METİN BOLAT - Konya'da çocuklarından 5'ini anne karnında, birini de 6 yaşındayken kaybeden Mukadder Ateş, kendisi de kronik böbrek hastası olmasına rağmen, yatağa bağımlı oğluna kanser teşhisi konulmasının üzüntüsünü yaşıyor. Haftanın üç günü dörder saat diyalize giren kadının; oğlunun, acı çektiğinde "Ne olur elimi bırakma anne" demesi karşısında hüznü ikiye katlanıyor.
Mukadder (47) ve Emrullah Ateş (51) çifti, evlendikten kısa süre sonra çocukları olacağı haberiyle mutlu oldu. Çocuklarından 5'ini anne karnında, birini de 6 yaşındayken kaybeden iki çocuk annesi Ateş'in, 18 yaşındaki oğlu Beytullah'a da henüz 10 aylıkken "ataksi telenjiektazi" teşhisi konuldu.
Hayatını, vücudunun birçok kısmını etkileyen ve ağır sakatlığa neden olan hastalıkla mücadele eden oğluna adayan Ateş, bağışıklık sistemi güçsüz olan Beytullah'ın kansere yakalanma riskinin de oldukça yüksek olduğunu öğrendi. Dengesizlik ve konuşma bozukluğu yaşayan, yürüyemeyen Beytullah'ın konuştuklarını kendisinden başkası anlamayan acılı anne, yaşadığı stres ve üzüntüden dolayı 10 yıl önce şeker hastası oldu. Bir yıl önce böbrekleri çalışmadığından, diyalize girmek zorunda olduğunu öğrenen kadının aklına yine oğlu Beytullah geldi. Diyalize gireceği gün, oğlunun her acı çektiğinde dediği gibi "Ne olur elimi bırakma anne" demesi üzerine tedavisini geciktirdi.
Yine evlat acısı yaşamamak için "Ben önemli değilim, yeter ki Beytullahım yaşasın" diyen, ancak ayakta duramaz hale gelen Ateş, altı ay sonra haftanın üç günü dörder saat diyalize bağlanmaya başladı. Kadının, bu sırada şikayetleri artan oğluna, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'nde lenf bezi kanseri teşhisi konuldu. Çaresiz kadın diyalize girerken, oğlu da kanser tedavisi görmeye başladı.
- Anne yüreği
Mukadder Ateş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşinin geçimlerini sağladığı hayvanların başına gittiğini, tek başına kalmasın diye sürekli oğlunun yanında bulunduğunu söyledi.
Kendi sağlığını bugüne kadar hiç düşünmediğini belirten Ateş, oğlunun kendi gözünde hala bir bebek olduğunu dile getirdi. Beytullah üzüldüğünde kendisinin de ağladığını ifade eden Ateş, "Bir anne için çok zor durumdayım. Çocuğumun sağlık durumu günden güne kötüye gidiyor. Her şeyiyle ilgilendiğim oğlum acı çektiğinde sanki ben acı çekiyormuşum gibi canım yanıyor. Evlat söz konusu olduğunda insan her şeyi yapmak istiyor, ancak elimden bir şey gelmeyince üzüntüm ikiye katlanıyor" dedi.
Sabah akşam oğlunun başında durduğunu anlatan Ateş, şöyle devam etti:
"Oğlumu rahatlatmak için elimden geleni yapıyorum. Beytullah üzülmesin diye ölümü bile göze alıp diyalize girmedim. Sürekli 'yanımda dur' diyor. Geceleri ağrısı olduğunda ya da diyalize bağlanmaya gideceğimi anladığında, 'Ne olur elimi bırakma anne' diyor. Böyle deyince üzüntüm ikiye katlanıyor. Sürekli elini tutmamı istiyor. Uyuduğunda elini bırakacak olduğumda adeta 'gitme' der gibi elimi sıkıyor, bırakmıyor. Beytullah'ın yanında oturmam bile ona yetiyor. Onu hiç kıramam. Diyalize girdiğimde aklım hep onda kalıyor. Çocuğum yalnız kalmasın diye böbrek nakli için sıraya bile girmedim. Tek hayalim; oğlumun yürümese bile sağlığına kavuşması."
- Hastalığı nedeniyle tedavisi zor
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Pediatrik Hematoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ümran Çalışkan, çocukta genetik geçişli bir hastalığın olduğunu aktardı.
Beytullah'ta ağır bağışıklık sistemi bozukluğunun olduğunu vurgulayan Çalışkan, "Bu tür hastalarda ölümlerin en büyük nedenlerinden birisi kanserdir. Hastamızın ilave şikayetleri kanser hastalığına bağlı geliştiği için tedavisi de zor. Kemoterapi ve ilaçları belirli miktarda düşürmek zorundayız. Birden çok anti kanser ilaçlarını birlikte verip, takibinde vücuduna yayılan hastalığın kaybolup kaybolmadığını izleyeceğiz" diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › 'Ne olur elimi bırakma anne' - - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?