Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "Bugün bizim birbirimizi kırıcı, yıkıcı bir şekilde eleştirecek vaktimiz de lüksümüz de yoktur. Yapıcı eleştirilerle hepimizin, hem hukukçuların hem sanatçıların geçmişte yaşananları bir kenara bırakıp kucaklaşma zamanıdır. Belki sayısal olarak 'bir avuç' denilebilir ama o bir avuç sanatçı kenetlendiği zaman en güçlü yumruğu oluşturur" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca hazırlanan Türkiye Sanat Kurumu (TÜSAK) yasa tasarısına karşı atılacak adımları belirlemek üzere çok sayıda sanatçının katılımıyla "Sanatçıların Birlik Kurultayı" düzenlendi.
TBB Salonu'nda, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan kurultayda konuşan Feyzioğlu, sanat damarı kesilmiş bir toplumun en yaşamsal damarının kesildiğini belirterek, "O toplum artık merkezine insanı koymamaktadır. O toplumun hukuk sisteminin merkezinde insan yoktur, devlet vardır. Devleti idare eden egemen güçler vardır ve o toplum vahşi bir kapitalizmle ya da ırkçı bir faşizmle, beynine inen balyozlarla inim inim inlemektedir" diye konuştu.
TÜSAK tartışmaları devam ederken daha önce de çeşitli toplantılarda sanatçılarla bir araya geldiklerini hatırlatan Feyzioğlu, şöyle devam etti:
"Bugün bizim birbirimizi kırıcı, yıkıcı bir şekilde eleştirecek vaktimiz de lüksümüz de yoktur. Yapıcı eleştirilerle hepimizin, hem hukukçuların hem sanatçıların geçmişte yaşananları bir kenara bırakıp kucaklaşma zamanıdır. Belki sayısal olarak bir avuç denilebilir ama o bir avuç sanatçı kenetlendiği zaman en güçlü yumruğu oluşturur. İşte bu sebeple siyasi iktidar, her meslek örgütünü, neredeyse her spor kulübünü, sendikaları, üniversiteleri tek tek ele geçirmek isterken, o bir avuç diye küçümsenmeye kalkışılan sanatçıların ele geçirilmesinin, istediği gibi bir toplum yaratmakta ne kadar hayati olduğunu da keşfetmiştir çünkü o sanatçılar ki toplumu değiştirme gücüne sahiptir. O sanatçılar ki genleriyle oynanan ve cumhuriyetin temel niteliklerinden uzaklaştırılmak istenen toplumu sanat mühendisliğiyle çağdaşlığa çevirebilecek güce sahiptir.
Bu nedenle başımızda bir TÜSAK belası peydahlanmıştır. Sizlerle hukuk sanat buluşması çatısı altında hem bir bildiri yayınladık biliyorsunuz. O protokol ilk sonuçlarını da çok kısa sürede verdi. Özel tiyatrolara devlet yardımını keyfi koşullara bağlayan yönergeye iptal davası açıldı tarafımızdan. Aynı zamanda da belli tiyatrolara Gezi'ye, sanatçılar eliyle destek verdikleri gerekçesiyle fevkalade keyfi olarak devlet yardımının kesilmesine karşı birlikte açtığımız davada irade, yürütmeyi durdurma kararı verdi."
-"Toplumu kanatlandıran bilim ve sanattır"
Feyzioğlu, TÜSAK'ın toplum tarafından yeterince bilinmediğine dikkat çekerek, bu tasarıyla sanatın siyasi iktidar güdümüne alınmaya ve gerçek anlamda sanat olmaktan uzaklaştırmaya çalışıldığını savundu.
Mustafa Kemal Atatürk'ün, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında imkansızlıklar içinde sanat kurumlarını kurduğunu dile getiren Feyzioğlu, "Çünkü sanat yoluyla toplumun yükselebileceğini çok iyi bilmektedir. Sanat yoluyla toplumun özgürleşebileceğini çok iyi kavramıştır. Açıkçası karşı devrim hareketi de sanat yoluyla, sanatın ele geçirilmesi yoluyla toplumun kanatlanıp uçmasının önlenebileceğini görmüştür. Sıklıkla ifade ettiğim; bir toplumu kanatlandıran bilim ve sanattır. Bilim ve sanat kanatlarından birisi kırılırsa kaçınılmaz olarak ikincisi de kırılır ve böyle bir toplum tavuk topluma dönüşür. Tavuk toplum önüne arpasının konduğu, o arpayı didiklerken arkasından yumurtasının alındığı toplumdur" ifadelerini kullandı.
Feyzioğlu, TÜSAK'a sadece sanatçıların özlük hakları için hayır demediklerini geleceğe sahip çıkılması, Anadolu'da ve Trakya'da opera, klasik müzik ve operanın hayal olmaması için mücadele yürüttüklerini söyledi.
TÜSAK'la cumhuriyetin ilk yıllarından beri biriktirilen kıymetli sanatçıların toplumla ilişkisinin kesileceğini de kaydeden Feyzioğlu, şunları kaydetti:
"Elbette baskıya karşı her zaman çözümler üretiriz. Elbette o yol kapanırsa başka yollarla sahaya çıkarız. Elbette tiyatro devam edecek, perde açılacak, resim, güzel sanatlar, klasik müzik ve opera Anadolu'nun, Trakya'nın her köşesinde çınlamaya devam edecek. Yani ne yaparlarsa yapsınlar bizi yıldıramayacaklar. Yıkarlarsa yeniden kurarız, parçalarlarsa yeniden birleşiriz, bir gider, her zaman yaptığımız gibi alışığız buna, bin geliriz, on bin geliriz, milyonlar geliriz."
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, "Bir çığlık bin çığı doğurur. Çığlığınızın, önünde engel tanımayacak çığa dönüşmesini diliyorum" ifadesiyle sözlerini tamamladı.
Feyzioğlu'nun konuşmasının ardından kurultaya geçildi. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Sanatçıların Birlik Kurultayı' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?