Rahim Ağzı Kanserine Dur Diyelim" Sempozyumu

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve KASAV Onursal Başkanı Kadir Topbaş, "Birçok kentimiz de İstanbul'un çalışmalarını örnek aldı. Hatta Sağlık Bakanlığımız da bizim yaptığımız çalışmaları model kabul etti ve İstanbul'da bazı birimleri açma ihtiyacı duymadı. İnanıyorum ki buradan çıkacak sonuçlar ve yapılacak bilgi paylaşımı gelecek açısından daha sağlıklı nesiller yetiştirmeye önemli bir fırsat verecektir" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu'nun onursal başkanı olduğu, Kadın Sağlıkçıları Eğitim ve Dayanışma Vakfı (KASAV) ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kanser Daire Başkanlığınca düzenlenen "Rahim Ağzı Kanserine Dur Diyelim" başlıklı sempozyum Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapıldı.

Sempozyumun açılışında konuşan Topbaş, insan sağlığının her şeyin önünde geldiğini belirterek, İstanbul'u bir ülke özelliğinde değerlendirdiklerini ve dolayısıyla kent sağlığını hedefe koyduklarını söyledi.

Topbaş, özellikle kadınların fedakarlıkları neticesinde kendilerini ihmal ettikleri bilinciyle, onların daha fazla hizmet alabilecekleri hizmet ve imkanları oluşturduklarını anlatarak, şöyle devam etti:

"Bu bağlamda 2004'te göreve geldiğimizde İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak bir model olsun anlamında kentte özellikle kadın ve aile sağlığı merkezlerini yaygın bir hale getirmeye çalıştık. Bugüne kadar bu merkezlerde 2 milyon 450 bin civarında hanım kardeşimiz ücretsiz taramalardan geçirildi. Buralarda mamografiden tutunuz da her türlü sıkıntılarıyla ilgili rahatlıkla konuşabildikleri, danışabildikleri ve hizmet alabildikleri mekanlar haline getirdik. Ayrıca psikolojik danışma merkezleri de kurduk. Böylece 2,5 milyona yakın insanımıza bu şekilde hizmet verdik. 885 bin civarında rahim ağzı kanseri taraması da yapıldı. Bunun yanında 950 bin civarında da meme kanseri taramasını da gerçekleştirdik."

"Taramalarla 16 bin erken tanı gerçekleştirdik"

Kadir Topbaş, 2011 yılından itibaren de 97 bin civarında kolon kanseri taramasına başladıklarını, ayrıca 500 bin kişiye de kalp damar hastalıkları taraması yapıldığını aktararak, şunları kaydetti:

"Birtakım model çalışmaları diyebileceğimiz hizmetleri ortaya koyduk. Burada tabii ki yerel yönetimlerin halka en yakın birimler olarak, halkın da rahatlıkla hizmet alabilecekleri kurumlar olarak, halkın rahatlıkla gelebileceği ulaşabileceği mekanlar oluşturmaya çalıştık. Bu taramalar esnasında 16 bin kadında kanser vakasında erken tanı gerçekleştirdik. Bu çok önemliydi. Aralarında tesadüfen gelenler var."

Bu merkezlerde sadece teşhisle kalmadıklarını, vakaların takiplerini de yaptıklarını dile getiren Topbaş, yerel yönetimlerin sadece altyapı hizmetleri noktasında değil, kentlinin şehir hayatını etkileyecek sağlıklı nesiller ve kentler oluşturmak adına önemli bir sorumluluk taşıdıklarına işaret etti.

Topbaş, bu çalışmaları sürdürmeye devam ettiklerini vurgulayarak, "Birçok kentimiz de İstanbul'un çalışmalarını örnek aldı. Hatta Sağlık Bakanlığımız da bizim yaptığımız çalışmaları model kabul etti ve İstanbul'da bazı birimleri açma ihtiyacı duymadı. İnanıyorum ki buradan çıkacak sonuçlar ve yapılacak bilgi paylaşımı gelecek açısından daha sağlıklı nesiller yetiştirmeye önemli bir fırsat verecektir" değerlendirmesinde bulundu.

"Tek eşlilik rahim ağzı kanserinin azalmasında önemli rol oynayacaktır"

KASAV Başkanı Yrd. Doç. Dr. Gülhan Cengiz de vakfın kurulduğu günden bu yana ulusal ve uluslararası projelere imza attığını anlattı.

Cengiz, kadınlarda görülen rahim ağzı kanserine karşı duyarlılığı artırmak çin toplandıklarını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Sağlık Bakanlığımız ve Halk Sağlığı Kurumu Kanser Daire Başkanlığı'nın yaptığı çalışmaya biz de sivil toplum kuruluşu olarak katıldık. Dünyanın her tarafında kadınlardaki rahim ağzı kanseri büyük bir rahatsızlık olarak ortaya çıkmaktadır. Burada etken, HPV virüsü dediğimiz bir virüstür. Erkeklerin değişik kadın partnerlerle cinsel ilişkisi neticesinde virüs bulaşmaktadır. Bu virüsü alan beylerin eşlerinde rahim ağzı riskini artıracağı virüsü bulaştırması söz konusu. Dünya ölçeğinde 45 yaş altı kadınlarda en sık görülen kanser türüyken ülkemizde sık görülen 8. kanser türüdür. Bunda dinimizin, kültürel yapımızın, aileye vermiş olduğumuz önemin etkisi büyüktür. Smear, HPV virüsü tarama programları, aile yapısındaki tek eşlilik rahim ağzı kanserinin azalmasında önemli rol oynayacaktır. Bu konuda yapacağımız çalışmalarla kadınlarımıza faydalı bilgiler aktaracağımızı düşüyorum."

"Sağlık hizmetinin yüksekte tutulması için sosyal desteğe ihtiyacımız var"

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Vekili Prof. Dr. İrfan Şencan da ülkedeki anne, çocuk sağlığına, sağlıklı beslenme gibi konularda her defasında kadınların katkısına ihtiyaç duyduklarını belirterek, kurum olarak hedeflerinin değişen ve gelişen dünyada sağlık ihtiyaçlarını karşılamak, eşit, etkin, verimli, sürekli, kapsamlı ve seçim şansı sunan sağlık yapılanmasını ortaya koymak olduğunu kaydetti.

Şencan, bu kapsamda 2012 yılından itibaren Sağlık Bakanlığı'na bağlı bir kurum olarak çalışmalar yürüttüklerine işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:

"Toplum ve bireyi sağlığa yönelik risklerden korumak, sağlıklı hayat tarzına teşvik etmek, bunu yaygınlaştırmak, geliştirmek, sağlıklı nesiller için her türlü koruyucu tedbir ve desteği alarak anne, çocuk ve ergen sağlığını korumak, birinci basamak sağlık hizmetlerini kaliteli şekilde sunmak, toplumsal açıdan dezavantajlı gruplara sağlık hizmeti sunmak gibi stratejik amaçlarımız var. Bütün çalışmalarımız bu stratejik amaçları gerçekleştirmek üzere konumlanmış durumda."

Sempozyum, Başbakan Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu'na sertifika takdimi edilmesinin ardından, aile fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.