Siirt Arınç, Partilerine Saldırılara Tepki Gösterdi: Bunun Hesabını Görürüz, Cezasını Mutlaka...

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, HDP'nin Adana ve Mersin bürolarına düzenlenen bombalı saldırıların failinin DHKP-C'li çıktığını belirterek, yakalamak üzere olduklarını söyledi. Arınç, "Ama birileri bunu Ak Parti'nin yaptırdığını söylüyordu veya HDP'nin ve HDP'nin kendi içinden bunu yapanların olduğunu söylüyorlardı. En azından faili ortaya çıktı. Bugünde söylüyorum, bizim elbette seçim bürolarımızı yakmak isteyebilirler, araçlarımızı taşlıyorlar, insanımıza tehdit ve hakaret yapıyorlar. Bunu reddediyoruz, bunun hesabını görürüz, bunun cezasını mutlaka görecekler. Ama biz hiç kimseye karşı, hangi siyasi parti olursa olsun baskı kurmak tehdit etmek hakaret etmek hakkına sahip değiliz" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, temaslarda bulunmak için geldiği Siirt'te Ak Partililerle polisevinde kahvaltıya katıldı. Seçimlere girildiğini ve genel merkezin verdiği yetki ile kendisinin memleketleri gezdiğini anlatan Arınç, yeni projeler ile AK Parti'yi güçsüz bir iktidar yapmak için çabalayanların olduğunu söyledi. Arınç, "Onun dışında HDP barajı aşar mı aşmaz mı kavgası bizim için önemli bir kavga değildir. Bir parti ki seçime girmiştir, millet onu sever ise oy verirse barajı aşar, sevmezse güvenmese oy vermese barajı aşmaz. En az 20 partinin seçmen listesinde olduğunu biliyoruz, hepsinin durumu aynıdır. Sadet Partisi ne ise diğerleri de öyledir. Mademki seçime girmiştir bunların aşıp aşmamasının anahtarı millettir. Millet severse oy verir ama millet sevmez ise milletin kafasına vurup tehdit ve oy almaya kalkarlarsa bu geri teper. Milletimiz böyle baskılara prim vermez ve vermeye de niyeti yoktur. Ancak bilelim ki Türkiye'de bu seçimde içeride ve dışarıda Ak Parti zayıflatmak için çalışmalar var, onu için biz her seçimden daha fazla çalışmalıyız. Yaptığımız hizmetler ortadadır" dedi.

"ELİMİZE SİLAH ALIP DAĞA ÇIKMADIK"

Bugüne kadar korkak hükümetlerin geldiğini söyleyen Arınç, "Asker kaşını çattı hükümetler istifa etti. Silahını gösterdi darbeler oldu. Demokrasi intikaya uğradı. Bak ben cesur olacağım, ben Allah'a söz verdim, Allah'ıma bir can borcum var. Sen bana emaneti verirsen ben o emaneti yere düşürmem. Allah'ın izni ile senin emanetine ölümüne sahip çıkarım. Allah cesur olana izzet veriri ben izzetli bir insanım izzetli bir siyasi partiyim, izzet sahibi bir hükümet olacağım millete verdiğimiz söz budur" dedi. Arınç, daha sonra hükümetlerinin yaptığı çalışmaları anlatarak, Ak Parti'nin iktidarda olduğu dönemde kapatılmaya çalışıldığını söyledi. Arınç, şöyle dedi:

"2008'i unutmayın. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı 4-5 tane gazete kupürü topladı. Başörtüsüne sahip çıkmışsız, başörtüsünü savunan işler yapmışız, anayasayı değiştirmeye kalmışsız ve bütün bunlar suçlama sebebi idi. Ama hamdolsun biz başkalarının yaptığı gibi evet gözyaşı döktük, Allah&a sığındık sabrettik. Demokrasi bir gün galip gelecek ve Türkiye'de özgürlükler hakim olacak diye inandık yoksa başkaların yaptığı gibi elimize silah alıp dağa çıkmadık. Duygu kırılmasını bizde yaşadık. Ama Kobani olayları gibi 54 tane insanın hayatına son vermedik. Sokakları yakmadık. Evlere işyerlerine bomba atmadık. Biz başkayız, biz sabır ederiz, bizler milletimiz ile bu yolda özgürlüklere kavuşacağımıza inanırız" Allah'a hamdolsun 99'da Mevre Kavakçı'yı meclise sokmayan zihniyet 'dışarı dışarı' diyenlerin hepsi dışarıda kaldı, biz içeride kaldık"

