Öncelikli Dönüşüm Programları Eylem Planı - Son Dakika
Güncel

Öncelikli Dönüşüm Programları Eylem Planı

Öncelikli Dönüşüm Programları Eylem Planı

Başbakan Davutoğlu: (2) "2015 seçimlerine girerken ve daha sonraki dönemleri planlarken siyasi istikrar ve güvenin korunması elzemdir.

06.11.2014 13:21

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "2015 seçimlerine girerken ve daha sonraki dönemleri planlarken siyasi istikrar ve güvenin korunması elzemdir. Buna öncelikli önem vereceğiz" dedi.

Davutoğlu, "Güçlü ve Dengeli Büyüme için Yapısal Dönüşüm" başlığıyla Onuncu Kalkınma Planı kapsamında öncelikli dönüşüm programlarına ilişkin eylem planlarını açıkladı.

Davutoğlu, Ankara Palas'ta düzenlenen toplantıda, bütün ekonomiler için en önemli sorunun siyasal güven ve istikrarın kaybedildiği durumlardaki ekonomik türbülans ortamı olduğunu belirtti.

Siyasi istikrarın sürdürülmesi ve buna dayalı ekonomik öngörülebilirliğin tahkim edilmesinin önemine dikkati çeken Davutoğlu, bu nedenle önümüzdeki dönemde siyasi istikrarın korunmasının elzem olduğunu ifade etti.

İnsan odaklı kalkınma ve insan kaynağının geliştirilmesinin önemli olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:

" Türkiye'nin zaafları ve avantajları göz önüne alındığında, iki önemli kaynağın altını sürekli çizdik; İnsanımız ve bulunduğumuz coğrafya... İnsan kaynağının nitelikli hale getirilmesi ve güçlendirilmesi, ekonomide niteliksel dönüşümün ana unsurudur. Biz enerji imkanları çok geniş bir ülke değiliz ancak öylesine bir hazinemiz var ki her türlü doğal kaynaktan daha önemli. O da insan hazinemiz. Açıklayacağımız dönüşüm programlarında hep odağımız, insan odaklı ekonominin güçlendirilmesi..."

"Bedeli çok ağır"

Üretim teknolojisine öncülük verilmesi gerektiğine dikkati çeken Davutoğlu, bu alandaki değişime geç intibak edilmesinin bedelinin çok ağır olduğunu söyledi.

Küreselleşmenin tetiklediği çok büyük bir dönüşüm süreci yaşandığını vurgulayan Davutoğlu, bu değişimin üretim alanları üzerindeki etkilerini yönetme kabiliyetinin geliştirilmesi gerektiğini, bunun da Ar-Ge ve inovasyonla mümkün olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin ihracatında kilogram başına değerin 1,6 dolar, Almanya'nın ise 4,5 dolar olduğunu ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Türkiye'den 1 kilogramlık ihracat yapıldığında biz 1,6 dolar, Almanya aynı hacimdeki ihracattan 4,5 dolar kazanıyor. Bizim 3 misli daha fazla değer katan bir teknolojik yoğunluktan bahsediyoruz. Gelişmiş ülkelerle olan mesafeyi kapatmamız, insan kaynağının geliştirilmesinin yanı sıra teknolojinin etkin kullanımının sağlanmasıyla olabilir. Onun için sanayileşmede kaybettiğimiz 100 yılı, yeni üretim teknolojileri bağlamında kaybetmemek durumundayız. O açıdan Ar-Ge'ye ağırlık veren eylem planlarını bu sektörel dönüşümde ele aldığımızı açık şekilde göreceksiniz."

"Ekonomi entegre bir bütündür"

Davutoğlu, bütüncül bir ekonomik anlayış geliştirmeden yapısal değişimi yönetmenin mümkün olmadığını da vurguladı.

Reel sektörden kopuk bir finans sektörünün anlamını kaybedeceğine dikkati çeken Davutoğlu, güçlü bir finans sektörü olmadığında reel sektörün de olamayacağını belirtti.

Siyasi istikrar ile ekonomik istikrar arasında olduğu gibi, bütçe disiplini, finans sektörünün sağlamlığı ve reel sektörün verimliliği arasında bağlantı olduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bunların hiçbiri, diğerine feda edilecek unsurlar değildir. 2001 krizinde hepimiz yaşadık. Bankalar çöktüğünde, reel sektörde de fabrikalar kapanmaya başladı. Bütçe disiplini de kalmadı. Bütçe disiplini kalmadığında, tüm bu dengeler makro ekonomik bünye içinde ciddi sarsıntılar geçirdi. Bu dönemde en temel ilkelerimizden biri, ekonominin bir bütün olarak yönetilmesi, bütüncül bir ekonomi anlayışının gerek kamuda gerekse toplumun genelinde hakim olmasıdır. Bu ilkeler çerçevesinde de ülkedeki her türlü yapısal dönüşümü, bir bütün perspektifte görüyoruz.

Bugün ilan edeceğimiz 9 sektörel dönüşüm programı ve 417 eylem planı ağırlıklı olarak reel sektör alanındadır. İnşallah önümüzdeki haftalarda ilan edeceğimiz ikinci paket 8 sektörel dönüşüm programı, daha çok makro ekonomik dengeleri ilgilendiren konulardadır. Son olarak açıklayacağımız 8 sektörel dönüşüm programı da insan odaklı insani kalkınma ve sosyal boyutlu alanlarla ilgilidir. Bütün bunlar, ekonomiye bütüncüllük içinde baktığımızın işaretleridir."

"Kapalı ekonomik sistemler varlığını sürdüremez"

Kapalı ekonomik sistemlerin, ekonomik bağımsızlık gibi "parlak sloganlar" altında varlığını sürdüremeyeceğini belirten Davutoğlu, dünya ekonomisine kapalı hiçbir sistemin, gelişmeleri takip edemeyeceğini söyledi.

Davutoğlu, Turgut Özal döneminde başlayan dünya ekonomilerine açılım ve küresel ekonomik yapıya intibak sürecinin önümüzdeki dönemde ivmelendirilerek artırılacağını ifade ederek, Türkiye'nin küresel ekonomik gelişmelerin nabzını tutan ve bunları yönetebilen bir ülke olması gerektiğini kaydetti.

Gelecek hafta G-20 zirvesi için Avustralya'ya gideceklerini belirten Davutoğlu, "G-20 zirvesinde küresel ekonominin bütün alanları, 20 büyük ekonomi güç arasında istişare edilecek. 1 Aralık'ta dönem başkanlığını alacağız. Bu dönemde herkes şahit olacak ki Türkiye'deki ekonomik kapasite, ekonomik mantık ve entelektüel düzey, ekonomik anlamda küresel ekonomiyi 1 yıl yönetebilecek, değişik alanlarda ona ilham verecek katkılar yapacaktır" diye konuştu.

Davutoğlu, ekonominin dünya ekonomisiyle entegrasyonu bağlamında önümüzdeki dönemde çok kararlı bir politika takip etmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Öncelikli Dönüşüm Programları Eylem Planı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement