Törende bir konuşma yapan İAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şuayip Karakaş, "Yürüyüşüne devam eden şehitler kervanı bugün de Afrin'de vatan sathını savunuyor" dedi.
18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Zaferi, İstanbul Aydın Üniversitesi'nde düzenlenen törenle vatanları için hayatlarının ortaya koyarak savaşan şehitler ve Çanakkale Zaferi anıldı. İstanbul Aydın Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâpları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Fen Edebiyat Fakültesi tarafından ortaklaşa düzenlenen anma programında konuşan İAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şuayip Karakaş, "Malazgirt Savaşı'ndan beri sınırlarını kanımızla çizdiğimiz vatan Anadolu coğrafyası değil, Türkiye'dir. Yürüyüşüne devam eden şehitler kervanımız bugün de Afrin'de vatan sathını savunmaktadır" şeklinde konuştu.
PROF. DR. KARAKAŞ: "BU VATAN BİZDEN SONU GELMEZ FEDAKÂRLIKLAR İSTEDİ"
Türkiye'nin medeniyetler yutan ve doymak bilmeyen çılgın bir coğrafya olduğunu söyleyen Prof. Dr. Karakaş, "Ulu bir kervan hâlinde millet olarak 1071 Malazgirt Savaşı'ndan beri sınırlarını kılıcımızla çizdiğimiz, her karış toprağını tıpkı kesik bir damar gibi kanımızla boyadığımız ses, şekil ve rengin şahikası olan abidelerimizle gelin odası gibi süsleyip mahmur ettiğimiz ve daima gelecek nesiller için hayat ve hayâllerimizi gömdüğümüz adına vatan dediğimiz bu Türkiye coğrafyasını bir türlü kana doyuramadık. Bu vatan zalim bir sevgili gibi her yüzyılda bizden sonu gelmez fedakârlıklar istedi. Sevgilinin fedakârlık talep etmesi onun şanındandır ancak sevgilinin bu cevrine karşı aşığın da hiç değilse sitemde bulunması da en tabii hakkıdır.
"MEHMET AKİF'İN ÇANAKKALE İÇİN AĞLAMADIĞI GÜN YOKTU"
İstanbul Aydın Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akar, "Mehmet Akif Ersoy ve Çanakkale Şehitleri" başlıklı bir konuşma yaparak Mehmet Akif Ersoy'un vatan sevgisini ve Çanakkale Destanı şiirini nasıl yazdığını anlattı. 1914 yılı sonlarında Akif'in deyimiyle "eski dünya yeni dünya bütün akvâm-ı beşer"in Türkiye'yi kuşattığını söyleyen Prof. Dr. Mehmet Akar, "Bu yıllarda Mehmet Akif de her Türk aydını gibi Çanakkale Savaşı'nın seyrini endişe içinde izliyordu. Teşkilat-ı Mahsusa'nın verdiği özel görevle Berlin'e gittiğinde yanında daha önce Berlin'e giden Binbaşı Ömer Lütfü Bey vardı. Binbaşı Ömer Lütfü Bey'in ifadesine göre, Mehmet Akif'in Berlin'de en büyük endişesi Çanakkale'ydi. Akif'in Çanakkale için ağlamadığı gün yoktu. Ömer Lütfü Bey, savaş kanunlarından bahsettikçe canı sıkılırdı. Mehmet Akif'in askeri değerlendirmelere tahammülü yoktu. O daima 'Bütün dünya toplanıp gelse yine de Çanakkale düşmez' gibi kesin bir inancı duymak isterdi. Eyvah, son istinadgahımız (dayanağımız) da yıkılsa ne olur diyerek çocuk gibi gözlerinden yaşlar akardı" şeklinde Mehmet Akif'in Çanakkale'ye bakışını aktardı.
Ayrıca, Mehmet Akif'in Çanakkale Destanı'nı yazmadan canını almaması için Allah'a yalvardığı geceyi hiç unutmadığını söyleyen Prof. Dr. Akar, "Çanakkale Destanı, Akif'in Hicaz yolculuğu devam ederken tamamlandı ve daha sonra son şekline kavuştuğunu" ifade etti.
Konuşmaların ardından, dünyanın çeşitli yerlerinde yer alan Türk şehitliklerini gösteren ve Çanakkale Destanı şiirinin de yer aldığı bir barkovizyon filmi izlendi. 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Zaferi Anma Etkinliği, Oya Aylin Büyükbayram'ın şefliğinde Türkiye Sigarayla Savaş Derneği (TSSD) Müzik Topluluğu tarafından verilen dinletiyle son buldu.
Son Dakika › Güncel › 'Şehitler Kervanı Afrin'de Devam Ediyor' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.