"Ölümsüzlük meyvesi" hünnaptan pekmez üretti

Amasya'nın Merzifon ilçesinde, kökeni Uzak Doğu olan, içerdiği besin değeri nedeniyle "ölümsüzlük meyvesi" olarak adlandırılan hünnabın, katma değerini artırmaya yönelik çalışmalar kapsamında bir üretici tarafından pekmezi üretildi.

Amasyalı bazı çiftçiler, son yıllarda diğer meyveler yerine bakımı daha kolay ve ucuz, getirisi daha fazla olduğu için hünnap yetiştiriciliğine yöneldi.

Kore ve Çin'de alternatif tıpta ilaç olarak kullanılan hünnabın önemli üretim merkezlerinden biri olan Amasya'da bu yıl 350 dekar alanda 340 ton verim elde edildi.

Karatepe köyünde çiftçilik yapan Rumi Erikçi, hünnabın kullanım alanını genişletmek için üründen pekmez yaptı.

Erikçi, AA muhabirine, sağlığa faydalarıyla bilinen hünnabın farklı gıdalarla tüketimini artırmak istediklerini, bu ürünün pekmezinin de çok iyi bir tat olduğunu göstermek istediğini ifade etti.

Hünnap pekmezini hediye ettiği ve sattığı kişilerin çok beğendiğini aktaran Erikçi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Daha önce hünnabın turşusunu ve reçelini de yaptım çok beğenildi, şifalı bir ürün olduğu için pekmezini de yaptım. İlk önce ürünü yıkıyoruz, daha sonra haşlıyoruz. Daha sonra haşlanan ürünü makinede öğütüyoruz, çıkan suyu odun ateşinde yaklaşık 3,5 saat kaynatarak hünnabın pekmezini elde ediyoruz. Ben şu an bunun kazancında değilim örnek olarak yaptım, herkes yapsın ve bu ürünün değeri artsın diye uğraşıyorum. Hünnap geliri yüksek bir ürün iklime uyum sağlıyor artık çiftçiler kendini iklime göre ayarlayacak."

Hünnap üretiminde ilaçlama yapmadıkları ve pekmezin içine başka hiçbir madde koymadıklarını aktaran Erikçi, "Bölgemizde, kuşburnu, elma, alıç marmelatı yapılıyor, 'Hünnaptan neden olmasın?' dedim ve çok güzel oldu, inşallah herkes yapar da ülkemize bir katkı sağlamış oluruz. Ürettiğim pekmezi şu an eşe dostta ikram ediyorum, yakında pazarlamasına başlayacağız." diye konuştu

Hünnap pekmezini deneyen Ahmet Yılmaz ise "Hünnap pekmezi, gerçekten kıvamıyla, tadıyla muhteşem. Herkesin bu lezzeti mutlaka tatması gerekir." dedi.