MHP'li Aksu: "15 Temmuz Bize Siyasi Mülahazanın Vatanın Bekasından Daha Önemli Olmadığını Gösterdi"

MİLLİYETÇİ Hareket Partisi (MHP) 26. Dönem İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, "15 Temmuz hain darbe girişimi her türlü siyasi mülahazanın vatanın bekasından önemli olmadığını bize gösterdi" dedi. Bu, birlik ve beraberlik anlayışı içerisinde hareket etmeye devam edersek Türkiye'nin istikbali çok parlak olacaktır" dedi.

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi'nde Siyaset Kulübü öğrencilerinin düzenlediği "Türkiye'nin yarını ne yönde olacak?" isimli konferans için bir 3 parti milletvekilleri bir araya geldi. Ak Parti 26. Dönem İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 24. Dönem İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, ve MHP 26. Dönem İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu'nun konuşmacı olarak katıldığı konferans öncesi soruları yanıtlayan MHP'li İsmail Faruk Aksu, şöyle konuştu: "2016 başta terör olmak üzere ekonomik ve sosyal problemlerin yaşandığı hala da yaşanmaya devam ettiği bir yıl oldu. Ama hiçbir zaman umutsuz olmamak gerekir. Türkiye'nin yarını bugünden çok daha iyi olacaktır, bundan eminiz. Türkiye ve Türk milleti geçmişinde de büyük badireler atlatmıştır. 15 Temmuz hain darbe girişimi Türk milletini Anadolu'dan atma ve işgal girişimidir. Bu da önemli bir badire ama aynı zamanda bu süreç birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmenin ne kadar zorunlu olduğunu, her türlü siyasi mülahazanın vatanın varlığı, birliği ve bekasından önemli olmadığını bize gösterdi. Dolayısıyla eğer bu anlayış içerisinde, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeye devam edersek milletçe Türkiye'nin istikbali çok parlak olacaktır."

"GENÇLİĞİMİZ TEHDİTLERLE DOLU BİR SÜREÇ YAŞIYOR"

Gençliğin Türk tarihini çok iyi bilmesi gerektiğine vurgu yapan Aksu, sözlerini şöyle noktaladı:

"Gençlerimiz de bu bilinç içerisinde hareket etmeli, Türk milletini iyi tanımalı, Türk tarihini iyi bilmeli, bugünü iyi değerlendirmeli, aynı zamanda milli ve manevi değerlerimizle birlikte evrensel değerlerimizi de bütünleştiren bir yetkinlik içerisinde Türkiye'nin meselelerine ve dünyaya bakmalılar. Gençlerimizde bu potansiyelin olduğunu biliyoruz. Hem en iyi şekilde çağın imkanlarından yararlanmaya gayret ediyorlar hem de mili manevi değerlerimize sahip çıkıyorlar. Kuşkusuz gençliğimiz tehditlerle dolu bir süreç yaşıyor. Bu tehditlerden de azami ölçüde arınabilecek bir koruma sistemini devlet olarak hayata geçirmeli, tedbirler almalıyız. Ama ben yarının bugünden daha iyi olacağına inanıyorum. "