Sakarya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı avukat Elif Erdem Düzgün, kimyasal hadımın uygulanabilmesi için adaletin çok iyi tecelli etmesi gerektiğini belirterek, Hadım, geri dönüşü olmayan bir şey olacak. Hadım olması için ülkede adaletin çok iyi tecelli ediyor olması gerekiyor. Yani bir masumun bile bir gün gereksiz yere hadım edilmesi, ya da idam da konuşuluyor aynı şekilde, geri dönüşü olmayan bir zarar olacak dedi. Sakarya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı avukat Elif Erdem Düzgün, çocuk istismarı olaylarının çoğalmasıyla en çok konuşulan konular arasına giren kimyasal hadım cezasını değerlendirdi. Kimyasal hadım cezasının uygulanabilmesi için adaletin çok iyi tecelli etmesi gerektiğini söyleyen Düzgün, Bu kadar kalıcı çözümler düşünüldüğü zaman gerçekten bir çekimserim. Benim çekimser olduğum bir konu bu. Hadım, geri dönüşü olmayan bir şey olacak. Hadım olması için ülkede adaletin çok iyi tecelli ediyor olması gerekiyor. Yani bir masumun bile bir gün gereksiz yere hadım edilmesi, ya da idam da konuşuluyor aynı şekilde, geri dönüşü olmayan bir zarar olacak. O yüzden benim kafamda soru işareti olan ve çekinceli durduğum bir konu hadım olayı. Cezaları arttırmak yerine aslında olmadan önce önlemek çok önemli, biz ilk önce bunu hedeflemeliyiz dedi.
Düzgün, Adana'da ve Antalya'da yaşanan iki olayın insanlara tokat etkisi yaratmasıyla bu konuların bu kadar fazla gündeme geldiğini ifade ederek, Aslında çocuk istismarı vakaları çok fazlaydı ama bunların basına yansıması, basına yansıyan olayların artması, sizlerde toplumda böyle bir algı oluşturdu. Aile içinde ve aile dışında çocuğa karşı cinsel istismar vakaları her zaman fazla sayıdaydı. Son artan olaylarda aslında belki de vakaların nitelikleri, belki de halkın bu konuya duyarlı olmasını sağladı. Bunu görünce aslında insanlara bir tokat etkisi yarattı. Birden bire sosyal medyada da herkesin tek yürek olduğu bir durum ortaya çıktı. Biz Sakarya Barosu olarak bunları önlemek, halkı uyandırmak için çeşitli toplantılar yapıyoruz. Okullarda eğitim veriyoruz ama çok yeterli değil diye konuştu.
Düzgün, suçlulara ağır cezalar uygulayıp bu tür vakaların sonunun getirilemeyeceğini söyleyerek, şöyle konuştu
Ben artık istismar davalarına girip, çıkıp bir şeylerin engellenebileceğine ya da cezaların istismarın önüne geçeceğine inanmıyorum. O yüzden acilen alt komisyonlar kurularak, tıpçılardan, hukukçulardan, sosyologlardan, psikologlardan, ülkede bu konularda bilimsel araştırmalar yapabilen kişilerden oluşan bir komisyon kurularak olayın kökenine inmek gerekiyor. İstismar vakalarının araştırılması gerekiyor. İstismar haritasının çıkarılması gerekiyor. Bölgelerde nelere göre, ne tür vakalar çoğaldı diye ve bunları önlemek için çalışmalar yapılıyor. Bütün meslek birlikleriyle oturup konuştuğumuzda şuna vardık, gerçekten eğitimle başlıyor. Biz bu eğitimi çok ileriki yaşlarda verdiğimiz zaman aslında ulaşamıyoruz. Yani çocukluktan itibaren cinsel eğitimin verilmesi gerekiyor. Cinsel eğitimin verilmesi gerekiyor. Bu bastırılmış duygusunun önüne geçmek gerekiyor. Çocuk istismar eden özellikle pedofili vakalar, bunların en azından ülkemiz için tedavi edilemez durumda olduğunu biliyoruz. Tedavi edilemiyorsa ne olacak Pedofillerden bahsediyorsak eğer cezasını çekse de dışarıya çıktığında yine aynı suçu işleyecek. Bu tür vakalarda taciz aşamasında bile kalmış olsa ömür boyunca takibin sağlanması önleyici olacaktır. Bu tür vakaların çocuk parkları, çocukların olduğu yurtlar, kreşler bunlardan uzak tutulması lazım ve takip edilmesi gerekiyor
Düzgün bu vakaların fazla olduğunu ancak mağdurların korkularını yenip konuşmaya başlamasıyla gündeme geldiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü
Farklı şeyler düşünebiliyorum, acaba özendirici oluyor mu diye ama bir yandan da şu var. Gerçekten toplumda insanlar cesaretlenmeye başladılar. Kapalı kapılar arkasında olan istismarları, aile içinde özellikle ensest vakalarını gizlerken insanlar, ortaya çıktıkça ya da faillerin cezalarını bulduğunu gördükçe ortaya çıkmaya başladılar. Bu konuşulur oldu. Tabu olmaktan çıktı aslında çocuk istismarı. Bir yandan bu konuşuldukça o mağdurların kirlenmişlik hissi, kendilerini kötü, yaralanmış hissettikleri durum karşısında yaşadıkları kirlenmişlik hissi azaldı. Çünkü aslında çocuğa uzanan el kirli. Çocuk bunu yaşayarak kirlenmiyor bu anlaşılmış oldu. Bir bakıma da aslında o yüzden bu kadar çok görüyoruz. Çünkü insanlar konuşmaya başladılar
Görünt Dökümü
-------------------------
Röportaj
Avukattan görüntüler
Aziz GÜVENERADAPAZARI(Sakarya), (DHA) -
(Tür: Yurt)
Son Dakika › Güncel › Sakarya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Elif Erdem Düzgün Hadım Geri Dönüşümü Olmayan Bir Şey... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?