"Sağlık Sistemi Dinamitin Üzerinde" - Son Dakika
Güncel

"Sağlık Sistemi Dinamitin Üzerinde"

"Sağlık Sistemi Dinamitin Üzerinde"

SİVİLAY'ın, geleneksel yemekli sohbet gecesinde "Sağlıkta Dönüşüm" reformu masaya yatırıldı.

10.12.2012 07:56

Bursa Tabip Odası Başkanı Prof.Dr. Kayıhan Pala, Dünya Bankası direktifleri doğrultusunda biçimlendirilen Sağlıkta Dönüşüm politikasının, sağlık sisteminin herkese eşit, ücretsiz ve ulaşılabilir olmasını gittikçe zorlaştırdığını kaydetti. Bursa Eczacı Odası Başkanı Kubilay Aydın ise ilaç sektörünün bir dinamitin üzerinde oturduğunu ve ne zaman patlayacağını kimsenin bilmediğini söyledi.

Bursa Sivil Toplum Derneği (SİVİLAY), geçtiğimiz hafta Divan Otel'de gerçekleştirdiği ve geleneksel hale getirdiği yemekli sohbet gecelerinde "Sağlıkta Dönüşüm"ü masaya yatırdı. Moderatörlüğünü, aynı zamanda SİVİLAY eski dönem başkanlarından Opr.Dr. Ceyhun İrgil'in yaptığı sohbet gecesinde konuşmacı olarak; Bursa Tabip Odası Başkanı Prof.Dr. Kayıhan Pala ve  Bursa Ezcacı Odası Başkanı Kubilay Aydın yer aldı.

SİVİLAY Başkanı Okan Aras, yaptığı açılış konuşmasında siyaset üstü davranan SİVİLAY'ın, her ay interaktif olarak gerçekleşen sohbetlerinde gündemdeki konuları uzmanlarından dinleyerek görüş belirttiğini söyleyerek, doğrunun takipçisi olmaya devam edeceklerini ifade etti.

ASIL ÖNEMLİ OLAN HİZMET KALİTESİDİR

Moderatör Opr.Dr. Ceyhun İrgil ise zaman zaman Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan verilerin, bilimsel verilerle aynı olmadığını söylerken, asıl önemli olanın hizmet kalitesi olduğunu belirtti. Sağlık çalışanlarının huzursuz bir ortamda ve ciddi sıkıntılar içinde çalıştıklarını söyleyen İrgil, sağlık hizmetinin giderek "sağlıksız" bir ortamda verildiğine işaret etti.

TIBBİ YOKSULLUK ARTACAK

Bursa Tabip Odası Başkanı Prof.Dr. Kayıhan Pala, küreselleşmenin dayattığı ve Türkiye'de de "Sağlıkta Dönüşüm Programı" adıyla uygulamaya konulan sağlık politikalarının ciddi bir piyasa yarattığına dikkat çekerken, beraberinde tıbbi yoksulluğun kaçınılmaz olduğunun altını çizdi. Dünya Sağlık Örgütü'nün her yıl yaklaşık yüz milyon kişinin tıbbi harcamalar nedeniyle yoksulluk sınırının altına düştüğünü tahmin ettiğini hatırlatan Başkan Kayıhan Pala "Kamu veya özel sektörde sağlık hizmetleri için cepten yapılmak zorunda kalınan sağlık harcamalarının yükselişi, özellikle dar ve orta gelirli hızla yoksulluğa sürüklemektedir. Tıbbi yoksulluk; tedavi edilmemiş hastalık, sağlık hizmeti kullanımında azalma ve bilinçsiz ilaç kullanımı ile birlikte düşünülmelidir" dedi.

Dünya Bankası direktifleri doğrultusunda biçimlendirilen Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın, özellikle 2012 yılının başında yeşil kartın yürürlükten kaldırılması ile birlikte yoksulların sağlık hizmetine erişimini önemli ölçüde sınırladığını hatırlatan Pala, "Acil servislere başvuru sayısı ülkemizde en fazla 20 milyon olması gerekirken, katkı payı alınmadığı için geçen yıl 86 milyon başvuru yapıldı. Yüzde 70'i ise acil olmayan olgulardan oluşuyor. Sağlık Bakanlığı acile başvuranlardan katkı payı alınması uygulamasını başlatırken, ödeyecek gücü olmayanların ise sağlık sorunlarını nasıl çözebilecekleri bilinmiyor. Çünkü artık aile hekimi bile paralı! Yoksul olduklarını kanıtlayanların primlerinin devlet tarafından ödenmesi için de ayda 294 TL'den daha az gelirinin olduğunu kanıtlaması gerekiyor. Şaka gibi ama gerçek" dedi.

ŞİDDET HER GÜN KAYDA GEÇİYOR

Sağlıkta Dönüşüm politikasının tamamen sağlığın piyasaya açılması olduğunu anlatan Pala, sistemin daha çok küresel sermayeye yaradığını anlattı. Pala sözlerini şöyle sürdürdü; "Türkiye'de sağlık alanında bir yılda dönen para 50 milyar dolarken, kişilerin cebinden alınan para 13 milyar doları geçti. Dar gelirli, orta ve yoksul sınıfta cebinden çıkan paranın arttığına ilişkin resmi rakamlar var. Kamu hastanelerinde "performans" uygulaması, "istihdam" sorunu, "Kamu Hastaneleri Birliği" gibi, sağlık sisteminin herkese eşit, ücretsiz ve ulaşılabilir olmasını gittikçe zorlaştıran sorunlar arttı. Hekimlere yönelik şiddet ise Bursa'da her gün kayda geçmektedir."

BİR DİNAMİTİN ÜZERİNDEYİZ

Bursa Eczacı Odası Başkanı Kubilay Aydın ise dünya ilaç pazarının yaklaşık 1 trilyon dolar olduğunu Türkiye'de ise 12 milyar dolarlık ilaç tüketimi söz konusu olduğunu belirtti. Türkiye'de baskı ile suni bir ilaç fiyatlandırması olduğunu söyleyen Aydın, uluslararası ilaç firmalarının baskısı olmasaydı 25 milyar dolarlık bir hacme sahip olunacağını söyledi. İlaç fiyatlarının düşüşünün normal sayılmayacak sınırlara ulaştığına işaret eden Aydın, " Uluslararası ilaç firmalarının baskısı olmasaydı 25 milyar dolarlık bir hacme sahip olacaktık. İlaç fiyat kararnamesi ve sağlık uygulama tebliğleri sonucunda ise orijinal ilaçların yurt dışı fiyatlarının üçte birine kadar düştü.

Bu durum ilaç hizmetlerinde kesinti ve aksama riskini de ortaya çıkardı. Eczacılar 2012 yılında bir önceki yıla oranla yüzde otuz civarında gelir kaybı yaşarken, ülke toplamında 129 milyon liralık stok zararına uğradılar. Ülkedeki 25 bin eczaneden beş bine yakını iflasın eşiğindedir" açıklamasında bulundu.

Hayati önem sahip ilaçların kuruşlu rakamlara düşünce piyasada bulunmamaya başladığının altını çizen Aydın, orijinal ilaçların Türkiye'deki fiyatların dünya pazarına da referans olmaması için ülkemizden çekilme tehlikesini taşıdığını vurguladı. Aydın, "İlaç sektörü inanılmaz yabancılaşmaya başladı. Şuanda bir dinamitin üzerinde oturuyoruz ve ne zaman patlayacağını kimse bilmiyor" dedi.

Kaynak: Bültenler

Son Dakika Güncel 'Sağlık Sistemi Dinamitin Üzerinde' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement