyonlarda yayımlandığında buna ilişkin yoğun eleştiriler gündeme geliyor. Özellikle son yıllarda biz de 'Muhteşem Yüzyıl', tarihsel bir dizi olarak düşünüldüğünde o dizideki, tarihsel şahsiyetlerin ele alınış biçimi, oyunculuk performansları, konuya yaklaşım tarzları belli kesimler tarafından ciddi eleştirilere tabi tutuluyor. Biz de zaman zaman bunu Üst Kurul gündemine alarak tartışarak biliyoruz. Bu yüzden bir taraftan tarihsel gerçekliklerin, dizi ve sinema filmi formatında ele alınıp incelenmesi, iredelenmesi yayıncılara, önemli bir içerik zenginliği katıyor. Ama diğer taraftan da gerçeklikle uyum noktasında ciddi bir tartışma alanı oluşturuyor. Diziyi biz, kurgusal bir alan olarak düşünüyoruz."
-"Kişisel olarak zorlandığımızı ifade edebilirim"
"İzleyicinin zihninde var olan, tarihsel olay ve şahsiyete ilişkin bir olgu var" diyen Dursun, "Ona ilişkin farklı bir şeyin önüne konulması ister istemez ciddi eleştiriye uğruyor. Tarih konusunda belli hassasiyetleri olanların ciddi eleştirisiyle de karşı karşıya kalıyoruz. Hatta 'Muhteşem Yüzyıl' ile ilgili söyleyecek olursak, Türkiye'de sanıyorum herhangi bir programla ilgili RTÜK'e yapılmış bildirimlerin lehte de aleyhte de en çoğunu alan program" diye konuştu.
Dursun, bu sebeplerden dolayı kamuoyunun bu konuda belli bir duyarlılığı olduğunu, bunun arka planında da tarihsel olayları ve şahsiyetleri belli bir algılayış biçimi yattığını savundu. Dursun şunları kaydetti:
"Onun için zaman zaman bu tür konuları değerlendirmekte de kişisel olarak zorlandığımızı ifade edebilirim. Ben şakayla karışık bu tür şeyleri dile getirenlere, 'Ya orada görüdüğünüz Kanuni, sizin bildiğiniz Kanuni değil. O, kurgulanarak düşünülen yaratılan bir Kanuni. Orada bildiğiniz harem de bildiğiniz Topkapı Sarayındaki harem değil. Ama bu yaklaşım bile kendi içerisinde eleştri almaya hazır olan bir yaklaşım."
-"Gezi'deki çocukların suçu yok"
Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali İbrahim Savaş da yaptığı konuşmada, Türkiye'deki tarihi tanımanın çok önemli olduğunu söyledi.
Ana dilin Türkçe olduğunu belirten Savaş, "Bu dil ve medeniyet kültür mutfağından haberiniz olmazsa, hafızanız gitmişse o zaman ne annenizi tanırsınız ne eşinizi, ne çocuğunuzu. Biz, insanlık tarihine birlikte yaşamasının toplum projesini gerçekleştirmiş bir medeniyetiz" diye konuştu.
Tarihsel gerçekliğe olan uzaklığın nedeninin görülmesi gerektiği uyarısında bulunan Savaş, "İnsanların suçu yok, Gezi'deki çocukların suçu yok. Çünkü tarihimizi, kültürümüzü bilmiyorlar. Biz nesillerimizi, tarihten düzenli bir şekilde uzak tuttuk. Şimdi sonuçlarını görüyorsuuz. Biz temelini araştırmıyoruz, sonucuna bakıyoruz" sözlerini ekledi. - Ankara
Son Dakika › Güncel › 'Medyada Tarihsel Gerçeklik ve Görsel İçerik Sorunu'Paneli - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?