Mersin Çevreciler, Nükleer Santrali Çed Raporunu Yargıya Taşıdı

Mersin'de nükleer santral karşıtları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu için Bölge İdare Mahkemesi'ne 145 sayfadan oluşan dilekçe ile itiraz başvurusunda bulundu. Mersin Nükleer Karşıtı Platform üyeleri, Uray Caddesi'nde toplandı. Mersin Barosu Başkan Yardımcısı Sami Dündar ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin de destek verdiği çevreciler 'Nükleer santral istemiyoruz', 'Mersin Fukuşima olmasın' pankartları açtı. Mersin Nükleer Platform Dönem Sözcüsü Dr. Ful Uğurhan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan ÇED raporuna yaptıkları itirazla tarihi bir anı yaşadıklarını söyledi. Uğurhan, şöyle konuştu: "Bugünümüzün ve geleceğimizi, geri dönüşü olmayan bir tehlikeye atma riski olan Akkuyu Nükleer Santrali Çevre Etki Değerlendirme Raporu'na olumlu görüş bildiren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı dava ediyoruz. Davacıyız, çünkü halkın yanı bizim görüşlerimiz alınmadan, bizim istemediğimiz, bizim uygun bulmadığımız bir projeyi, bizim yaşam alanımıza zorla yapmaya çalışıyorlar. Son derece karanlık bir şekilde işlettikleri ÇED sürecinde, en insanı haklarımızdan olan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımızı görmezden geliyorlar."Nükleer santrallerin 60 yıl gibi kısa bir tarihi olduğunu ve bu süre içerisinde meydana gelen birçok nükleer kazalar meydana geldiğini belirten Uğurhan, bu kazalar sonrası insanlarda kanser, ölü doğum, sakatlıklar, psikolojik bozukluklar ortaya çıktığını söyledi. Ortada böyle vahim bir tablo varken ÇED raporunda Türk Tabipleri Birliği'nin görüşüne başvurulmadığını kaydeden Uğurhan, şöyle devam etti: "Sağlık alanı ile hangi kurum ve kişilerden görüş alındığı, hangi tıpta uzmanlık dallarının görüşüne başvurulduğu bilinmemektedir. ÇED raporunda, nükleer güç santralinin gerek inşa, gerek işletme, gerekse ömrünü tamamlanmasından sonraki aşamada birey ve toplum sağlığını, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına olumsuz etkileri hakkında, önemli eksikliklerin, hatalı ya da eksik bilgiye dayalı yetersiz değerlendirmelerin, güncel olmayan bilgilere dayalı çözümlemelerin olduğu saptanmıştır. Ülkemizin yenilebilir enerji kaynakları bakımından son derece avantajlı olmasına rağmen bunun yerine kaynağı dışarıdan gelecek bir yöntemde ısrar etmesi kabul edilemez bir durumdur. 145 sayfalık dava dilekçemiz, yaşamın sağlıkla, esenlikle sürdürülmesi adına yüreği çarpan Türkiye'nin hukuk, tıp mühendislik alanındaki aydın bilim insanları, uzmanları tarafından hazırlandı. Buradan hepsine tüm insanlık adına teşekkür ediyoruz. Haklılığımızın ülkemizin adil mahkemelerince değerlendirileceği inancını asla yitirmiyoruz."Dr. Ful Uğurhan'ın konuşmasının ardından çevreciler 145 sayfalık dava dilekçesini Bölge İdare Mahkemesi'ne verdi.