AYŞE ŞENSOY - Konya'da neyzen Kurtuluş Çayır, 34 yıldır gönül verdiği "ney"in hem yapılışını hem de üflemesini ücretsiz öğreterek, bu kültürü yaşatmaya çalışıyor.
Kurtuluş Çayır (53), AA muhabirine yaptığı açıklamada, Konya Belediyesi tarafından açılan konservatuar sınavını 1979 yılında kazanarak, ney hocasından ders almaya başladığını ifade etti.
Konservatuar kapandıktan sonra, çalışmalara evinde devam ederek, kendisini geliştirmeye çalıştığını anlatan Çayır, üniversiteden mezun olduktan sonra meslek arayışına girdiği için neyden bir dönem uzak kaldığını, fakat içindeki ney aşkının her zaman devam ettiğini söyledi.
Yaklaşık iki buçuk yıl önce emekli olduktan sonra arkadaşının yardımıyla ney yapımını da öğrendiğini dile getiren Çayır, "İki buçuk yıldır ney yapıyorum ve ücretsiz kurs veriyorum. Her yaştan, cinsiyetten, ırktan öğrencim var. Çocuklar ve gençlerden daha fazla verim alıyorum. Onlarla kurs havasında değil, çok farklı şekilde çalışıyoruz. Bazen Mesnevi okuyoruz, bazen de oyun oynuyoruz. Bu sayede onların iç dünyasına inerek, bilgimi ve tecrübemi aktarmaya çalışıyorum" diye konuştu.
- "Birçok ülkeden öğrencilerim oldu"
Çayır, ney öğreniminin ağacın büyümesi gibi yavaş yavaş ve sabırla gerçekleştiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Kursumun belli bir saati yok. Herkes istediği zaman geliyor. Tarihimizde neyin alınıp satılması, ticaretinin yapılması ayıptı. Şu anki şartlarda satılmasında sakınca görmüyorum. Fakat Mevlevi kültürünün kırıntılarından geldiğimiz için, dersinin ücretli verilmesini çok uygun görmüyorum. Bu nedenle yaşa, cinsiyete ve ırka bakmaksızın herkese ücretsiz ney yapımını ve üflemesini öğretiyorum. Yeni Zelanda, İran ve İspanya gibi birçok ülkeden öğrencilerim oldu. İlk dersi ücretli vermiştim. Fakat daha sonra kendimde rahatsızlık hissettim ve ücretsiz ders vermeye başladım. Şimdi daha huzurluyum. Zaten gençlerin üflediğini gördükçe, ücretimi oradan alıyorum. 12 yaşında çok iyi ney yapan öğrencim var. Kendi neylerini yapabiliyorlar. En küçük ney üfleyen öğrencim ise 9 yaşında. Onlara yapımı ve üflemesinin yanında, Mesneviyi de aşılıyorum."
Kendisi için çok özel iki neyinin bulunduğuna işaret eden Çayır, "Bunlardan birinin üzerinde gül, diğerinde de lale motifi var. Lale ve gül Selçuklu'dan, belki de daha öncesinden gelen kültürümüzdür. Gül, Hz. Muhammed'i, lale de Allah'ı, 'hu'yu temsil eder" dedi.
- "Batı ülkelerinde neye karşı yoğun talep var"
Çayır, Konya'nın Mevleviliğin merkezi olduğunu vurgulayarak, daha önce de varolan neyin Mevlana'dan sonra farklı bir mana kazanıp yaygınlaştığını aktardı.
Yapı olarak basit, fakat derinliği ve felsefesi bulunan bir enstrüman olan neyin, Mevlevi kültürünün sembolleri arasında yer aldığını belirten Çayır, "Başta Amerika, Fransa, Belçika ve Hollanda olmak üzere, şu anda Batı ülkelerinde neye karşı yoğun talep var. Mesneviyi okuyup, neyi ve semayı tanımaya başlayınca, ayrı bir ilgileri oluyor. Şeb-i Arus törenleri de dünya çapında çok yoğun ilgi görüyor" ifadelerini kullandı.
Çayır'ın öğrencilerinden Esat Mutlu (12) ise babasının arkadaşlarıyla bir araya gelip çeşitli enstrüman çalmasından etkilenerek, kendisinin de ney üflemeye karar verdiğini söyledi. Bir buçuk yıldır ney üflediğini anlatan Mutlu, "Arkadaşım beni Kurtuluş hocamla tanıştırdı. Hocam bize hem üflemeyi, hem de yapımını öğretti. Kendime 3 tane ney yaptım. Bunu devam ettirerek, neyzen olmak istiyorum" şeklinde konuştu.
Son Dakika › Güncel › Ney aşkını her yaş ve milletten öğrencilerine aktarıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?