"ANT ÇOCUKLARIMIZA YALAN SÖYLEDEN VE IRKÇILIK KOKUYORDU"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, çok şeyler yaptıklarını ve bunları inkar edenlerin Allah ilminde makbul insanlar olamayacağını ifade ederek, "Bizi eleştirin ama yaptıklarımıza da kabul edin. Her sabah okullarda okutulan bir ant vardı biliyorsunuz. Rahmetli Erbakan hoca onu eleştirdiği için 1,5 yıla mahkum edilmişti ve 75 yaşındaki insanı ceza evine koyacaklardı. Hamdolsun ben meclis başkanı idim, arkadaşlarımız ile oturduk Ak Parti döneminde bir kanun teklifi getirdik ve Erbakan'ı cezaevine girmekten kurtardık. Ama o ant yıllarca çocuklarımıza hem yalan söyleten, hem de ırkçılık kokan bir şeydi. Kaldırdık kötümü oldu? Yok, iyi oldu. Bundan dolayı herkes memnun olması gerekir. Bu memlekette Kürt, Arap kardeşlerimiz var, başkaları da var. Onlar bizim canlarımız ret ve inkar ediliyorlardı, biz onların her şey kabul ettik ve siz varsınız dedik. ve kadim memleketlerde, kadim halklarsınız bu topraklar üzerinde kendini Arap bilen de, Kürt bilen de var. Onların dili var, onların medeniyetleri var, onların kültürleri var, onların kitapları var şarkıları var ağıtları var her şeyleri var" dedi.

"CEZASINI MUTLAKA GÖRECEKLER"

Millete verdikleri sözleri fazlasıyla tuttuklarını söyleyen Arınç, "Değerli kardeşlerim peki bu kadar güzelliklere rağmen karşımızdaki rakip siyasi partilerin bir durumuna bakalım. Başta HDP niye başta söylüyorum küçükten başlayarak büyüye gideceğim. Şunu söylemek istiyorum, küçüklüğü oy oranı bakımından yoksa bütün partiler eşittir. Bakın şunu rahatlıkla söyleyeyim, ben bu Mersin ve Adan il binalarına bomba konulduğu gün Van'daydım. Çaldıran'da, Muradiye'de ve Erçis'te programlar yapıyorduk. Daha saat 10.30-11.00'di, böyle bir toplantı için beni davet ettiler ve açık yüreklilikle şunu söyledim. Bu bir alçaklıktır. BDP'ye veya HDP'ye yapılan bu işi bize yapılmış gibi kabul ederiz. Hangi partiye yapılmış olursa olsun, bu tip tertiplerin bir alçaklık olduğuna inanıyoruz. Bunu ortaya çıkaracağız kim hangi amaç ile yaptıysa bunu herkes bilecektir. Allah hamdolsun dün akşam itibariyle kim olduğu belli oldu, yakalamak üzereyiz. ve ortaya çıktı ki DHKP-C örgütünde pek çok eylemlere katılmış bir hain tekidir. Ama birileri bunu Ak Parti'nin yaptırdığını söylüyordu veya HDP'nin ve HDP'nin kendi içinden bunu yapanların olduğunu söylüyorlardı. En azından faili ortaya çıktı. Bugünde söylüyorum, bizim elbette seçim bürolarımızı yakmak isteyebilirler, araçlarımızı taşlıyorlar, insanımıza tehdit ve hakaret yapıyorlar. Bunu reddediyoruz, bunun hesabını görürüz, bunun cezasını mutlaka görecekler. Ama biz hiç kimseye karşı, hangi siyasi parti olursa olsun baskı kurmak tehdit etmek hakaret etmek hakkına sahip değiliz" dedi.

Arınç, daha sonra Cuma namazını Siirt Ulucami'de kıldı.